Onları kim temsil edecek?

  • Konbuyu başlatan waree
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde waree tarafından oluşturulan Onları kim temsil edecek? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,899 kez görüntülenmiş, 1 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Onları kim temsil edecek?
Konbuyu başlatan waree
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan crt
W

waree

Kullanıcı
9 Ocak 2009
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Seçimler yaklaşırken yeni ikbal kapılarının bir adım gerisinde memlekete hizmet aşkıyla yanıp tutuşan adaylar, sandıkta neden tercih edilmeleri gerektiklerini anlatıyorlar biz dünyalılara..

Bizim sesimize talipler, meclis koridorlarında namımızı yürütecekler.

Rousseau’nun temsil edilemez diye hüküm verdiği iradelerimizin gölgesi olacaklar; Tanrı’nın gölgesi hükümdarlar çağını çoktan ardımızda bıraktığımızdan kelli.

Pekiyi yalnızca bu coğrafyada yaşayan bireylerin mi iradelerini yansıtmakla mükellef vekil adayları?

Dağımıza, ormanlarımıza, kuşlarımıza, böceklerimize kim hesap verecek?

Farkındayım, vekillerin şahı “her şey insan için” diye buyurduğundan beri ormanların, akarsuların bir kıymeti kalmadı artık kimse için.

Ya sokakta tekmelenerek hizaya getirilen, tecavüzlerle ruhları ve bedenleri örselenen, en iyi ihtimalle beş karışlık hapishanelere tıktığımız sokak hayvanlarının haklarını kim savunacak?

Modernleştikçe vahşileşen üretim teknikleri yüzünden, şu dünyadaki üç günlük ömürlerini insanların sofra hazlarını tatmin etmek için en olmadık işkencelerle geçiren kümes hayvanlarının, büyükbaşların seslerini biz insan denen “üstün tür”e tercüme edecek bir Allah’ın kulu yok mu?

Yoksa siz de onların inlemelerinin insanoğlunun o çok önemli sorunları yanında bir kıymet-i harbiye’si olmadığına inananlardan mısınız?

Hayvan hakları meselesi; romantik yalnız kadınların zararsız hobilerinden işte…

Bu algıdaki cinsiyetçiliği geçtim; oysa mesela bir insanın ayaklarıyla üstünde tepindiği Yamuk kedinin aksak bedeninden fışkıran kan hiç de romantik değildi.

Pekiyi, muktedirlerin buyurduğu gibi duygusal boşluklarımızın esiri olmayalım ve konuya “soğukkanlı” bir biçimde ve aklımızla yaklaşalım.

Hayvanları sevmek zorunda değiliz; fakat gerçek apaçık meydanda duruyor: Tüm canlılar acıda eşitlenir ve acı, onu kim çekerse çeksin, acıdır.

Ya da modernliğin “kadınsı” olarak aşağıladığı duygusallığımıza dönelim geri: Onları dinlemeye çalışalım. O zaman fark ederiz ki hayvanları öldürmememiz, onlara işkence etmememiz gerekiyor, çünkü onlar bunu istemiyor.

Her halükarda hayvanlar ve hakları ahlaki ve politik bir mesele olarak tartışılmayı hak ediyor. 1792’de feminist Mary Wollstonecraft kadınların hakları üzerine bir metin kaleme alınca filozof Thomas Taylor ‘madem eşitlik kadınların hakkı kedilerin, köpeklerin ve atların niye olmasın’ diye aklınca bu fikirle dalga geçmişti. Bugün kadın haklarının geldiği noktaya baktığımızda filozof Taylor’ın görüşleri asıl dalga geçilmeyi hak ediyor. 

Kibirli insanoğlunun kendi türünü üstün gören, hayvanları ve onların sorunlarını aşağılayan önyargıları da yüzyıllar sonra asıl dalga geçilecek fikirler olacak.

Ne mutlu, bunu şimdiden fark edebilen ve meclisin hiyerarşik koridorlarında hayvanların da  sesi olmaya talip olanlara!

Henüz yoksa böyle bir ses, mücadele şimdilik yalnızca sokakta, barınaklarda devam edecek demektir. 

Zaten hayat da önce sokakta kazanılmıyor mu!

Ekin Kadir Selçuk 
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
waree' Alıntı:
 Ne mutlu, bunu şimdiden fark edebilen ve meclisin hiyerarşik koridorlarında hayvanların da  sesi olmaya talip olanlara!

Hayvanların sesi olmak ? İlginç
 
Üst