Hayata gözlerini ilk göz ağrısı olarak açmıştı,herşey çok toz pembeydi hem onun gözünde hemde anne babasının gözünde..sevilmeye değer sapsarı saçları,tombul tombul yanakları ve daha kundaktayken etrafına saçtığı ayrı gizemi ve çekiciliği vardı onun..
Öpülmeye,sevilmeye kıyılamazdı,ama her gece her defasında bilinçli olarak meleklerle dolu rüyasından uyandırılır,bir ışık bir melek saçması beklenirdi etrafına anne ve babasının tarafından..çünkü onun bir gülüşü ve tebessümü herşeydi...
Büyüsün hiç istenilmezdi,ama uzun uzun düşünüldükten sonra ama büyüsünde o zaman ki güzelliği,gülüşü,pırıltısı bu kadarıyla kalır mı yoksa daha da artar mı diye merak edilirdi,işte sırf bu yüzden çevresindeki sevenleri onun büyümesini dört gözle beklerlerdi...
Yaşamın o basamaklarından yavaş yavaş çıkmaya başlamıştı,oda gülüşünden,güzelliğinden hiçbirşey kaybetmemiş aksine daha hiperaktif,yaramaz,olduğu yerde durmayan,arada birde hırçın bir çocuk olmuştu o..Annesi ne yaparsa yapsın kızamazdı ona her ne kadar günde 5/6 defa üstünü değiştirmek zorunda kalsa da..tabi bu herzaman için geçerli değildi bazen olur çevresinde onu istemeyenler güzel bir çocuk olduğu için çevresi tarafından sevilmesine tahammül edemeyenler canı yansın diye bile bile onu yaramazlık yapmaya teşvik ederlerdi,bununla da kalmayıp sırf onu hiç dövmeyen,kızmayan annesi canını yaksın diye üstünü pisletirlerdi..bir süre sonra günlük üst değiştirme sayısı artık 7/8 çıkmıştı annesinin tahammülü kalmamıştı,bunlara ve artık hayatın bir sorumluluğunu üstlenemediğinden dolayı ilk gözyaşları dökülmüştü gözünden,annesi bir süre sonra farketti buna sebep olanın aslında altın saçlı kızının olmadığını ama iş işten geçmişti bir kere...
Günler geçtikçe büyüyordu,artık bir kardeşi olacaktı,buna en çok sevinen alsında o altın saçlı melekti..Babası artık uzaklarda çalışıyor,doğuma geleceği günü bekleniyordu..evet o günler de gelmişti bir kız kardeşi olmuştu,her ne kadar bazı zamanlar aralarında ki uyumsuzluklar ayrı karakteri yapılar ön plana çıkmış olsa da o kardeşinin dengine gitmeye çalışıyordu,çünkü o aynı zamanda onun ilk arkadaşıydı...
Şimdi o herzmankinden daha bi heyacanlı,mutlu ve güzeldi çünkü okula başlayacaktı,ama bi o kadar onu üzen tüm çabasına rağmen ağlamamak için kendini zor tuttuğu bir andı,çünkü eğitimini ailesinden uzak bir yerde görecekti..
İlk günden aslında bunun ne kadar çok zor olduğunun farkındaydı,hem ailesini özlüyor hemde istenmiyordu okumak için kaldığı o evde..
İşte o ev aslında ona çok şey öğretmişti sadece 7 yaşında!!!....
Ailesine olan özlemi artık yerini bazen öfkeye bırakmıştı,çünkü gittiğinde yanında götürdüğü o güzelliği,pırıltısı sararıp solmuştu,bir kere olsun anlatamıyordu içinde biriktirdiği öfkeyi,acıyı,hüznü..
Bir gün annesi hasta yatarken baş ucuna geldi,işte o gün 1 yıl yüreğine dolan bütün acıların teşvikiyle ağladı hemde susmaksızın dudaklarındansa sadece anne n'olur beni oraya gönderme sözcükleri çıkıyordu sadece,ama annesi hem hasta,hemde yarı uykulu olduğu için ona cvp veremiyordu,dışarda gitmek için onu bekleyen bir kalabalık sürekli sesleniyordu gelmesi için ama o,o seslere aldırış etmeden hatta duymak istemediğinden annesinin başucundan ayrılmıyor ve dudaklarından aynı sözcükler dökülüyordu,bir süre sonra bunun bir çare olmayacağını anlayıp gözlerindeki yaşları silerek son bi defa daha annesine hem özlemle hemde öfkeyle bakarak uzaklaştı oradan....
Gitmesiyle birlikte artık yeni bir yıla başlamıştı,okulun bitmesini dört gözle bekliyordu çünkü küçücük bedeni bazı darbeleri,sözleri kaldırmayacak kadar zayıf düşmüştü..
Bir gün belkide o gün hayatının en büyük kötü anısı olarak kalacak ve yıllarca beyninden silinmeyecekti belkide..o gün sebepsiz yere suçlandığı bir olay da darp edilmişti,canın acısıyla kaldığı eve yakın olan halasının yanına gitti koşarak,hala yardım et diye bağırıyordu ama halası kılını bile kıpırdatmamıştı..o gün işte ona ayrı bir cesaret verip o evden kaçmasına neden olmuştu..
Akşam üzerine doğru çantasına kıyafetlerini doldurup bilmediği yollardan evine gitmeyi kafasına koymuştu ve yapmıştı bunu halasının dur çağrılarına öfkeyle bakıp arkasına bile bakmadan tesadüf bir şekilde bir zaman sonra evine ulaştı...
Yıllar herşeyi alıp götürürken o artık büyümüştü,hatta bir kız kardeşi daha olmuştu,eve ilk geldiği anda ona sevgisini ayağını öperek gösterdi,o artık iki kız kardeşinin ablasıydı..
Bir süre sonra şehir değiştirdirler,işte gerçek bir hayata yeni bakışlar ve yeni dünya katacaktı,onlar bunlardan habersiz hayatı olduğu yaşamaya devam ediyorlardı..Yarım kalan eğitimine burada devam edecekti,ne zor ki o okuma yazma konusunda yaşıtlarından geri kalmıştı,buna sebepse önceki 2 yılında okullarında birkaç sınıfın aynı anda ders görmesi ve kendilerine doğru düzgün eğitim verilmemesiydi..O okumayı ve yazmayı 3,sınıfta öğrendi ve hatta o sene diğer arkadaşlarına yetişmişti..
Uzun yıllar geçti artık bir hedefi vardı,ulaşmak istediği belki de onun için okuyordu ve okumayı da çok ayrı seviyordu,yazmayı da aynı şekilde..şimdi yeni bir kızkardeş daha gelmişti,o artık onların en küçüğüydü ve o artık zman zaman kendinden 10 yaş küçük olan kardeşini düşünüyordu çünkü o apayrı bi hayat,şirin ve güzellikti,ona sevdiği ismi verdi bu yüzden...
Evet hedefi için eline bi şans gelmiş o sınava girip o çok istediği bölümü okuyacaktı ama ne kötüdür ki sınav kayıt tarihini karıştırmıştı,o an yıkılmıştı ve artık önünde bi sebep yoktu bir bakıma okumak için işte o dalgın anlarının birinde babası kötü bir haberle yanına geldi ve ondan okulunu bırakmasını istedi,babasına kızmadı,o yüzden bunu kabul etti,çünkü maddi durumları iyi değildi hem kendi dışında okuyan iki kardeşi daha vardı o bunları düşünerek okul hayatına orada noktayı koymuştu,hemde belli edemediği büyük bir üzüntüyle...
İlk iş hayatına başlamıştı,tekstilde çalışacaktı,korkmuyordu buna mecbur kaldığı için elinden geldiği kadar alışmaya direnmeye çalışıyordu..ama zaman zaman orada olmaması gerektiğini düşünüyordu,çünkü bulunduğu yerdeki insanlar çok farklıydı,bazen en iğrenç durumlara bile şahit oluyordu ki bu onu haddinden fazla rahatsız ediyordu.ama bu şekilde dayanmak zorundaydı,sabırı da orada öğrenmişti sabırlıydı hemde haddinden çok fazla..
Sabrın herzman tükendiği bir yer vardır,onun sabrı tükendi evet oradan ayrılacaktı,artık bir şekilde bunu ailesiyle paylaştı onlarda kabul etti,ama oradan ayrılırken yanına aldığı kötü birşey vardı,yakasına bulaşmıştı bir kere (sigara)..istemiyordu ama başlamıştı tabi buna her ne kadar geçerli de olsa geçersiz de olsa sebepleri vardı sadece kendinin bildiği...
Gel zaman git zman hayatın kargaşalarıyla başa çıkma derdinkeyken hayatını değiştirecek hatta yeni döngüler olacak onun hedefine ulaşmak için artık bi şansı daha vardı,ve hiç vakit kaybetmeden lise kaydını yaptırıp okul yaşantısına uzaktan devam ediyordu..
Hayat hep bir yerden bir yere sürükledi onu,iş hayatları ona yeni yeni şeyler öğretti o aslında hala küçüktü ama yüreği beyni çok büyümüştü,o gençliğini bile yaşıtları gibi yaşamadan hayatının sorumluklarıyla baş etti hep..O çok güzel,sevecen,yardımsever,şirin,sabırlı,dayanıklı,güçlüydü,hep öyleydi ama işte bir özelliği kapalı kutu olmasıydı,o kutu onun herşeyini hapsetmişti,o kutuyu açmak çok zordur,ama açabilirsen bi daha kapatmak istemezsin onu işte o böyle birşeydi..
Hala da öyle şuan bile bu yazılanların çoğunu içine hapsetmiş çevresinden çoğu şeyi saklayan haberi olmayan bunları anlatmayan biri o..Kapalı bir sır kutusu kim bilir daha neler saklı onda gün yüzüne çıkmayı bekleyen olaylar..O her ne kadar bunu dile dökemese de aslında bir gülüş onun için herşey demek..O bir gülüşle dünyayı rededecek kadar cesur biri..İşte o kapalı kutu inadına hedefine gün sayıyor çünkü insanlar onun için bir hayat demek,o insanlarla iç içece olunca hayatı görüyor,üzüntüyü unutuyor,o yardım etmeyi sevdiği için kutusundaki hüzünleri görmezden gelmek istiyor,o gençlerin canı yanmasın,kardeşlerimin bir güvencisi olsun diye sokakların karanlığına inat ışık yakmak istiyor..O onu istemeyenlere bir arkasında başarı dolu bir efsane bırakmak için herzman ki gibi şimdide Polis olmak istiyor..
Dipnot: :'( :'( :'( bu gözyaşları sanal alemin ufak bir görüntü parçası olabilir ama şuanda benim gözlerimden dökülenler böyle...