Mimar Sinan'dan 400 sene sonrasına mektup

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan Codex
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Codex

Özgür Şahin
Site Kurucusu
Katılım
14 May 2006
Puanları
48
Konum
Çanakkale
Web
www.kendinigelistir.com
Bir Mimar Sinan eseri olan Şehzadebası Cami´nin 1990´li yıllarda devam eden restorasyonunu yapan firma yetkililerinden bir inşaat mühendisi, caminin restorasyonu sırasında yaşadıkları bir olayı tv´de şöyle anlatmıştı.

Cami bahçesini çevreleyen havale duvarında bulunan kapıların üzerindeki kemerleri oluşturan taşlarda yer yer çürümeler vardı. Restorasyon programında bu kemerlerin yenilenmesi de yer alıyordu. Biz inşaat fakültesinde teorik olarak kemerlerin nasıl inşaat edildiğini öğrenmiştik fakat taş kemer inşaası ile ilgili pratiğimiz yoktu. Kemerleri nasıl restore edeceğimiz konusunda ustalarla toplantı yaptık. Sonuç olarak kemeri alttan yalayan bir tahta kalıp çakacaktık. Daha sonra kemeri yavaş yavaş söküp yapım teknikleri ile ilgili notlar alacaktık ve yeniden yaparken bu notlardan faydalanacaktık.

Kalıbı yaptık.

Sökmeye kemerin kilit taşından başladık. Taşı yerinden çıkardığımızda hayretle iki taşın birleşme noktasında olan silindirik bir boşluğa yerleştirilmiş bir cam şişeye rastladık.

Şişenin içinde dürülmüş beyaz bir kâğıt vardı. Şişeyi açıp kâğıda baktık. Osmanlıca bir şeyler yazıyordu. Hemen bir uzman bulup okuttuk. Bu bir mektup idi ve Mimar Sinan tarafından yazılmıştı. Şunları söylüyordu:

"Bu kemeri oluşturan taşların ömrü yaklaşık 400 senedir. Bu müddet zarfında bu taşlar çürümüş olacağından siz bu kemeri yenilemek isteyeceksiniz. Büyük bir ihtimalle yapı teknikleri de değişeceğinden bu kemeri nasıl yeniden inşaa edeceğinizi bilemeyeceksiniz. İşte bu mektubu ben size, bu kemeri nasıl inşa edeceğinizi anlatmak için yazıyorum."

Koca Sinan mektubunda böyle başladıktan sonra o kemeri inşa ettikleri taşları Anadolu´nun neresinden getirttiklerini söyleyerek izahlarına devam ediyor ve ayrıntılı bir biçimde kemerin inşaasını anlatıyordu.

Bu mektup bir inşanın, yaptığı işin kalıcı olması için gösterebileceği çabanın insanüstü bir örneğidir. Bu mektubun ihtişamı, modern çağın insanlarının bile zorlanacağı taşın ömrünü bilmesi, yapı tekniğinin değişeceğini bilmesi, 400 sene dayanacak kâğıt ve mürekkep kullanması gibi yüksek bilgi seviyesinden gelmektedir. Şüphesiz bu yüksek bilgiler de o koca mimarin erişilmez özelliklerindendir. Ancak erişilmesi gerçekten zor olan bu bilgilerden çok daha muhteşem olan 400 sene sonraya çözüm üreten sorumluluk duygusudur.


 
bu muhteşem bir paylaşım
çok teşekkürler Özgür..
öngörü bu olsa gerek...
 
Mükemmel bir ileri görüşe sahipmiş.
İleri görüşün yanı sıra ve daha birsürü şey ;



Bu mektup bir inşanın, yaptığı işin kalıcı olması için gösterebileceği çabanın insanüstü bir örneğidir. Bu mektubun ihtişamı, modern çağın insanlarının bile zorlanacağı taşın ömrünü bilmesi, yapı tekniğinin değişeceğini bilmesi, 400 sene dayanacak kâğıt ve mürekkep kullanması gibi yüksek bilgi seviyesinden gelmektedir. Şüphesiz bu yüksek bilgiler de o koca mimarin erişilmez özelliklerindendir. Ancak erişilmesi gerçekten zor olan bu bilgilerden çok daha muhteşem olan 400 sene sonraya çözüm üreten sorumluluk duygusudur.

Çok etkileyici.
Teşekkürler Özgür.
 
codex
sana gerçekten çok teşekkür ederim. böyle bir konuyu paylaşmak çok güzel bir düşünce. kaldı ki bizlerin şu muhteşem bilgisayar ve teknik donanımlı dünyamızda Mimar Sinan ın hayatını, öngörüşünü, ileri görüşlülüğünü mutlaka ciddiye alıp değerlendirmemiz ve dersler  çıkarmamız gerekiyor. bir inşaat mühendisi olarak ben yalnızca kendi adıma eleştiri yapacağım; biz genelde yeni nesil nylon mühendislik yapıyoruz. çünkü nerede o Koca Sinan ın tekniği ve yıllar öncesi ,nerede şimdi depremde değil normal bir günde 2 kişinin ağırlığına dayanamayıp düşen balkonlar...bu bir özeleştiri .. mühendis arkadaşlarım kabul eder veya etmez ben kendi nefsime kendi özeleştirim.. çok katetmemiz gereken yollar var çok..şimdi Üstad ın yaptığı eserler nerede kaçak müteahhitlerin yaptığı inşaat bozması nerede...
bu büyük ustayı kaleme aldığın için tekrar teşekkür ederim...
 
bu mektup tan çıkardığım pay, biz türklerin hep sözde özeleştiri yaptığımızı söyleyerek kendi kendimiz rezil etmekten vazgeçmemiz gerektiğidir. burda mimar sinan ın ne kadar büyük bir deha olduğu açık ve net görülebilmektedir. şuanda dünya, bize farklı bir köşeden bakıyor. ama bizler bilmeliyiz ki, mimar sinan lar bu topraklar yetişti. ve inanıyorum ki sözde öz eleştiri yapmak yerine nasıl mimar sinan lar çıkrabiliriz. onun öz eleştirisini yapsak. dünya bize daha farklı bakacak
 
Hayatımda okuduğum en sıradışı olaylardan biri.Mimar Sinan bilgisiyle, üstün ileri görüşüyle gerçekten örnek alınacak birii.Teşekkürler Özgür  ;)
 
EVET GERCEKTEN  Bİ İNSANIN MÜKEMMELLİĞE  ULAŞMIŞ  HALİ OLSA  GEREK  DÜNYA  MİMARSİNAN GİBİ  İNSANLARA  MUHTAÇ KALDI
 
Şu bir gerçektir ki,
Mimar Sinan integrallerin, trigonemetrinin zirvesinde gezen biriydi.
Şu vakit hala "Kaya Mekaniğinde" topuğuna erişecek kimse çıkmamıştır.

Yorumlarınız için teşekkürler.
 
:o Bu nasıl bir zekadır, nasıl bir iş sorumluluğudur ya! Saygı duymaktan başka bir şey yapamıyorum.. Örnek almak isterdim! İsterdim diyorum çünkü benim böyle olmam mümkün değil:(
 
İnsanın aklında bu yalan bir haber olamaz mı diye soru işareti kalıyor ama sonuçta sözü geçen Mimar Sinan ise inanmamak elde değil.
 
Harika bir paylaşım, çok esrarengiz çok fantastik bir öykü gibi olmuş. Hem de  mimarların mimarı Mimar Sinan'dan olunca ,çok heyecan verdi bana bu yazı.. Teşekkürler arkadaşım..
 
Geri
Üst