Z
zuzu835
Kullanıcı
- 26 Ağu 2007
- En iyi cevaplar
- 0
- 0
Kontör yüklüyor
“Alo... İyi günler, ben X Emniyet Amiri X X... Kusura bakmayın lütfen, birkaç dakikanızı alacağım... Sizi rahatsız etmemin sebebi, Türk Polis Teşkilatı'nın yürütmekte olduğu bir destek projesi.
Şehit polislerimizin ailelerine yardım için bir kampanya yürütüyoruz. Amirlerimiz bu görüşmeleri yapmak için bizleri görevlendirdi. Eğer katılmak isterseniz, şehitlerimizin ailelerine siz de gücünüz ölçüsünde bir destekte bulunmuş olursunuz..."
Çalan cep telefonunuzu açtınız ve karşınızdaki kişi işte bunları söyledi. Fonda telsiz sinyalleri ve telsiz görüşmesi sesleri... "Amirim..." vb hitapların yer aldığı konuşmalar...
Telefonda gayet kibar konuşan, adını soyadını ve görev yerini veren bir emniyet amiri var... Ne yaparsınız?.. En azından bir,
"A, öyle mi?.. Peki nasıl bir yardımda bulunmamı istiyorsunuz?" diye sormaz mısınız gariihtiyari?
İşte bu sorunuza gelen yanıt: "Efendim, yardım kampanyamıza, size vereceğim telefon numaralarından biri ya da eğer arzu ederseniz hepsine, dilediğiniz kadar kontör göndererek katılabilirsiniz. Bu kontörler şehitlerimizin çocukları ve ailelerine dağıtılacak. Bu tabii gönüllülük esasına göre yürüyen bir proje. Şehit ailelerimize herkes kendi gücü oranında destekte bulunuyor. Ben kontör gönderebileceğiniz numaraları vereyim... 05?? XXX XX XX, 05?? XXX XX XX ya da 05?? XXX XX XX. Bu numaralara istediğiniz zaman, istediğiniz kadar kontör gönderebilirsiniz. Çok teşekkür ederiz hanım/beyefendi. Vaktinizi aldım, sağ olun... "
Bu arada bir not: Bu konuda çok sahtekarlık haberi duyduğunuz için şüphelendiniz diyelim... Kontrol etmek zor değil... Bir telefon ettiniz... Ve öğrendiniz ki, sizi arayan kişinin görev yeri de ismi de gerçek. Yani evet, X Emniyet Amiri'nin adı X X. Bu doğrulamanın ardından, yardım etmek için gereğini yapmaz mısınız şehit polislerin ailelerine?.. Sizi bilmem ama o kadar çok insan katılmış ki kampanyaya!
Bu tip konularda duygusallığı yüksek olan orta yaş üstü kadınlar bir yana, eğitim ve gelir seviyesi yüksek birçok kişi basmış telefonunun tuşlarına. Kendini, görev yeri ve ismini öğrendiği emniyet amiri olarak tanıtan birinin, gayet gerçekçi bir mizansen ile araması üzerine, parça parça 2 bin kontör yollayan bile var listede.
Emniyet amiri seviyesindeki sekiz polis, kısa bir süre önce, savcılığa suç duyurusunda bulundu. İsimleri kullanılarak, cep telefonu abonelerinden kontör talep edildiği şikayetiyle...
Suç duyurusu ile eş zamanlı olarak başlatılan istihbarat çalışmasında ortaya çıkıyor ki; 'şehit polislerin ailelerine yardım kampanyası' adı altında yürütülen, sıradan bir grubun sıradan bir dolandırıcılık faaliyeti değil. Yapılan takip sonucu, farklı isimler üzerine kayıtlı olduğu tespit edilen cep telefonu hat ve kartlarının, söz konusu GSM operatörünün Diyarbakır'daki bir bayiinde toplandığı belirleniyor. Ve istihbarat birimleri, binlerce kontörün yüklü olduğu bu hatların, Diyarbakır'daki aynı merkez üzerinden terör örgütü PKK ve yandaşlarına dağıtıldığı bilgisine ulaşıyor.
Aktardığım bu 'kontör dolandırıcılığı'nı, son dönemde alınan önlemlerle maddi kaynakları kesilen PKK'nın içine düştüğü zor durumu gösteren bir gelişme olarak da değerlendirmek mümkün elbette. Ama öyle ya da böyle, durum bu işte... Böyle bir çete de var Türkiye'de. Konuyla ilgili kapsamlı soruşturma ve yasal takibat sürüyor. Polis ve savcılık, söz konusu GSM operatöründen de teknik destek bekliyor.
“Alo... İyi günler, ben X Emniyet Amiri X X... Kusura bakmayın lütfen, birkaç dakikanızı alacağım... Sizi rahatsız etmemin sebebi, Türk Polis Teşkilatı'nın yürütmekte olduğu bir destek projesi.
Şehit polislerimizin ailelerine yardım için bir kampanya yürütüyoruz. Amirlerimiz bu görüşmeleri yapmak için bizleri görevlendirdi. Eğer katılmak isterseniz, şehitlerimizin ailelerine siz de gücünüz ölçüsünde bir destekte bulunmuş olursunuz..."
Çalan cep telefonunuzu açtınız ve karşınızdaki kişi işte bunları söyledi. Fonda telsiz sinyalleri ve telsiz görüşmesi sesleri... "Amirim..." vb hitapların yer aldığı konuşmalar...
Telefonda gayet kibar konuşan, adını soyadını ve görev yerini veren bir emniyet amiri var... Ne yaparsınız?.. En azından bir,
"A, öyle mi?.. Peki nasıl bir yardımda bulunmamı istiyorsunuz?" diye sormaz mısınız gariihtiyari?
İşte bu sorunuza gelen yanıt: "Efendim, yardım kampanyamıza, size vereceğim telefon numaralarından biri ya da eğer arzu ederseniz hepsine, dilediğiniz kadar kontör göndererek katılabilirsiniz. Bu kontörler şehitlerimizin çocukları ve ailelerine dağıtılacak. Bu tabii gönüllülük esasına göre yürüyen bir proje. Şehit ailelerimize herkes kendi gücü oranında destekte bulunuyor. Ben kontör gönderebileceğiniz numaraları vereyim... 05?? XXX XX XX, 05?? XXX XX XX ya da 05?? XXX XX XX. Bu numaralara istediğiniz zaman, istediğiniz kadar kontör gönderebilirsiniz. Çok teşekkür ederiz hanım/beyefendi. Vaktinizi aldım, sağ olun... "
Bu arada bir not: Bu konuda çok sahtekarlık haberi duyduğunuz için şüphelendiniz diyelim... Kontrol etmek zor değil... Bir telefon ettiniz... Ve öğrendiniz ki, sizi arayan kişinin görev yeri de ismi de gerçek. Yani evet, X Emniyet Amiri'nin adı X X. Bu doğrulamanın ardından, yardım etmek için gereğini yapmaz mısınız şehit polislerin ailelerine?.. Sizi bilmem ama o kadar çok insan katılmış ki kampanyaya!
Bu tip konularda duygusallığı yüksek olan orta yaş üstü kadınlar bir yana, eğitim ve gelir seviyesi yüksek birçok kişi basmış telefonunun tuşlarına. Kendini, görev yeri ve ismini öğrendiği emniyet amiri olarak tanıtan birinin, gayet gerçekçi bir mizansen ile araması üzerine, parça parça 2 bin kontör yollayan bile var listede.
Emniyet amiri seviyesindeki sekiz polis, kısa bir süre önce, savcılığa suç duyurusunda bulundu. İsimleri kullanılarak, cep telefonu abonelerinden kontör talep edildiği şikayetiyle...
Suç duyurusu ile eş zamanlı olarak başlatılan istihbarat çalışmasında ortaya çıkıyor ki; 'şehit polislerin ailelerine yardım kampanyası' adı altında yürütülen, sıradan bir grubun sıradan bir dolandırıcılık faaliyeti değil. Yapılan takip sonucu, farklı isimler üzerine kayıtlı olduğu tespit edilen cep telefonu hat ve kartlarının, söz konusu GSM operatörünün Diyarbakır'daki bir bayiinde toplandığı belirleniyor. Ve istihbarat birimleri, binlerce kontörün yüklü olduğu bu hatların, Diyarbakır'daki aynı merkez üzerinden terör örgütü PKK ve yandaşlarına dağıtıldığı bilgisine ulaşıyor.
Aktardığım bu 'kontör dolandırıcılığı'nı, son dönemde alınan önlemlerle maddi kaynakları kesilen PKK'nın içine düştüğü zor durumu gösteren bir gelişme olarak da değerlendirmek mümkün elbette. Ama öyle ya da böyle, durum bu işte... Böyle bir çete de var Türkiye'de. Konuyla ilgili kapsamlı soruşturma ve yasal takibat sürüyor. Polis ve savcılık, söz konusu GSM operatöründen de teknik destek bekliyor.