Lajos Egri : Piyes Yazma Sanatı..

  • Konbuyu başlatan korsan
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kitap Önerileri kategorisinde korsan tarafından oluşturulan Lajos Egri : Piyes Yazma Sanatı.. başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 5,304 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kitap Önerileri
Konu Başlığı Lajos Egri : Piyes Yazma Sanatı..
Konbuyu başlatan korsan
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan korsan
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep

Açıklama:
"Bu kitap: Yalnız piyes yazarı değil, aynı zamanda içgüdüsel yaratıcı güçlerin sanatlı - bilimsel bir görünge ile temellendirerek neyin neden kaynaklandığını: neyi, niçin, nasıl yapması gerektiğini bilen; anlama, kavrama ve değerlendirmede yüzeysellikten kurtulup sağlıklı ve geliştirici ölçütler ednmek isteyen bir aktör, yönetmen, eleştirmen ve seyirci olabilmek için savsaklanamayacak her türlü yasayı, yasağı, kuralı kanıtlamalı savlar, örneklemelli bilgilerle, tam bir bütünlük içinde, gözler önüne sermektedir.
Yaratıcı ve yapıcı bütün öğeleriyle çok yönlü sanatlar alanı olan tiyatro, sezgisel ve içgüdüsel çabaların ötesinde, kesin bilimselliği zorunlu kalmaktadır. Okuyacağınız bu kitap, tiyatro alanında gerçekten bildiklerinizle, bildiğinizi sandığınız şeyleri birbirinden ayırmanıza yardımcı olacaktır.
(Arka Kapak'tan)

İnternette dolaşırken bir kaç alıntısına tesadüf ettiğim bir kitap.. Okumadım ama kitaptan yapılan bir alıntı dikkatimi çekti.. Sizlerlede paylaşayım dedim.. Mümkün olursa ben okuyacağım bu kitabı sizlerede tavsiye ederim..

Ve birde dikkatimi çeken alıntıyıda paylaşayımda tam olsun..


Önemli olmanın önemi,
Yunan klasik çağında, tapınaklardan birinde dehşet verici bir olay meydana gelir.Bir gece Zeus'un heykeli gizli ellerce kırılır,paramparça edilir.
Halk öfkelenir ,başlar uğuldamaya.Tanrıların öç almalarından korkarlar.
Kentin caddelerinde tellallar ,suçlunun hakettiği cezaya çarptırılmak üzere yargıçlar önüne iletilmek için derhal ortaya çıkması gerektiğini ünleyerek duyururlar.
Suçlu ise,doğal olarak,kendisini ele vermek niyetinde değildir.Bir hafta sonra,bir başka tanrı heykeli daha parçalanır .
Bunun üzerine halk, bir delinin ipinden boşanmış olabileceği kaygısına kapılır .Her yana nöbetçiler,gözcüler salınır;derken,suçlu yakalanır
Suçluya sorulur:
''Nasıl bir son bekliyor seni,biliyor musun?
Suçlu, neredeyse,neşeli bi tavırla:
''Evet,biliyorum,''der,''Ölüm bekliyor beni.''
''Ölmekten korkmuyor musun?''
''Korkuyorum elbet.''
''Öyleyse cezası ölüm olduğunu bildiğin bir suçu niçin işledin?''
Suçlu güçlükle yutkunur ve şunları söyler:
''Beni hiçkimse tanımaz;ben hiçkimseyim.Bütün yaşamım boyunca da hep hiç kimse olarak kaldım.Hiçbir zaman varlığımı kanıtlayacak ,beni başkalarından ayıracak,ünlendirecek bir şey yapmadım,bundan sonra da yapamayacağımı biliyordum.Öyle bir şey yapayım ki dedim,insanlar beni tanısınlar...ve unutmasınlar.''
Bir an sustuktan sonra,ekler:
''Ancak unutulan kimseler ölür.Bence ölüm ölümsüzlüğe ödnen küçük bir bedeldir.''

Lajos Egri...
 
Üst