kuştüyü öğütler...

  • Konbuyu başlatan aynur34
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde aynur34 tarafından oluşturulan kuştüyü öğütler... başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,808 kez görüntülenmiş, 11 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı kuştüyü öğütler...
Konbuyu başlatan aynur34
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan turtur
A

aynur34

Kullanıcı
27 Mar 2008
En iyi cevaplar
0
0
izmir
Gökten yere düştüğü halde, düştüğünü hissettirmez sana kuş tüyü... Belki de hiç düşmez kuş tüyü. Hayır, hayır düşüyor değildir. Belki de kendisi yere doğru inmeyi, yere konmayı tercih ediyor gibidir. Hani yağmur gibi... Düşüyor değil indiriliyor. Öyle ki, bir kuş tüyünün inişini seyrederken, sayısız göklerden sayısız tüylerin düştüğü duygusuna kapılırsın, kuş tüyü yere indiğinde henüz düşüşünü tamamlamadığını hissedersin. Doğru; düşmez aslında kuş tüyü, iner gibidir, indirilir ve hep indirilir . Meleklerden kopmuş gibi, melekler gibi.. Şimdi de uykun gelir mi kuş tüyünü duyunca? Yoksa uyanır mısın tatlı ve gerçek bir rüyaya? İşte sana kuş tüyü gibi hafifçe dokunan öğütler... İstersen bırak düşsün, istersen havada öylece asılı kalsın. Sen bilirsin.


Sevmeyi öğren:
Sevdikçe varlığının kâinatla toplandığını görürsün.
Sevince, kendini kendinden öte taşırsın. Sevince kalbine yeni ve sonsuz kanatlar takarsın. Sevince, mavi bir deniz olur kalbin; hiç bilmediğin kıyılara varırsın.


Bağışlamayı öğren:
Bağışladıkça dostlarının sayısını onla çarpmış olursun. Bağışlamak kalbinin yükünü azaltır. Bağışlayınca, kalbine batan dikenler güle döner. Bağışlayınca önce kendini bağışlamış gibi olursun, nefretin ve kinin yükünü omzundan atarsın.


Pişmanlık duymaktan korkma:
Pişmanlığını itiraf ettikçe hatalarının küçük, anlaşılır ve bağışlanabilir parçalara bölebildiğini görürsün. Pişmanlık sancısını göze aldığın sürece, hatadan dönmenin lezzetini de yaşamaya başlarsın. Pişmanlık içtenliğin sınamasıdır. İçtenliği olmayanlar pişman olamazlar. Pişman olmayanlar içtenlik kazanamazlar.


Hatırlamayı öğren:
Hatırladıkça, sevgilerinin karekökünü bulup, onlardan hüznü çıkardığını fark edersin. Hele de çocukluğunu çok hatırla ki, hiç endişesiz mutlu olduğun anları yeniden yaşa. Mutlu olmayı beceremeyen biz büyüklere içimizdeki çocuk mutluluğun sadelik ve hırssızlıkla ilgili olduğunu fısıldar. Dur ve dinle çocuğunu.


Değer vermesini öğren:
Değer verdikçe sevgilerin küpünü bulup, onları mutlulukla çarpabildiğini görürsün. Değer vermeden geçirdiğin günün güneşi hiç doğmamış gibidir. Değerini bilmediğin eşyaya hiç sahip olmamış gibisindir. Değerini bilmediğin dostların sana göre hiç yaşamamış gibidir. Değer vermesini öğrendiğinde, hayatın sahihleştiğini fark edersin. Daha yavaş yürürsün ama adımlarını yere sıkı basarsın.


İltifat etmesini öğren:
İltifat ettikçe, insanlarla arandaki en kısa mesafenin bir tebessümün resmettiği eğri bir çizgi olduğunu görürsün. İltifat etmek yalan konuşmak demek değildir. İltifat, muhatabının görmek istediğin yere ulaşması ve oradan öte geçmesi için temennide bulunmaktır.


Özür dilemesini öğren:
Özür diledikçe nefretin ve öfkenin sonsuza bölündüğünü, böylece dargınlıkların limit sıfıra giderken yok olduğunu fark edersin. Ayrıca bak: Pişmanlık duymaktan korkma öğüdü.


Aşktan korkma:
Böylece bir üçgenin iç açılarının toplamının 180 dereceyi aşıp, bütün yamukları kendi içinde barındırabildiğini görürsün. Aşk pürüzleri yok eder; dikenleri gül eder, acıları haz eyler.

Ara sıra hüzünlen:
Hüznün kalbine dokunmasına izin ver. Böylece bütün mutlulukların ve zevklerin sonunda ayrılık çizgisine teğet geçip geri döndüğünü görürsün. Hepimiz ayrılıkların kuşattığı bir adada şimdilik yaşayan fanileriz. Hüzün, faniliğin ince sızısını kalbine hissettirdiği için, seni ebediyete komşu eder. Hüznünü öldürürsen ölümü anlayamadığın gibi hayatı da anlayamazsın.


Ve bir gün öleceğini bil:
Kesinlikle öleceksin ve öldüğün gün anlayacaksın ki, yaşadığın hayat, paydası sonsuzluk olan basit bir kesirden ibaretmiş. Kesrin payında ne olursa olsun, ne kadar çok şey biriktirmiş olursan ol, hepsi son işlemde sıfıra eşitlenir. Kesrin üzerine, yani bu dünyaya, sonsuzluk cinsinden bir şeyler koyman gerekiyor. Yoksa elde var sıfır


Her gün yeniden uyan:
Uyanmayı sadece gözünü açmak olarak bilen için, bir şafak vakti ne kadar da sıradandır. Hayranlık duygusunu her gece iki göz kapağının ardına sakladığı gözleri gibi her daim uykuda bırakan için, bir gün doğumu sabahın körü olasıca karanlıktır. Kulluk heyecanını avucunda tutamadığı bir kor gibi savurup söndüren için, bir seher vakti eğreti ve tanımsız bir vakitsizliktir. Haydi, aç gözlerini... Aç gönlünü... Şimdi ve burada var olduğunu fark et. Var edildiğini fark et. Buraya, bu sabaha bir insan olarak gönderildiğini bil. Bu sabahın senin için, sana özel olarak yaratıldığını fark et. Uyan... Güneş senin için doğuyor...


 
B

BERRA

Kullanıcı
11 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
İSTANBUL
Ve bir gün öleceğini bil:
Kesinlikle öleceksin ve öldüğün gün anlayacaksın ki, yaşadığın hayat, paydası sonsuzluk olan basit bir kesirden ibaretmiş. Kesrin payında ne olursa olsun, ne kadar çok şey biriktirmiş olursan ol, hepsi son işlemde sıfıra eşitlenir. Kesrin üzerine, yani bu dünyaya, sonsuzluk cinsinden bir şeyler koyman gerekiyor. Yoksa elde var sıfır


O0
TEŞEKKÜRLER
 
Ş

Şeker Prenses

çok güzel... :)bilmemiz gereken şeyler bunlar... :)
teşekkürler :)
 
A

aynur34

Kullanıcı
27 Mar 2008
En iyi cevaplar
0
0
izmir
beğendiğinize sevindim arkadaşlar...
 
E

efsane_18

Kullanıcı
12 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
Giresun
gercekten ögrenilmesi gereken ögütlermiş saol :eek:
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
Kuş tüyü ögütler,kuş tüyü yastık kadar hoşmuş:) Kendimle gurur duyuyorumki bu ögütleri bilmeden de biliyormuşum:)
Paylaşımın için kuş tüyü rahatlılıgında dilekler dilerim:)
 
A

alparslan

Kullanıcı
2 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
istanbul
bunlar bildiğimiz ama bazen uygulamakta zorluk çektiğimiz öğütler
paylaşım için teşekkürler
:)
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
Degil midir zoru başarmak,kolayı herkes başarabilir. ;)
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
aynur34' Alıntı:
Ve bir gün öleceğini bil:
Kesinlikle öleceksin ve öldüğün gün anlayacaksın ki, yaşadığın hayat, paydası sonsuzluk olan basit bir kesirden ibaretmiş. Kesrin payında ne olursa olsun, ne kadar çok şey biriktirmiş olursan ol, hepsi son işlemde sıfıra eşitlenir. Kesrin üzerine, yani bu dünyaya, sonsuzluk cinsinden bir şeyler koyman gerekiyor. Yoksa elde var sıfır
Kimse samimimiyetime inanmak zorunda değil ve
Pişmanlıklarımı kendi içimde yaşayorum..Çünkü bunları başkalarınını bilmesi yarar getirmiyor..
Hatta zaman zaman şantaj malzemesi bile olabiliyor(yanılmadığım konusunda da iddialıyım)
Hem korkak bir itirafçı konumuna düşmeyi ise hiiçç istemen hane :)
Ölümün kaçınılmazlığı ise. zaten benliğimize neredeyse doğuştan kazılmışki unutmak ne mümkün?
Günü vede her anı en güzel biçimde değerlendireceksin..
 
E

ebruliyn

Kullanıcı
29 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
Bağışlamayı öğren:
Bağışladıkça dostlarının sayısını onla çarpmış olursun. Bağışlamak kalbinin yükünü azaltır. Bağışlayınca, kalbine batan dikenler güle döner. Bağışlayınca önce kendini bağışlamış gibi olursun, nefretin ve kinin yükünü omzundan atarsın.
Affede affede affetmemek gerektiğini öğrendim...
 
T

turtur

Kullanıcı
8 May 2008
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Ebru' Alıntı:
Bağışlamayı öğren:
Bağışladıkça dostlarının sayısını onla çarpmış olursun. Bağışlamak kalbinin yükünü azaltır. Bağışlayınca, kalbine batan dikenler güle döner. Bağışlayınca önce kendini bağışlamış gibi olursun, nefretin ve kinin yükünü omzundan atarsın.

Affede affede affetmemek gerektiğini öğrendim...
çok doğru söyledin.affetmenin büyüklüğünü anlayamadım senelerdir...
 
Üst