K
kabeka
Kullanıcı
Küçük kedicik tam 1 haftadan beri yapayalnızdı.
İlk haftanın sonunda sabah güneşinin içeriye sızmasını engelleyerek öğlene kadar miskin bir şekilde uyumasını sağlayan çalılığında açlıktan perişan bir halde sızmıştı. Orayı çok seviyordu annesinin söylediğine göre beş kardeşiyle beraber dünyaya geldiği yerdi.Eğer bir gün çocukları olursa onlarada burayı göstermek isterdi, tıpkı annesinin ona gösterdiği gibi.Hoş bu gidişle çocuklarının olabilceğini düşünmesinin bile bir saçmalık olduğunu düşündü.Havalar soğumaya başlamıştı ağaçlar erkenden yapraklarını toprağa teslim etmiş, çıplak kalmışlardı.Anlaşılan bu kış çok çetin geçecekti. Bir hafta sonra ne yapacaktı? Şuan bile yemek bulmakta zorlanırken… Büyük kediler tarafından çoktan büyük bir ustalıkla taranmış ve yemeğe değecek olan şeylerin son kırıntısına kadar yendiği çöpleri karıştırmaktan bıkmıştı artık. Fareleride yakalayamıyordu. En son kıstırdığı fareye defalarca pençe atmasına rağmen fare hiç aldırmadan kaçıp gitmişti.Pençeleri daha bir şeye zarar veremeyecek kadar küçük ve narindi.
İnsanlar vardı iyi ki! İlk başlarda pek yanaşmazdı insanlara, onları gördüğünde hemen saklanacak bir kuytu deliğe girer yada tüm gücüyle oldukları yerden kaçardı.“Onlara hiçbir zaman güvenme pamuk, hiçbir zaman! Her zaman temkinli olmalısın sana hoş gibi gözüken bir davranışları altında nice kötülük yattığını ancak zarar gördüğünde kavrayabilirsin..” demişti annesi.Herhalde bir bildiği olmalıydı. İç geçirdi küçük kedicik annesini hatırlayınca gözleri önünde can verişini hatırladı, bir cisim tarafından.Çok tuhaf ,devasa,parlak,gürültülü,ardında iğrenç bir koku bırakan bir cisimdi.Yuvarlak ,dönen yastıklar üzerinde hareket ediyordu,puf puf şişkin yastıklar.Bütün bunlar bir hafta önceydi…
Bütün bunları düşünmek bir saatini almıştı herhalde güneş çok yol kattetmişti. Miğdesinden o sinir bozucu sesler geliyordu yine hemen bir şeyler bulup yemesi gerekiyordu.Çalılıktan hemen sokağa fırladı.Dün bir yer bulmuştu akşamüzeri ,insanların yemek yediği bir yer. Ama sonradan anladığı üzere geç gitmişti oraya çünkü sadece iki insan görebilimişti.İyi ki de görmüştü yoksa açlıktan oracıkta can verirdi.Sarı bir şey fırlattı uzun saçları olan insan önce taş sandı ,kaçtı. Sonra güzel bir koku aldı atılan sarı taşın düştüğü yerden. Hemen yanına gitti. Bu taş değildi! Anlaşılan uzun saçlı insan ona yediğinden atmıştı. Birde annesi ona insanların kötü olduğunu söylerdi! Al işte yemek vermişti insan , bir yaşama şansı vermişti ona…
1.Son : Hemen yedi , sıcaktıda. Birden karnı ağrımaya başladı. Gözleri yerinden fırlayacakmış gibi oldu ve oracıkta can verdi. Lakin uzun saçlı insanın attığı patates ustaca hazırlanmış yemek kokulu nitro gliserinli patatesti. Ruhun şad olsun kedi seni kalbimizde taşıyoruz.
2.Son : Hemen yedi , sıcaktıda. Ardından bir tane daha attı biraz daha yakına uzun saçlı insan, sonra bir önceki attığının birazdaha yakınına ,sonra daha yakınına. Sonra bir baktı ki insanın yanına gelmiş. Korkudan bir yere kımıldayamadı,insan ona pençelerini uzattığında.Donmuştu adeta.İnsanın pençesi kafasına değmeden “miyav” dedi tiz bir şekilde. Pençe kafasına değdi… Sıcacıktı insanın pençesi kafasına bir şeyler yapıyordu ama çok hoşuna gitmişti.İnsan onu kucağına aldı.Ve aman tanrım! Kucağında şimdiye kadar gördüğü en güzel gözleri olan erkek yavru bir kedi vardı. Aynı düşlerinde gibi.. Gördüğü kediyle 17 yıl mutlu bir şekilde yaşadı.7 tane yavruları oldu.Ölmeden önce son gördüğü yaşlı göbekli bir amcanın tekmesiydi…
2 gün önce yazdım 10 dakikamı aldı acaba yazar neyim mi olsam
İlk haftanın sonunda sabah güneşinin içeriye sızmasını engelleyerek öğlene kadar miskin bir şekilde uyumasını sağlayan çalılığında açlıktan perişan bir halde sızmıştı. Orayı çok seviyordu annesinin söylediğine göre beş kardeşiyle beraber dünyaya geldiği yerdi.Eğer bir gün çocukları olursa onlarada burayı göstermek isterdi, tıpkı annesinin ona gösterdiği gibi.Hoş bu gidişle çocuklarının olabilceğini düşünmesinin bile bir saçmalık olduğunu düşündü.Havalar soğumaya başlamıştı ağaçlar erkenden yapraklarını toprağa teslim etmiş, çıplak kalmışlardı.Anlaşılan bu kış çok çetin geçecekti. Bir hafta sonra ne yapacaktı? Şuan bile yemek bulmakta zorlanırken… Büyük kediler tarafından çoktan büyük bir ustalıkla taranmış ve yemeğe değecek olan şeylerin son kırıntısına kadar yendiği çöpleri karıştırmaktan bıkmıştı artık. Fareleride yakalayamıyordu. En son kıstırdığı fareye defalarca pençe atmasına rağmen fare hiç aldırmadan kaçıp gitmişti.Pençeleri daha bir şeye zarar veremeyecek kadar küçük ve narindi.
İnsanlar vardı iyi ki! İlk başlarda pek yanaşmazdı insanlara, onları gördüğünde hemen saklanacak bir kuytu deliğe girer yada tüm gücüyle oldukları yerden kaçardı.“Onlara hiçbir zaman güvenme pamuk, hiçbir zaman! Her zaman temkinli olmalısın sana hoş gibi gözüken bir davranışları altında nice kötülük yattığını ancak zarar gördüğünde kavrayabilirsin..” demişti annesi.Herhalde bir bildiği olmalıydı. İç geçirdi küçük kedicik annesini hatırlayınca gözleri önünde can verişini hatırladı, bir cisim tarafından.Çok tuhaf ,devasa,parlak,gürültülü,ardında iğrenç bir koku bırakan bir cisimdi.Yuvarlak ,dönen yastıklar üzerinde hareket ediyordu,puf puf şişkin yastıklar.Bütün bunlar bir hafta önceydi…
Bütün bunları düşünmek bir saatini almıştı herhalde güneş çok yol kattetmişti. Miğdesinden o sinir bozucu sesler geliyordu yine hemen bir şeyler bulup yemesi gerekiyordu.Çalılıktan hemen sokağa fırladı.Dün bir yer bulmuştu akşamüzeri ,insanların yemek yediği bir yer. Ama sonradan anladığı üzere geç gitmişti oraya çünkü sadece iki insan görebilimişti.İyi ki de görmüştü yoksa açlıktan oracıkta can verirdi.Sarı bir şey fırlattı uzun saçları olan insan önce taş sandı ,kaçtı. Sonra güzel bir koku aldı atılan sarı taşın düştüğü yerden. Hemen yanına gitti. Bu taş değildi! Anlaşılan uzun saçlı insan ona yediğinden atmıştı. Birde annesi ona insanların kötü olduğunu söylerdi! Al işte yemek vermişti insan , bir yaşama şansı vermişti ona…
1.Son : Hemen yedi , sıcaktıda. Birden karnı ağrımaya başladı. Gözleri yerinden fırlayacakmış gibi oldu ve oracıkta can verdi. Lakin uzun saçlı insanın attığı patates ustaca hazırlanmış yemek kokulu nitro gliserinli patatesti. Ruhun şad olsun kedi seni kalbimizde taşıyoruz.
2.Son : Hemen yedi , sıcaktıda. Ardından bir tane daha attı biraz daha yakına uzun saçlı insan, sonra bir önceki attığının birazdaha yakınına ,sonra daha yakınına. Sonra bir baktı ki insanın yanına gelmiş. Korkudan bir yere kımıldayamadı,insan ona pençelerini uzattığında.Donmuştu adeta.İnsanın pençesi kafasına değmeden “miyav” dedi tiz bir şekilde. Pençe kafasına değdi… Sıcacıktı insanın pençesi kafasına bir şeyler yapıyordu ama çok hoşuna gitmişti.İnsan onu kucağına aldı.Ve aman tanrım! Kucağında şimdiye kadar gördüğü en güzel gözleri olan erkek yavru bir kedi vardı. Aynı düşlerinde gibi.. Gördüğü kediyle 17 yıl mutlu bir şekilde yaşadı.7 tane yavruları oldu.Ölmeden önce son gördüğü yaşlı göbekli bir amcanın tekmesiydi…
2 gün önce yazdım 10 dakikamı aldı acaba yazar neyim mi olsam