kuantum dokunuş

  • Konbuyu başlatan okan22
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde okan22 tarafından oluşturulan kuantum dokunuş başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,947 kez görüntülenmiş, 7 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı kuantum dokunuş
Konbuyu başlatan okan22
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan korsan
O

okan22

Kullanıcı
25 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
arkadaşlar çok oldum ama bu kitap için de okuyan ve uygulayanlardan bilgi almak isterim.
mümkünmüdür?
 
O

okan22

Kullanıcı
25 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
Kuantum Dokunuş / Şifa Verme Gücü 

Kuantum-Dokunuş, şifanın, sağlıklı olmanın önündeki engelleri ortadan kaldıracak devrim niteliğinde bir yönetimdir.
Şayet atmakta olan bir yüreğiniz varsa; canlıysanız, yaşıyorsanız, nefes alıp verebiliyorsanız bu yöntemi uygulamak için herhangi bir engeliniz yok demektir.

Bu yöntemi, sadece bu kitabı okuyup hemen uygulamaya başlayabilirsiniz. Öyle ki, bu kitapta anlatılanları çocuklar dahi kolayca anlayıp hemen uygulamaya başlayabilir. Ne bir öğretmene, ne herhangi özel bir yeteneğe, ne de size el verilmesine ihtiyaç yok.
Ve insanlar bu tekniği uygulamaya başladığınızda mucizeler yaratmakta olduğunuzu söyleyecekler: Onlara inanmak için pek çok nedeniniz olacak. Çünkü yaptıklarınıza kendiniz dahi inanmakta -en azından başlangıçta- zorlanacaksınz.

Atomaltı - yani kuantum düzeyinde işleyen bu teknik sayesinde atomların düzeyinde mucize olarak adlandırılan şeyleri yapmak çocuk oyuncağı haline geliyor. 

Hemen şimdi sağlıklı olmak ve bir şifacı haline gelmek artık "ellerinizde" ve artık sizin seçiminize bağlı.

Çünkü:
Şifa gerçektir.Herkes yapabilir. Herkesin sevgisinin etkisi ve değeri vardır. Sizin sevginizin de etkisi ve değeri vardır.

Bir şifacı olarak çalışabilme yeteneği bir hediyedir; içimizde olan ve sadece keşfetmemiz gereken bir hediyedir. Bu yeteneğimiz doğuştandır. Tüm insanların sisteminde var olmaktadır.

Sevginizin derinliği, parlaklığı, gücü ve harikalığı sadece sizin bildiğinizden fazlası değil, hayal edebileceğinizden bile fazlasıdır.

Şu ana kadar "bilimkurgu" olarak kabul edilen insan yetenekleri gerçektir.

Gözlerinizi açın. Hayranlıkla duraksayın ve size verilen armağanların gerçek doğasını kucaklarken kendinizden geçerek huşu içinde ayağa kalkın.

Şifanın kalbi yürektir.

Yaşam bir hediyedir ve bizimdir, onu almayı öğrenin.

Madde ve formların görüntülerinin ardında gerçek olan şey enerjidir.
 
S

syn

Kullanıcı
12 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
kitap güzele benziyor babam okumam için kuantumla ilgili bir dosya açmıştı bilgisayarda uzun biraz ama sakıncası yoksa ekleyim ;)
 
O

okan22

Kullanıcı
25 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
kitabı okumanızı tavsiye ederim. bikaç güne bitmek üzere.
 
S

syn

Kullanıcı
12 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Bütün bu beyinsel aktiviteleri bilimsel açıdan incelediğimizde, bütün olup biten yaklaşık 1200 g olan beynimizde bulunan yaklaşık 100 milyar kadar hücre arasındaki çok küçük elektriksel sinyallerin sürekli olarak merkezler arasındaki hareketidir. Düşüncenin oluşumu da bunun eyleme dönüşmesi de tamamen elektronik sinyaller aracılığı ile olmaktadır. Bu sinyaller boyutların çok küçük olduğu mikro evren de gerçekleşmektedir. Mikro evrende gerçekleşen bu olaylar yine bu evrenin kurallarıyla ancak gerçekleşebilir. Mikro evreni yöneten yasaları konu alan kuantum fiziği bu alanda yapılacak çalışmaların olmazsa olmazı konumundadır. Zira kuantum fiziği mikro evreni yöneten yasaları aslında 1900 yılından beri araştırmakta ve çok önemli ölçüde de çözümlemiştir. Bu nedenle insan beyninde meydana gelen düşünceler ve bunların yönetilmesi, eyleme dönüşmesi konusu kuantum fiziği yasalarının yönetimi altındadır. Örneğin mikro evrende tünel olayı gerçekleşir, yani bir elektron kendi enerjisinden daha büyük bir enerji barajını aşıp barajın arka tarafına ulaşabilir. Bu kuantum mekaniksel ve mikro dünyaya ait bir olaydır ve her an gerçekleşir. Buna benzer birçok olay yine kuantum dünyasında şu anda gerçekleşmektedir.
Kuantum fiziğinin düşünce dünyamız ve bunun yönetilmesinde nasıl kullanılabileceğine geçmeden önce mikro dünyayı şekillendiren ya da yöneten kuantum evreninin bazı çok temel bulgularına kısaca göz atarsak şunları özetleyebiliriz.
1-Mikro Evrenin Hareketliliği (Dinamizmi): Kuantum Fiziğinde ve dolayısıyla mikro evrende her şey mutlak anlamda hareket halinedir. Durağan ya da statik hiçbir tanecik yoktur. Zaten kuantum fiziği statik sistemlerle ilgilenmez. O halde mikro dünyanın en temel özelliklerinden birisi mikro evrenin dinamik olmasıdır.

2-Mikro Evrende Kesiklilik (süreksizlik) ya da Kuantizasyon: Enerjinin aslında sürekli olmadığı fikri ilk kez kuantum fiziğinin en önemli kurucularından biri olarak anılan Max Planck tarafından 1900 yılındaki fizik kongresinde ortaya atılmıştır. (Enerji = n h f ….burada n bir tam sayı, h Planck sabiti olarak adlandırılan evrensel bir sabit ve f de frekanstır.) Bu düşünce o güne kadar var olan düşünceleri temelden sarsmış ve yeni bir dünyanın yani kuantum dünyasının doğmasına neden olmuştur. Madde yani kütle mikro dünyada kuantizedir yani madde belli noktalarda bulunan atomlardan meydana gelmiştir. Einstein’ın “Enerji ile kütle eşdeğerdir.” E=mc2 ifadesi ile bu fikir birleştirildiğinde enerjinin kuantize olması gerektiği hemen anlaşılabilir. Artık hakkında hiçbir kuşku bulunmayan bu kesin gerçek bizi daha sonra momentum, konum, hız ve açısal momentum gibi birçok kavramın mikro dünyada kuantize olduğunu keşfetmemizi sağlamıştır.

3- Mikro Evrende Dalga Fonksiyonu (Ψ): Mikro evrenin kuantize oluşu daha sonra Erwin Schrödinger’i mikro dünyadaki bütün taneciklerin uyması gereken bir denkleme götürmüştür. Bu denklem ünlü Schrödinger Dalga Denklemi’dir. Bu denklemin en önemli yeniliklerinden biri taneciklerin davranışının bir matematiksel fonksiyon (Ψ) tarafından tanımlanmasıdır. Bu fonksiyonun belirlenmesi ile söz konusu taneciğin bütün özellikleri belirlenmiş oluyor. Bu şekilde (Ψ) nin devreye girmesi ile bunun karesine eşit olan olasılık yoğunluğu devreye giriyor. Yani parçacıklar uzayın belli noktasında belli bir anda belirli bir olasılıkla var olabilmektedir. Böylece klasik fizikteki determinizm (nedensellik) ortadan kalkıyor ve olasılıklar devreye giriyor. Artık hiçbir şey eskisi kadar kesin değil ya da hiç kesin değildir. Ancak bazı olasılıklarla tanecikler belli yerlerdedir. Ünlü fizikçi Einstein dahi bu gerçeği kabul etmekte zorlanmıştır ve “Tanrı asla zar atmaz” demiştir. Ancak gerçek odur ki mikro dünyada kesinlik yok ve olasılıklar vardır.

4- Mikro Evrende Heisenberg Belirsizlik ilkesi: Olasılıklar fikri daha sonra Heisenberg’i olasılıkların olduğu yerde belirsizlikler de vardır fikrine götürmüş ve kendi adıyla anılan yine çok önemli bir yasa olan belirsizlik ilkesini ortaya koymasını sağlamıştır. Artık yapılan ölçümler kesin değildir. Her ölçümde bir belirsizlik vardır. Eğer siz örneğin elektronun konumunu ve ona bağlı olan hızını ölçmek isterseniz, konumu ne kadar doğru ölçerseniz o ölçüde hızını ölçemezsiniz ya da hızını ölçmedeki belirsizlik artar. Bu belirsizlik sadece mikro evrende etkili olabiliyor. Makro evrende belirsizlik çok küçük olduğu için hiçbir etkisi yok biz bunu doğal olarak algılamıyoruz.

5- Mikro Evrenin Dual (ikili) Yapısı: Fizikçileri şaşırtan bir başka çok önemli konuda mikro evrende ya da atomik boyutlarda maddenin ve ışığın dual (ikili) karakteridir. Diğer bir deyişle madde yani tanecik bazen dalga karakterine bazen de tanecik karakterine bürünür. Aynı dual karakter ışık için de net bir şekilde gözlenmiştir. Işık bazen tanecik yani foton gibi bazen de dalga gibi davranır. Ancak ya biri ya da öteki duruma hâkimdir. İkisi de aynı anda var olamazlar.

6- Mikro Evrende Tünel olayı:
Kuantum fiziğinin diğer birçok önemli gözlemi tünel olayı olarak isimlendirilen olaydır. Bu olay bize mikro dünyada örneğin bir elektronun olmaması gereken yerde bulunabileceğini göstermiştir. Klasik açıdan bir elektron kendi enerjisinden büyük bir duvarı aşarak duvarın arka tarafına geçemez. Oysa kuantum mekaniksel denklemler ve gözlemlerimiz göstermiştir ki, bu mikro dünyada her an gerçekleşen olağan bir olaydır. Örneğin elektronik aletlerimizde kullandığımız transistorler de bu olay çok olağandır.

7-Karşılıklı Etkileşim Correspondence İlkesi: Kuantum fiziği ile klasik fizik arasındaki ilkeler ve yasalar bu denli çelişkili olduğuna göre acaba nerede ve nasıl bu ikisi kesişebilir diye bakıldığında ise şu sonuç net olarak bulunmuştur. Kuantum fiziği yasalarından klasik fizik yasaları elde edilebilmektedir (tümevarım ilkesi). Yani mikro dünyanın verilerinin birleştirilmesi ile makro dünya hakkında bilgiler elde edilebilmektedir. Bu tersinir olmayan bir ilişkidir. Yani makro dünya (klasik fizik) yasalarından mikro dünya (kuantum fiziği) yasaları elde edilemez.

İNSAN DÜŞÜNCESİNDE KUANTUM FELSEFESİ

Yukarıda çok kısaca ifade edilen ve bunlar gibi birçok bilimsel yasa insan düşüncesinin de üretildiği ve yönetildiği yer olan insan beyninde gerçekleşmektedir. Dolayısıyla insan beyninin işletim sisteminin bu yasalara uymak zorunluluğu açıktır. Normal insan sağduyusu ve mantığı ile çelişen bu bulgular mikro evreni şekillendirdiğinden insan düşüncesini de mutlak anlamda şekillendirmektedir. O halde yapılması gereken şey bu yasaların yardımıyla insan beyninin işleyiş mekanizmasını kuantum fiziği yasaları ile yeniden çözümlemektir. Ancak bu konu o kadar da kolay olamamaktadır. Aslında oldukça farklı ve karmaşık bir çalışma alanına girmiş oluyoruz. Zira insan yaşamını yöneten beyinsel aktiviteler ya da kısaca düşüncelerin çözümlenmesi ya da yönetilmesi konusu birçok disiplinin birlikte çalışmasını gerektiren bir konudur. Ancak çözümlemenin beklide en önemli aşamasını, mikro evrendeki kuantum fiziksel yasaların insan düşüncesine uyarlanması oluşturmaktadır.
Mikro dünyayı yöneten kuantum fiziksel yasalar ile yine mikro dünyanın ürünü olan insan düşüncesi birleştirildiğinde çok temel anlamda öne çıkan bazı noktalar şunlardır.

1- Düşüncenin Kuantizasyonu (süreksizlik): İnsan düşüncesi fiziksel açıdan incelendiğinde enerji anlamına gelmektedir. Düşünce, mikro tanecikler olan beyin hücreleri tarafından meydana getirildiğine göre mikro evren in yasalarıyla yönetilmelidir ve kuantize olmak zorundadır. Gerçekte yaşam, beyinde düşünce kuantları nın oluşması ve bunların insan bedenini yönetmesi anlamını taşımaktadır. Herhangi bir düşüncenin yönetilmesi ya da yönlendirilmesi o düşünceyi oluşturan çok küçük eleman ter parçacıklar olan düşünce kuantlarının yönetilmesi anlamına gelmektedir. Bu olay ise bütün bir düşüncenin kontrol edilmesine oranla çok daha kolay olmalıdır. Çünkü düşünce kuantları enerji miktarı olarak değerlendirildiğinde düşüncenin tamamına göre çok daha küçüktür. Bu anlamda yapılması gereken şey kuantum fiziği yasalarını kullanarak düşünce kuantlarının ortaya çıkışı ve gelişiminin çözümlenerek kontrol edilmesidir. Her hangi bir olay ya da konu hakkındaki özellikle olumsuz ve rahatsız edici istenmeyen düşünceler bu şekilde ayıklanarak yok edilebilir ve istendik türden yapıcı ve olumlu düşüncelerin ortaya çıkması sağlanabilir.
2- Düşüncenin Matematiksel İfadesi: İnsan düşüncesi bir çeşit enerji olduğuna göre ona eşlik eden ve onu tanımlayan bir matematiksel dalga fonksiyonu yani düşüncenin fonksiyonu olmalıdır. Bu fonksiyon o düşünceye ait her türlü bilgiyi içinde barındırır. Dolayısıyla tespit edilmesi durumunda o düşünceye ait her şey bilinir duruma gelecektir. Özellikle istenmeyen düşüncelere ait fonksiyonların belirlenmesi ile o düşüncenin çözümlenmesi ve ortaya çıkmasının ya da yok edilmesinin sağlanması mümkün olabilecektir. Burada önemli olan nokta kuantum fiziği yasaları ile dalga fonksiyonunun bulunmasıdır.
3- Düşüncedeki Tünel Olayı: İnsanların yaşamları boyunca karşılaştıkları ve aşılması mümkün olamayan engeller (düşünsel ve yaşamsal sorunlar) gerçekte özel bir teknik ile yani tünel olayı ile aşılabilir. Bu bir elektronun gerçekleştirdiği tünel olayından asla farklı değildir. Bunun için gerekli koşulların sağlanması ve nasıl yapılacağının kuantum mekaniksel anlamda belirlenmesi gerekmektedir. Böylece üstesinden bir türlü gelemediğimiz yaşamsal sorunlarımızı bu özel teknik sayesinde yeterli enerjimiz olmasa dahi aşabilecek ve yeni ufuklara doğru rahatlıkla yol alabileceğiz.
4- Düşüncede Tümevarım ilkesi: İnsan beyninde meydana gelen düşünce kuantları nın birleştirilmesi ile düşüncenin bütünlüğü yani makro düşünceler elde edilebilir. Böylece mikro düşünce kuantlarından makro düşünce bloklarına geçiş yapılabilir. Bu düşünce blokları doğrudan yaşamımıza ait düşünceleri, kararları, eylemleri kısacası her şeyi kapsamaktadır.

Sonuçta insan beynindeki düşüncelerin fizyolojik anlamda çok küçük elektronik sinyallerden meydana geldiği ve dolayısıyla da enerji olduğu gerçeğinden hareketle insan düşüncesinin de kuantize olduğu ortaya çıkmaktadır. O halde sorun bu düşünce kuantlarının kontrol edilmesi ve yönetilmesi sorunudur. Düşüncenin süreksizliği ya da kuantize olduğu gerçeğinden hareketle hepimizin sıkıntıya girdiği ve istemediği ya da kurtulmaya çalıştığı düşüncelerden ve dolayısıyla da eylemlerden kurtulması mümkün olabilecektir. Bir anlamda insanın mutluluğu bu şekilde ciddi olarak artırılabilir.
Ancak bunun için sadece düşünce yönetiminin kuantum mekaniksel teorilerinin geliştirilmesi yetmez, buna ilaveten bu modellerin insana kazandırılması için nasıl bir eğitim sürecinin gerektiği de ortaya konmalıdır. Bu gerçekte ciddi çalışma ve sabır gerektirmektedir. Her şeye rağmen, kısa bir süre sonra insan zekâsının harika birikimleri ve kuantum fiziği sayesinde yine insan zekasının ortaya çıkardığı ve insanın mutluluk yollarını tıkayan engeller rahatlıkla aşılabilecektir.

Prof. Dr. Mustafa EROL
Dokuz Eylül Üniversitesi,Buca eğitim fakültesi,Fizik anabilim dalı/İzmir
12/2/2008
 
S

sessiz_lik25

Kullanıcı
28 Ağu 2008
En iyi cevaplar
0
0
kuantum fiziğini okumayı çok istiyorum. bir yerleden araştırmaya başladım zaten.

bu noktadan paylaşımlarınız faydalı oldu. ikinize de teşekkür ederim.
 
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
Yuh meta fizikçiler,yoğun enerjiciler ya sizi hehehh.
Her şey enerji anladıkta bu ne yav, hz froyd, yaşasaydıda görseydi.
Dokunun dokunun,kuantum dokunuş ha, kamasutrayı okumuş bir hal sezdim sizde yav  ::)
Enteresan, kuantum dokunuşla  bebek sahibide edersiniz siz insanları hehehhe.

Valla bah bu mesajım editlenebilir.
Tüm telif hakları yönetimindir efendim.
 
Üst