DeryaDer
Derya Karacan
Moderatör
Çocukları kreşe başlayacak olan aileler zorlu bir sürece girerler.
Acaba çocuğum kreş için uygun yaşta mı? Nasıl bir kreş seçmeliyim? Bu yeni duruma kolay adapte olabilecek mi? Kreşe başlayınca daha sık hasta olacak mı? Beslenmesi, uyku düzeni bu durumdan nasıl etkilenecek?’’ gibi sorular cevaplanmayı beklemektedir.
Kreş İçin Uygun Yaş Nedir?
Çocuklar doğdukları andan öğrenmeye başlarlar ve ilk eğiticileri anne-babalarıdır. Belli bir yaşa kadar çocuklar için en uygun bakım; kendi evinde, anne veya güvenilir bir yetişkin tarafından onunla birebir iletişim içinde gerçekleştirilen bakımdır. Çocuklar; zihinsel, sosyal ve fizyolojik olarak 2 yaşından itibaren yarım gün, 3 yaşından sonra ise tam gün okula gidebilirler.
Bazı aileler çocuğa bakacak güvenilir biri yoksa veya tercihlerini yuvadan yana kullanmak istiyorlarsa 2 yaşından önce de çocuklarını yuvaya yollamaktadır. Bu durumda aileler seçecekleri kreşte (bir kreşte olması gereken diğer özelliklerin yanısıra)aşağıdaki özelliklerin olmasına dikkat etmelidirler:
• Eğitmenin yeterli ilgiyi her çocuğa gösterebilmesi ve çocuklarla birebir ilişki kurabilmesi için sınıf mevcudunun az, eğitmen sayısının yeterli olması gerekmektedir. 0-2 yaş grubu için eğitmen çocuk oranı ¼’tür.
• Bu yaş grubu bebeklerin beslenme düzeni özellikle önemlidir. Diğer yaş gruplarından farklı olarak öğün sayısı fazla (3 ana 2-3 ara öğün) ve öğünde tüketilen miktar azdır. Bu durumu gözeten ve menülerinde bebeğinizin günlük sağlıklı besin ihtiyaçlarını karşılayan bir kreşi seçin. Kreşten haftalık menü örneğini alın ve verilmeyen besin öğelerini evde tamamlayın. Tabi menünün sağlıklı besinlerden oluşturulmuş olması gerek.
• Okulda 0-2 yaş grubuna yönelik güvenlik tedbirleri alınmış olmalıdır.
• Bu yaş grubu için büyüme gelişme ve hastalıklardan korunmanın önemli unsurlarından biri de uykudur. Çocuğunuz, okulda yaşına göre 1 veya 2 gündüz uykusu uyumuş olmalıdır.
Ebeveynler; çocuklarının kreşe başlamasıyla sık sık öksürük ve burun akıntısı yaşamasından, ateşlenmesinden, kulak ve boğaz enfeksiyonu geçirmesinden yakınırlar. Bu dönemde daha önce yılda 4-5 enfeksiyon geçiren çocuğunuzun yılda 8-9 hatta bazen daha fazla enfeksiyon geçirmesi, bağışıklık sisteminin doğal işleyişinin bir sonucudur. Yuvaya başlamasıyla birlikte daha kalabalık bir ortama giren çocuklar, daha önce karşılaşmadıkları enfeksiyon etkenleri ile karşılaşırlar ve daha sık hasta olurlar. Çocukları kreşten alarak bu tür enfeksiyonları önlemek mümkün değildir. Sadece okul çağına kadar ertelemiş olursunuz. Aksine erken yaşta kreşe/okula başlayan, kalabalığa karışan çocukların ilerleyen yaşlarında bağışıklık sistemlerinin daha güçlü olduğu; bu çocukların büyüyünce alerjik hastalıklara yakalanma riskinin daha az olduğunu gösteren pek çok çalışma vardır.
Çocuğunuz; altta yatan önemli bir kronik hastalığı yoksa geçirilen enfeksiyonları kolay atlatacak ve ikinci yıl daha az sayıda enfeksiyon geçirecektir. Enfeksiyonla karşılaşan çocuk kreşe yollanmamalı, evde istirahat ettirilmeli ve bol sıvı alması sağlanmalıdır. Hekim önerisi olmadan antibiyotik kullanmamalıdır. Çünkü bu yaşta geçirilen enfeksiyonların çoğu virüsler tarafından yapılır ve antibiyotik kullanmayı gerektirmez.
Kreşe Giden Çocuklar İçin Kış Hastalıklarından Korunma Yolları
• Sağlık bakanlığının önerdiği program çerçevesinde çocuğunuzun aşılarını yaptırın.
• Çocuklarınızı mevsim normallerine göre giydirin. Aşırı üşütmekten, terletmek ve kalın giysiler giydirmekten kaçının. Çok kalın giydirmek terlemeye bu da sonrasında vücudun soğumasına neden olur. Kreşin kaloriferlerinin ortam ısısının 22-24 derece olacak şekilde yanıp yanmadığını kontrol edin. Maalesef pek çok kreş tasarruf gerekçesiyle kaloriferlerini yakmıyor ve bu da hastalığa davetiye çıkarıyor.
• Sağlıklı ve dengeli beslenmeyen bir vücut hastalıklara daha açık hale gelir. Bu yüzden kreş menüsünü inceleyin. Eksik besin öğelerini evde tamamlayarak çocuğunuzun her besin grubundan uygun miktarlarda almasını sağlayın. Menülerinde abur cubur ve sağlıklsız yiyeceklere yer veren kreşlerden uzak durun.
• Hem kreşte hem de evde ortamın nemi iyi ayarlanmalı. Kuru hava solunum yollarında bulunan ve mikropları yakalama fonksiyonu olan, silia adı verilen tüycüklerin işlevini azaltır. Çocuğunuzun odasında ve kreşte kaloriferin üzerine su dolu kaplar bulunmasını sağlayın.
• Hasta çocukları kreşe göndermeyin. Öğretmen, idareci ve diğer velilerle konuşarak tüm ailelerin aynı yöntemi izlemesini sağlayın.
• Kış hastalıklarından korunma yollarından biri temizlik kurallarına dikkat etmektir. Çocuklara en az 20 saniye sabun ve su ile ellerini yıkaması gerektiği öğretilmeli ve eğitmenleri tarafından gün içinde sıkça ellerin yıkanması sağlanmalıdır. Eller yıkanmadan göz, ağız ve burun ile temastan kaçınılmalı.
• Öğrenciler ve personel, öksürür veya hapşırırken ağız ve burunları bir kağıt mendille kapatılmalıdır.
• Sınıflar sık havalandırılmalı; temas yüzeyleri (masa, sandalye, kapı kolları) sabun ve deterjanla günlük temizlenmelidir. Bir ölçek çamaşır suyuna 9 ölçek su kullanılarak hazırlanan su, pek çok mikrobu öldürecektir
• Kreşte kişiler arası mesafeyi artıracak önlemlerin (az sınıf mevcudu ) alındığından emin olun.
• Omega 3, omega 6, A ve C vitamini, çinko bağışıklık sisteminin sağlıklı bir şekilde işlev görmesini sağlayan maddelerdir. Çocuklarınızı bu besinlerden zengin beslemeye özen gösterin.
• Kesin olarak ispatlanmadıysa da düzenli probiyotik kullanımının hastalıkları azaltıcı etkisinin olduğunu gösteren yayınlar mevcuttur. Kefir, yoğurt gibi probiyotik içerikte besinleri sık tüketmek için çocukları özendirin.
• Hasta olduğu bilinen veya öksürük, hapşırık gibi belirtileri olan kişilerle çocuğunuzun mümkün olduğunca temas etmemesini sağlayın.
kaynak: www.ntvmsnbc.com
Acaba çocuğum kreş için uygun yaşta mı? Nasıl bir kreş seçmeliyim? Bu yeni duruma kolay adapte olabilecek mi? Kreşe başlayınca daha sık hasta olacak mı? Beslenmesi, uyku düzeni bu durumdan nasıl etkilenecek?’’ gibi sorular cevaplanmayı beklemektedir.
Kreş İçin Uygun Yaş Nedir?
Çocuklar doğdukları andan öğrenmeye başlarlar ve ilk eğiticileri anne-babalarıdır. Belli bir yaşa kadar çocuklar için en uygun bakım; kendi evinde, anne veya güvenilir bir yetişkin tarafından onunla birebir iletişim içinde gerçekleştirilen bakımdır. Çocuklar; zihinsel, sosyal ve fizyolojik olarak 2 yaşından itibaren yarım gün, 3 yaşından sonra ise tam gün okula gidebilirler.
Bazı aileler çocuğa bakacak güvenilir biri yoksa veya tercihlerini yuvadan yana kullanmak istiyorlarsa 2 yaşından önce de çocuklarını yuvaya yollamaktadır. Bu durumda aileler seçecekleri kreşte (bir kreşte olması gereken diğer özelliklerin yanısıra)aşağıdaki özelliklerin olmasına dikkat etmelidirler:
• Eğitmenin yeterli ilgiyi her çocuğa gösterebilmesi ve çocuklarla birebir ilişki kurabilmesi için sınıf mevcudunun az, eğitmen sayısının yeterli olması gerekmektedir. 0-2 yaş grubu için eğitmen çocuk oranı ¼’tür.
• Bu yaş grubu bebeklerin beslenme düzeni özellikle önemlidir. Diğer yaş gruplarından farklı olarak öğün sayısı fazla (3 ana 2-3 ara öğün) ve öğünde tüketilen miktar azdır. Bu durumu gözeten ve menülerinde bebeğinizin günlük sağlıklı besin ihtiyaçlarını karşılayan bir kreşi seçin. Kreşten haftalık menü örneğini alın ve verilmeyen besin öğelerini evde tamamlayın. Tabi menünün sağlıklı besinlerden oluşturulmuş olması gerek.
• Okulda 0-2 yaş grubuna yönelik güvenlik tedbirleri alınmış olmalıdır.
• Bu yaş grubu için büyüme gelişme ve hastalıklardan korunmanın önemli unsurlarından biri de uykudur. Çocuğunuz, okulda yaşına göre 1 veya 2 gündüz uykusu uyumuş olmalıdır.
Ebeveynler; çocuklarının kreşe başlamasıyla sık sık öksürük ve burun akıntısı yaşamasından, ateşlenmesinden, kulak ve boğaz enfeksiyonu geçirmesinden yakınırlar. Bu dönemde daha önce yılda 4-5 enfeksiyon geçiren çocuğunuzun yılda 8-9 hatta bazen daha fazla enfeksiyon geçirmesi, bağışıklık sisteminin doğal işleyişinin bir sonucudur. Yuvaya başlamasıyla birlikte daha kalabalık bir ortama giren çocuklar, daha önce karşılaşmadıkları enfeksiyon etkenleri ile karşılaşırlar ve daha sık hasta olurlar. Çocukları kreşten alarak bu tür enfeksiyonları önlemek mümkün değildir. Sadece okul çağına kadar ertelemiş olursunuz. Aksine erken yaşta kreşe/okula başlayan, kalabalığa karışan çocukların ilerleyen yaşlarında bağışıklık sistemlerinin daha güçlü olduğu; bu çocukların büyüyünce alerjik hastalıklara yakalanma riskinin daha az olduğunu gösteren pek çok çalışma vardır.
Çocuğunuz; altta yatan önemli bir kronik hastalığı yoksa geçirilen enfeksiyonları kolay atlatacak ve ikinci yıl daha az sayıda enfeksiyon geçirecektir. Enfeksiyonla karşılaşan çocuk kreşe yollanmamalı, evde istirahat ettirilmeli ve bol sıvı alması sağlanmalıdır. Hekim önerisi olmadan antibiyotik kullanmamalıdır. Çünkü bu yaşta geçirilen enfeksiyonların çoğu virüsler tarafından yapılır ve antibiyotik kullanmayı gerektirmez.
Kreşe Giden Çocuklar İçin Kış Hastalıklarından Korunma Yolları
• Sağlık bakanlığının önerdiği program çerçevesinde çocuğunuzun aşılarını yaptırın.
• Çocuklarınızı mevsim normallerine göre giydirin. Aşırı üşütmekten, terletmek ve kalın giysiler giydirmekten kaçının. Çok kalın giydirmek terlemeye bu da sonrasında vücudun soğumasına neden olur. Kreşin kaloriferlerinin ortam ısısının 22-24 derece olacak şekilde yanıp yanmadığını kontrol edin. Maalesef pek çok kreş tasarruf gerekçesiyle kaloriferlerini yakmıyor ve bu da hastalığa davetiye çıkarıyor.
• Sağlıklı ve dengeli beslenmeyen bir vücut hastalıklara daha açık hale gelir. Bu yüzden kreş menüsünü inceleyin. Eksik besin öğelerini evde tamamlayarak çocuğunuzun her besin grubundan uygun miktarlarda almasını sağlayın. Menülerinde abur cubur ve sağlıklsız yiyeceklere yer veren kreşlerden uzak durun.
• Hem kreşte hem de evde ortamın nemi iyi ayarlanmalı. Kuru hava solunum yollarında bulunan ve mikropları yakalama fonksiyonu olan, silia adı verilen tüycüklerin işlevini azaltır. Çocuğunuzun odasında ve kreşte kaloriferin üzerine su dolu kaplar bulunmasını sağlayın.
• Hasta çocukları kreşe göndermeyin. Öğretmen, idareci ve diğer velilerle konuşarak tüm ailelerin aynı yöntemi izlemesini sağlayın.
• Kış hastalıklarından korunma yollarından biri temizlik kurallarına dikkat etmektir. Çocuklara en az 20 saniye sabun ve su ile ellerini yıkaması gerektiği öğretilmeli ve eğitmenleri tarafından gün içinde sıkça ellerin yıkanması sağlanmalıdır. Eller yıkanmadan göz, ağız ve burun ile temastan kaçınılmalı.
• Öğrenciler ve personel, öksürür veya hapşırırken ağız ve burunları bir kağıt mendille kapatılmalıdır.
• Sınıflar sık havalandırılmalı; temas yüzeyleri (masa, sandalye, kapı kolları) sabun ve deterjanla günlük temizlenmelidir. Bir ölçek çamaşır suyuna 9 ölçek su kullanılarak hazırlanan su, pek çok mikrobu öldürecektir
• Kreşte kişiler arası mesafeyi artıracak önlemlerin (az sınıf mevcudu ) alındığından emin olun.
• Omega 3, omega 6, A ve C vitamini, çinko bağışıklık sisteminin sağlıklı bir şekilde işlev görmesini sağlayan maddelerdir. Çocuklarınızı bu besinlerden zengin beslemeye özen gösterin.
• Kesin olarak ispatlanmadıysa da düzenli probiyotik kullanımının hastalıkları azaltıcı etkisinin olduğunu gösteren yayınlar mevcuttur. Kefir, yoğurt gibi probiyotik içerikte besinleri sık tüketmek için çocukları özendirin.
• Hasta olduğu bilinen veya öksürük, hapşırık gibi belirtileri olan kişilerle çocuğunuzun mümkün olduğunca temas etmemesini sağlayın.
kaynak: www.ntvmsnbc.com