S
senarist081
Korku türündeki sanatların "efendisi" Stephen King sayfalar dolusu anlatılabilecek bir yazar. Bu nedenle, vizyona gelen 1408 filminden yola çıkarak yazarı ilgi çekici maddelerle hatırlayalım istedik!
1408: Rakamlarının toplamı 13 eden bu sayı, Stephen King'in "Karanlık Öyküler" kitabında bulunan bir hikayenin ve ondan uyarlanan iki sonlu sinema filminin adı.
15 Ağustos 2007: En ilginç Stephen King haberine neden olan, tuhaf kitap imzalama olayının yaşandığı tarih. Avustralya'da bir kitapçıda rafta bulunan kitapları karaladığından şüphelenilen gizemli adam aslında Stephen King'den başkası değildi ve gizlice kitaplarını imzalıyordu!
Carrie: King'in okuyucuyla buluşan ilk korku kitabı. 1974 tarihli kitap zamanında bazı okullarda yasaklanmıştı. Yazarın en sert ve kanlı öykülerinden biri olan Carrie, Brian De Palma tarafından beyazperdeye de uyarlandı ve ortaya ilginç King uyarlamalarından birisi (Günah Tohumları) çıktı. Bu arada kitabın tartışmalı yönleri filme de geçmiş olmalı ki, Finlandiya filmi yasaklamaya karar verdi!
Cep (The Cell): Cep telefonlarını bir kıyamet habercisi gibi kullanan yakın tarihli kitap Eli Roth'un önderliğinde sinemaya sıçrıyor. Bakalım Roth'un Tarantino yerine King'den ilham alması nasıl sonuçlanacak? Projeyle ilgili gelişmeler Beyazperde'de!
Danse Macabre: Çok satan, çok okunan, çok konuşulan ve hatta çok izlenen bir yazar olmasına rağmen ciddi edebiyat dünyası tarafından "hafif" bulunan King bu kitabında kendi ilham kaynaklarını ortaya koyuyor ve korku türündeki filmlerden, kitaplardan ve çizgi romanlardan nasıl etkilendiğini anlatıyor. Orijinal kitap ülkemizde de kitabevlerinde bulunabiliyor.
George Romero: Sözlük öznemizin en yakın dostu. Şüphesiz bu durum Stephen King'i de kitaplarında çok fazla yer vermemesine rağmen zombi halkına yaklaştırıyor. Ortak işleri Creepshow ise çizgi romanımsı bölümlerle bağlanan beş farklı hikayeden oluşan bir korku komediydi. Geçen 25 yıla rağmen son derece eğlenceli olduğunu belirtmek lazım.
John Cusack: 1408'in korkusuz doğaüstü mekanlar yazarı. 1408 numaralı odaya girme uyarısını bir meydan okuma ve davet gibi algılayan Mike Enslin'i canlandırıyor. Cusack'ın beyazperdedeki görünüşü ve canlandırdığı roller daima içe dönük bir entelektüeli çağrıştırıyor. Stephen King'in aile trajedileriyle yalnızlaşan, kafası karışık yazar kahramanları için daha uygun bir isim var mı?
Kara Kule: Stephen King'in hayalgücünde doğup kule gibi artan kitaplarla ölümsüzleşen ve zaman içinde çizgi roman ve beyazperde uyarlamaları da kaçınılmaz olan seri. Stephen King'i bestseller uzmanı olmaktan çıkarıp bir "evren kurucu" yaptı. Sinema filmiyle ilgili gelişmeler için Beyazperde'yi takip edin!
Maximum Overdrive: Stephen King'in beyazperdeyle olan yakınlığını hatırlayınca, keşke en baştan sinemacı olsaymış demek de mümkün aslında. Sinemacı King nasıl olurdu sorusuna en net cevabı yazarın yönetmenliğini üstlendiği 1986 tarihli bu film veriyor. Diyebiliriz ki, iyi ki yazar olmuş! Yönetmen Stephen King'in b-movie yönetmeni olarak bile adını duyurması zormuş! Bu arada oyuncu olarak hiç fena değil.
Mikael Håfström: 1408'in Avrupalı yönetmeni. Uzun yıllar televizyon kanalları için çalışan İsveçli sinemacı, 2003 tarihli Ondskan ile Oscar'a aday olduktan sonra Amerika'da ilk filmi Raydan Çıkanlar'ı çekti. Anı zamanda Kopps isimli keyifli aksiyon filminin de senaristi olduğunu hatırlatalım. Son dönemin başarılı transferlerinden kabul ediliyor.
Of Unknown Origin: Kitaplarından uyarlanan filmler konusunda kolay ikna olmayan Stephen King'in favori filmi olduğu iddia edilen yapım. 1983 tarihli küçük bir korku filmi. Yönetmen koltuğunda oturan George P. Cosmatos, evindeki fareleri kafayı takan bir aile babasını anlatıyor. Eğer dev farelerin yalnız insanlara savaş açtığı garip filmleri seviyorsanız sakın kaçırmayın!
Stephen King: Küçük yaşlarda arkadaşının ölümü ile noktalanan bir tren kazasına şahit olduktan sonra yazmaya başlayan ve rüyalarını bile öykülerini zenginleştirmek için kullanan Korku'nun Kralı, yazmayı bırakmayı sadece hayatını altüst eden ikinci kazadan sonra düşündü: 1999 yılında tıpkı kitaplarındaki gibi bir araba tarafından az daha yok ediliyordu. Her iki oğlu da yazar ve birisi babasının izinden gidiyor!
The Gunslinger Born: Kara Kule'nin sinema uyarlaması olur da, çizgi romanı olmaz mı? Marvel hızlı davrandı. Kitaplarda olanların öncesini ortaya koymayı amaçlayan yedi bölümlük çizgi roman serisi Şubat ayında okuyucu ile buluşmaya başladı. Kasım ayında seri grafik roman formatında okuyucuya sunulduktan sonra Roland yeni serüvenler için geri dönecek!
Tılsım: Başka yazarlarla da işbirliği yapan Stephen King'in Peter Straub ile birlikte kaleme aldığı 1984 tarihli fantastik roman. 12 yaşındaki Jack Sawyer'ın annesini kurtarmak için yaptığı yolculukları anlatan kitap 6 bölümlük bir mini-dizi haline getirildi.
The Ramones: Tüm zamanların en cool ve en keyifli punk rock grubu aynı zamanda King'in de favori müzik grubuydu. Başarılı King "filmlerinden" birinin sonunda çalan şarkılarının "Pet Sematary" olduğunu söylemek yeterli sanırım.
The Shining: King'in başarılı bulmadığı bu uyarlama sinema çevresi tarafından en başarılı Stephen King uyarlaması olarak kabul ediliyor. King Alkolik yazar karakterini kendi alkol problemiyle yüzleşebilmek için yaratmıştı. Babadan oğula tüm oyuncular; odalardan bahçeye tüm otel, kısaca filmde gözüken her şey kusursuzdu. 1408 filminde bu korku klasiğine yapılan göndermelere dikkat!
1408: Rakamlarının toplamı 13 eden bu sayı, Stephen King'in "Karanlık Öyküler" kitabında bulunan bir hikayenin ve ondan uyarlanan iki sonlu sinema filminin adı.
15 Ağustos 2007: En ilginç Stephen King haberine neden olan, tuhaf kitap imzalama olayının yaşandığı tarih. Avustralya'da bir kitapçıda rafta bulunan kitapları karaladığından şüphelenilen gizemli adam aslında Stephen King'den başkası değildi ve gizlice kitaplarını imzalıyordu!
Carrie: King'in okuyucuyla buluşan ilk korku kitabı. 1974 tarihli kitap zamanında bazı okullarda yasaklanmıştı. Yazarın en sert ve kanlı öykülerinden biri olan Carrie, Brian De Palma tarafından beyazperdeye de uyarlandı ve ortaya ilginç King uyarlamalarından birisi (Günah Tohumları) çıktı. Bu arada kitabın tartışmalı yönleri filme de geçmiş olmalı ki, Finlandiya filmi yasaklamaya karar verdi!
Cep (The Cell): Cep telefonlarını bir kıyamet habercisi gibi kullanan yakın tarihli kitap Eli Roth'un önderliğinde sinemaya sıçrıyor. Bakalım Roth'un Tarantino yerine King'den ilham alması nasıl sonuçlanacak? Projeyle ilgili gelişmeler Beyazperde'de!
Danse Macabre: Çok satan, çok okunan, çok konuşulan ve hatta çok izlenen bir yazar olmasına rağmen ciddi edebiyat dünyası tarafından "hafif" bulunan King bu kitabında kendi ilham kaynaklarını ortaya koyuyor ve korku türündeki filmlerden, kitaplardan ve çizgi romanlardan nasıl etkilendiğini anlatıyor. Orijinal kitap ülkemizde de kitabevlerinde bulunabiliyor.
George Romero: Sözlük öznemizin en yakın dostu. Şüphesiz bu durum Stephen King'i de kitaplarında çok fazla yer vermemesine rağmen zombi halkına yaklaştırıyor. Ortak işleri Creepshow ise çizgi romanımsı bölümlerle bağlanan beş farklı hikayeden oluşan bir korku komediydi. Geçen 25 yıla rağmen son derece eğlenceli olduğunu belirtmek lazım.
John Cusack: 1408'in korkusuz doğaüstü mekanlar yazarı. 1408 numaralı odaya girme uyarısını bir meydan okuma ve davet gibi algılayan Mike Enslin'i canlandırıyor. Cusack'ın beyazperdedeki görünüşü ve canlandırdığı roller daima içe dönük bir entelektüeli çağrıştırıyor. Stephen King'in aile trajedileriyle yalnızlaşan, kafası karışık yazar kahramanları için daha uygun bir isim var mı?
Kara Kule: Stephen King'in hayalgücünde doğup kule gibi artan kitaplarla ölümsüzleşen ve zaman içinde çizgi roman ve beyazperde uyarlamaları da kaçınılmaz olan seri. Stephen King'i bestseller uzmanı olmaktan çıkarıp bir "evren kurucu" yaptı. Sinema filmiyle ilgili gelişmeler için Beyazperde'yi takip edin!
Maximum Overdrive: Stephen King'in beyazperdeyle olan yakınlığını hatırlayınca, keşke en baştan sinemacı olsaymış demek de mümkün aslında. Sinemacı King nasıl olurdu sorusuna en net cevabı yazarın yönetmenliğini üstlendiği 1986 tarihli bu film veriyor. Diyebiliriz ki, iyi ki yazar olmuş! Yönetmen Stephen King'in b-movie yönetmeni olarak bile adını duyurması zormuş! Bu arada oyuncu olarak hiç fena değil.
Mikael Håfström: 1408'in Avrupalı yönetmeni. Uzun yıllar televizyon kanalları için çalışan İsveçli sinemacı, 2003 tarihli Ondskan ile Oscar'a aday olduktan sonra Amerika'da ilk filmi Raydan Çıkanlar'ı çekti. Anı zamanda Kopps isimli keyifli aksiyon filminin de senaristi olduğunu hatırlatalım. Son dönemin başarılı transferlerinden kabul ediliyor.
Of Unknown Origin: Kitaplarından uyarlanan filmler konusunda kolay ikna olmayan Stephen King'in favori filmi olduğu iddia edilen yapım. 1983 tarihli küçük bir korku filmi. Yönetmen koltuğunda oturan George P. Cosmatos, evindeki fareleri kafayı takan bir aile babasını anlatıyor. Eğer dev farelerin yalnız insanlara savaş açtığı garip filmleri seviyorsanız sakın kaçırmayın!
Stephen King: Küçük yaşlarda arkadaşının ölümü ile noktalanan bir tren kazasına şahit olduktan sonra yazmaya başlayan ve rüyalarını bile öykülerini zenginleştirmek için kullanan Korku'nun Kralı, yazmayı bırakmayı sadece hayatını altüst eden ikinci kazadan sonra düşündü: 1999 yılında tıpkı kitaplarındaki gibi bir araba tarafından az daha yok ediliyordu. Her iki oğlu da yazar ve birisi babasının izinden gidiyor!
The Gunslinger Born: Kara Kule'nin sinema uyarlaması olur da, çizgi romanı olmaz mı? Marvel hızlı davrandı. Kitaplarda olanların öncesini ortaya koymayı amaçlayan yedi bölümlük çizgi roman serisi Şubat ayında okuyucu ile buluşmaya başladı. Kasım ayında seri grafik roman formatında okuyucuya sunulduktan sonra Roland yeni serüvenler için geri dönecek!
Tılsım: Başka yazarlarla da işbirliği yapan Stephen King'in Peter Straub ile birlikte kaleme aldığı 1984 tarihli fantastik roman. 12 yaşındaki Jack Sawyer'ın annesini kurtarmak için yaptığı yolculukları anlatan kitap 6 bölümlük bir mini-dizi haline getirildi.
The Ramones: Tüm zamanların en cool ve en keyifli punk rock grubu aynı zamanda King'in de favori müzik grubuydu. Başarılı King "filmlerinden" birinin sonunda çalan şarkılarının "Pet Sematary" olduğunu söylemek yeterli sanırım.
The Shining: King'in başarılı bulmadığı bu uyarlama sinema çevresi tarafından en başarılı Stephen King uyarlaması olarak kabul ediliyor. King Alkolik yazar karakterini kendi alkol problemiyle yüzleşebilmek için yaratmıştı. Babadan oğula tüm oyuncular; odalardan bahçeye tüm otel, kısaca filmde gözüken her şey kusursuzdu. 1408 filminde bu korku klasiğine yapılan göndermelere dikkat!
