DeryaDer
Derya Karacan
Moderatör
Çocuğun yaşına ve dilin özelliklerine göre rahat konuşamaması, çıkartması gereken sesleri çıkartamaması, sesleri, heceleri ve kelimeleri söylemede, istemsiz, sessiz tekrarlar yapması ve duraksaması sorunudur. Bu tekrar ve duraksamalar, konuşmanın tümünü etkiler ve akıcılığını bozar.
Ayrıca genellikle cümlelerin ilk kelimelerinin, sessiz harfle başlayan veya uzun kelimeleri söylerken, sessiz harfle başlayan kelimelerden sesli harfle başlayan kelimelere geçerken zorluk yaşanır, şarkı söylerken ya da şiir okurken bir sorun olmaz. Erkek çocuklarda daha yaygın olan bozukluk, genellikle 2–6 yaş arasında, bazen de okul çağında görülür, 4–5 yaşına kadar normal kabul edilebilir, ergenlikte azalır. Sorun uzun süre devam ederse veya normal konuşan bir çocuk sonradan yoğun olarak kekelemeye başlarsa üzerinde hassasiyetle durulmalıdır.
Nedenleri:
Ailede kekeme olan bir kişiden kalıtımsal olarak aktarılması. 18 ay ve 3 yaş dolayında görülen normal akıcılık bozukluğuna anne babanın aşırı tepki göstermesi. Çocuğun zorlayıcı, korku, kaygı, stres yaşatan durumlara, travmatik olaylara maruz kalması, aile içinde onu üzen, etkileyen bir durumun yaşanması. Çocuğa güzel konuşması ve başka konularda baskı yapılması, çocuğun hassas ve içe dönük olması, kendine güvenmemesi, kendini değersiz algılaması, kimsenin onunla ilgilenmediğini düşünmesi. Beyin travması.
Çocuğunuzda kekemelik varsa:
• Bu konuda yaşadığınız gerginliği ve endişeyi bir kenara iterek çocuğunuza nasıl yardım edebileceğinizi düşünün. Ona ne kadar değerli olduğunu, onu çok sevdiğinizi hissettirin. Aranızdaki iletişimi gözden geçirin ve gizli tutmaya özen gösterin. Onunla mümkün olduğunca nitelikli zaman geçirin.
• Konuşmasını düzeltmesi için baskı yapmayın, sabırla cümlesini bitirmesini bekleyin, bir şey söyleyemediğinde anlatmak istediğini hemen onun yerine söylemeyin, anlamamış gibi yaparak onun söylemeye çalışmasını sağlayın. Kısa cevaplar vereceği sorular sorarak konuşmaya teşvik edin. Bunları yaparken onunla göz teması kurun.
• Ona acıma duygusuyla yaklaşmayın, bu davranışıyla alay etmeyin, taklidini yapmayın. Bu, onun kendini yetersiz, değersiz, reddedilmiş hissetmesine neden olur.
• Onu başkalarıyla kıyaslamayın, başarısız olduğunda aşağılamayın.
• Kendine güvenini güçlendirmek amacıyla yapabileceği görev ve sorumluluklar verin, başarılı olduğunda onu yüreklendirin ve bu alanlarda kendini geliştirmesini sağlayın.
• Konuşmanızla ve okumanızla ona iyi örnek olun, yavaş, anlaşılır ve yumuşak bir tonda okuyup ve konuşun.
• Çocuğunuzun öğretmeni, okul psikolojik danışmanı ve doktorunuzla iletişim içinde olun, birlikte hareket edin. Dil ve konuşma alanında bir uzmandan yardım alın.
kaynak: www.rehberogretmen.biz
Ayrıca genellikle cümlelerin ilk kelimelerinin, sessiz harfle başlayan veya uzun kelimeleri söylerken, sessiz harfle başlayan kelimelerden sesli harfle başlayan kelimelere geçerken zorluk yaşanır, şarkı söylerken ya da şiir okurken bir sorun olmaz. Erkek çocuklarda daha yaygın olan bozukluk, genellikle 2–6 yaş arasında, bazen de okul çağında görülür, 4–5 yaşına kadar normal kabul edilebilir, ergenlikte azalır. Sorun uzun süre devam ederse veya normal konuşan bir çocuk sonradan yoğun olarak kekelemeye başlarsa üzerinde hassasiyetle durulmalıdır.
Nedenleri:
Ailede kekeme olan bir kişiden kalıtımsal olarak aktarılması. 18 ay ve 3 yaş dolayında görülen normal akıcılık bozukluğuna anne babanın aşırı tepki göstermesi. Çocuğun zorlayıcı, korku, kaygı, stres yaşatan durumlara, travmatik olaylara maruz kalması, aile içinde onu üzen, etkileyen bir durumun yaşanması. Çocuğa güzel konuşması ve başka konularda baskı yapılması, çocuğun hassas ve içe dönük olması, kendine güvenmemesi, kendini değersiz algılaması, kimsenin onunla ilgilenmediğini düşünmesi. Beyin travması.
Çocuğunuzda kekemelik varsa:
• Bu konuda yaşadığınız gerginliği ve endişeyi bir kenara iterek çocuğunuza nasıl yardım edebileceğinizi düşünün. Ona ne kadar değerli olduğunu, onu çok sevdiğinizi hissettirin. Aranızdaki iletişimi gözden geçirin ve gizli tutmaya özen gösterin. Onunla mümkün olduğunca nitelikli zaman geçirin.
• Konuşmasını düzeltmesi için baskı yapmayın, sabırla cümlesini bitirmesini bekleyin, bir şey söyleyemediğinde anlatmak istediğini hemen onun yerine söylemeyin, anlamamış gibi yaparak onun söylemeye çalışmasını sağlayın. Kısa cevaplar vereceği sorular sorarak konuşmaya teşvik edin. Bunları yaparken onunla göz teması kurun.
• Ona acıma duygusuyla yaklaşmayın, bu davranışıyla alay etmeyin, taklidini yapmayın. Bu, onun kendini yetersiz, değersiz, reddedilmiş hissetmesine neden olur.
• Onu başkalarıyla kıyaslamayın, başarısız olduğunda aşağılamayın.
• Kendine güvenini güçlendirmek amacıyla yapabileceği görev ve sorumluluklar verin, başarılı olduğunda onu yüreklendirin ve bu alanlarda kendini geliştirmesini sağlayın.
• Konuşmanızla ve okumanızla ona iyi örnek olun, yavaş, anlaşılır ve yumuşak bir tonda okuyup ve konuşun.
• Çocuğunuzun öğretmeni, okul psikolojik danışmanı ve doktorunuzla iletişim içinde olun, birlikte hareket edin. Dil ve konuşma alanında bir uzmandan yardım alın.
kaynak: www.rehberogretmen.biz