Kahvenin Hatırı

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde simona tarafından oluşturulan Kahvenin Hatırı başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,995 kez görüntülenmiş, 13 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Kahvenin Hatırı
Konbuyu başlatan simona
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan özlem1980
S

simona

Kahvenin hatırı

Eski bir hikayedir, vaktiyle İstanbul'da Yemiş İskelesi'nde kahvecilik yapan ve başından türlü maceralar geçtikten sonra âmâ düşen bir adamdan naklen Üsküdarlı halk şairi Vasıf, ondan da naklen Reşad Ekrem şöyle kaydediyor (İstanbul Ansiklopedisi V, 2808):

Bu adamın "Bir gün kahvehanesine bir yeniçeri gelip,
- Hey arkadaş!. Hep müşterilerine birer kahve yap, lakin şu kâfire yapma, demiş. Kâfir dediği de bir köşede oturup nargile içen bir Rum gemi kaptanı imiş. Âmâ, hiç şüphesiz ki o zaman gözü açık, birer kahve yapıp vermiş. En sonra da iki kahve yapıp,

- Kaptan, biz de seninle içelim!.. diye Rum müşterinin yanına oturmuş.

Yeniçeri,
- Heeyy!.. Ben sana o kafire kahve yapma diye tenbih etmedim mi? deyince kahveci de,

- Kaptana yaptığım kahve senden değil, ocaktandır ağa!.. cevabını vermiş.

Aradan zaman geçmiş. Sisam adasında büyük bir isyan baş göstermiş. Kahveci de yeniçeri ocağında kayıtlı asker olduğu için adaya sevk edilmiş. Askerin arasında şuyû bulduğuna göre Sisam'da asi olan Rumlar, ele geçirdikleri Türk esirleri bir meydanda müzayede ile satarlar, arttırıp alan da hemen boğazlayıp kesermiş. Müzayede ile esir satmaktan kasıtları da, isyan hareketini beslemek için bir nevi yardım toplamakmış. Gün gelmiş, Yemiş İskelesi'nin kahvecisi de Rumların eline esir düşmüş ve diğer esirlerle birlikte o meydanda satışa çıkarılmış. İstekliler kaç kişi ise karşılarına dizilmişler, bekleşirler imiş. O sırada tepeden tırnağa silahlı bir Rum gelmiş. Bunları gözden geçirdikten sonra bir iskemleye oturmuş. Müzayede de başlamış. İlk, bir paradan başlarlarmış. Bir canda beş paraya, on paraya kadar çıkarmış. Sıra kahveciye gelince iskemlede oturan o silahlı adam yekden,

- Beş kuruş!.. diye bağırmış.

Arttıran olmayınca da esiri alıp bir muhafız nezareti altında şehirden çıkarmış. Zavallı kahveci, "Beni beş kuruşa aldığına göre kim bilir ne gibi işkencelerle öldürecek!?.." diye düşünürken, ıssız bir yerde o silahlı Rum,

- Korkma, demiş, sen beni tanımadın ama ben seni tanıdım. Hani bir yeniçeri bana hakaret ettiği zaman sen onu dinlemeyip bana kahve ikram eden Yemiş İskelesi'ndeki kahveci değil misin?!...

Kucaklaşıp öpüşmüşler.

Bir fincan kahvenin hatırını sayanlardır ki asi de olsa, şakî de olsa merd adamdır."


 
S

senarist081

Bu hikayeyi okumuştum çok önceleri,yeniden hatırlamak iyi oldu teşekkürler..
 
E

erdal_ergen

Kullanıcı
16 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
mersin
iyi bir değerlendirme

Birşeylerin hatırına hep bir fedakarlık yaparız.

devamını heyecanla bekleriz .
:D ;) :eek:
 
Ö

özlem1980

Kullanıcı
25 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
Ankara
güzeldi teşekkürler kahve bahane insanlık her yerde karşılığını bulur mutlaka :)
 
Üst