KAÇ KOPYAYIZ BİZ..??

  • Konbuyu başlatan zamansizyagmur01
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kişisel Gelişim Yazıları kategorisinde zamansizyagmur01 tarafından oluşturulan KAÇ KOPYAYIZ BİZ..?? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 5,002 kez görüntülenmiş, 15 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kişisel Gelişim Yazıları
Konu Başlığı KAÇ KOPYAYIZ BİZ..??
Konbuyu başlatan zamansizyagmur01
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan manas
Z

zamansizyagmur01

Kullanıcı
14 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
0
adana
Hiç düşündünüz mü orjinal kişiliklerinizden

Kaç kopya çıkarılabileceğini?

Kaç farklı hayatı birarada yaşadığınızın far­kında mısınız?

İstemeden yaptıklarınız isteyip yapamadıklarınız, gündüz yapıp gece pişman oldukları­nızla nasıl çaresizce baş­ka başka dünyalara doğ­ru kanat çırpmaya

çabaladığınızı farkediyor musunuz?                 

Bir dost nikahının or­tasında birden bastıran hüznün, bir büyüğün ce­nazesinde karşılaştığı­nız eski bir sevgiliyle çı­kagelen coşkunun, sizi nasıl kopya kopya çoğalttığını ve tek bir sizden ne çok sizler yarat­tığını biliyor musunuz?                             

Sınırlı bir hayatı çabucak tüketmek için dörtnala koşturup dururken, bir an olsun, durup, geride kaç farklı ayak izi bıraktığımıza dikkat ediyor musunuz?                         

Halen sinemalarda gösterilen "Multipli city" (Dördümüze Bir Eş) işte bu sorulara ya­nıt arıyor. Filmin kahramanı (Michael Kreaton) çağdaş bir hastalığın kurbanı; işinden başını kaldıramayan, oradan oraya koşturmak­tan ne evine, ne sevdiklerine zaman ayıramayan ve sonunda hiçbirşeyi doyasıya yasayama­dan bitkin düşen bir "işkolik"...

Bu çıkmaz sokakta debelenip dururken in­sanların benzerim üretmeyi başarmış bir genetik araştırmacıyla tanışıyor ve kendisinden bir kopya çıkarttırıyor. Böylece işine aslını, evine kopyasını göndererek durumu idare ediyor. Ancak zamanla bu da yetmez oluyor. Kopyalar önce üçe, sonra dörde çıkıyor. So­nunda aynı adamdan, çılgın, serseri, evcil, iş­kolik kopyalar türüyor.

Yönetmen Harold Ramis, güncel bir sûru­nu sinema teknolojisinin de yardımıyla ve mizahi bir dille perdeye taşırken, çağdaş İnsanın iç dünyasındaki kimlik krizini ve karmaşayı da olanca çıplaklığıyla sergiliyor.

Senaryoya bakınca sormadan edemiyorsu­nuz:

Sahi kaç kopyayız biz?                     

Aynı beden içinde kaç farklı ruh halini aynı anda yaşayıp, kaç farklı kişiliğe bürünebiliyoruz?

Bu kişiliklerin hangisi biziz, hangisi fotoko­pimiz?

James Bond filmlerindeki kibar, yakışıklı ve aynı zamanda da güçlü İngiliz salon erkekle­rini hayran hayran izleyen kadın mı size daha yakın, yoksa motorsikletli bir James Dean serseriliğine tutulup maceralar özleyen mi?

Ne zaman Maryl Streep'in çehresindeki duruluğun ve gizemin büyüsüne kapılıp din­gin hayatlar hayal ettiğinizi, ne zaman herşeye boşverip Madonna'nın isyana ve günaha çağıran sesine koştuğunuzu kendinize itiraf edebilir misiniz?   

Huzurlu bir dağ başında sadece ırmak şırıl­tısı ve kuş sesleriyle sakin bir hayatı düşleyen bıkkınlar mısınız, yoksa deniz kenarında bile televizyonlarım ve cep telefonlarını elinden bırakamayan gönüllü kent mahkumları mı? Ya aynı anda ikisine birden özenmenizi nasıl açıklayacaksınız..?

Hangi kopyanız "Kaçıp gidelim uzaklara diyor, siz sıkı sıkıya bu topraklara bağlı dururken...

Üfürükçülük adı altında bastırılmış içgüdü­lerinden cinsel fantaziler üreten din adamla­rını, ölümcül hırslarını sahte bir gülücükle maskeleyen siyaset ikonalarını, maçlarda bi­rer küfür mitralyözüne dönüşen kibar işa­damlarını görünce sistemin ne çok kopya ürettiğine şaşıyor musunuz?

Kinler, sevgiler, öfkeler, kahkahalar ve göz­yaşlarıyla örülmüş, çok kopyalı bir hayatı na­sıl kendinize bile söylemeye cesaret edemedi­ğiniz bir tür iki (üç-dört..?) yüzlülükle yaşayıp gittiğinizi farkediyor musunuz?   

Her akşam haberlerin karşısında genç me­zarların ardından gözyaşı dökerken, sonra nasıl birden unutup kendi bencil dünyanıza çekilebiliyorsunuz?                     

Resmi bir toplantının ortasında, aklınızdan masanın üzerindeki kalın raporun sayfaların­dan oyuncak uçaklar yapıp, tek tek aşağı at­mak geçerken hala büyük bir ciddiyetle kös kös oturuyor olmanızı gülümseyerek mi ha­tırlıyorsunuz, üzülerek mi..?

Aklınızdan geçeni yapamamanın, ruhunuz kopya kopya çoğalırken asıl hayatı tek kopya olarak tüketiyor olmanın bedelini biliyor mu­sunuz?

Kopyalarınızı, orjinal kimliğinizle konuştu­ruyor musunuz hiç...?

İçinizdeki canavar, ruhunuzdaki melekle hesaplaşıyor mu?

Hangisinin ne zaman, nasıl ortaya çıkacağı­nı denetleyebiliyor musunuz?

Siz kopya sandıklarınızın bir bileşkesi misi­niz, yoksa kopyalarınız da aslınıza mı benzi­yor?

Bilmeden her kopyada aslınızı yeniden mi üretiyorsunuz?

Göçüp giderken ardınızda kaç asıl, kaç su­ret bırakacaksınız?

Kaçının hatırlanmasını isteyecek, kaçından utanacaksınız?

Sahi, kaç kopyasınız siz...?

alıntı:Can Dündar

Hangisi sizsiniz, hangisi fotokopiniz...?​
 
K

kabeka

Kullanıcı
17 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
16
İstanbul
bizkaçkişiyiz gibi olmuş  :)
tebrik ediyorum can dündarı ve zamansızyağmuru :p
baya bir kopyam var benim 384959437687895038495734897589 in 1  :)

teşekkürler paylaştığın için :)
 
Safari

Safari

Kullanıcı
7 Haz 2007
En iyi cevaplar
0
36
İstanbul
Konuyu okuduğumda direk aklıma gelen eskiden "Olacak o kadar" adlı sayın Kırca'nın programı vardı.
Geçim sıkıntısına düşmüşlerdi bir doktor evin erkeğini kopyalamıştı.. hemde bir çok kez. yani kadının birden fazla eşi olmuştu.. hepside akşam evlerine geldiğinde eşine her zamanki hitabı kullanıyordu.. ve kadın kopyalama yapmadan önce bunu hiç düşünmemişti.. Hanginiz benim gerçek eşim dediğinde hepsi birden "benim" diyordu..

Çok üzücü bir durum..

ve konuya geldiğimizde kişisel görüşüm olarak gözlemlediğim kadarıyla tanıdığım bir çok kişinin idölü çok gereksiz kişiler.. Hayatı devamlı anlık yaşayan insanlar bu idöl..

Sahi biz kaç kopyayız..


Teşekkürler paylaşımın için..
 
Z

zamansizyagmur01

Kullanıcı
14 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
0
adana
rica ederim.takip ettiğim bir yazar can dündar,yazılarını dikkate alan biriyim,sizlerede faydalı olacagını düsündüm paylaşmak istedim tesskkür ederim
 
R

re-Member

Kullanıcı
16 Ağu 2007
En iyi cevaplar
0
0
Ankara
''''   Hiç düşündünüz mü orjinal kişiliklerinizden Kaç kopya çıkarılabileceğini?''''

güzel hoş bir yazı fakat,,insanların her duygusu kişilik olarak şekillenemez,yani yaşanılan her duygu kalıcı olarak kişilik üzeride rol oynayamaz..eğer öyle olsaydı bir insan çok farklı kişilikler sergilediğinden dolayı  psikolojik sorunlar yaşardı,,yani aslında can dündarın demek istediği duygusal pişmanlıklar bence..ya da ben böyle yorumladığım için böyle olmuş olsun.... :p :D :)
(not:burdan da can dündara seslenmiş oldum  :D :p :D
 
Z

zamansizyagmur01

Kullanıcı
14 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
0
adana
evet oda farklı bir bakış acısı tabiki.tsk ler.. :)
 
D

darkmagic

Kullanıcı
23 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Kaç kopyayız, bilmem dünya nüfusu kadar sanırım. Hepimiz sonuçta aynı şeyleri yaşıyoruz. Çoğunlukla Aynı zorluklarda, aynı güzelliklerde çaba sarfediyoruz ve hayata ismimizi kazımaya çalışıyoruz. İnsan nüfusu kadar :)
 
Ö

ölüdeniz

Yaşadıklarımız. acılarımız, mutluluklarımız her birinde ayrı birer kişilik oluşturuyoruz.Tıbkı bir fotokobi makinası gibi ne hikmetse insan, özü gibi olmuyor.Yağmur nereye yağarsa tarlayı oraya çeken biz insanlar gibi TEŞEKKÜRLER
 
Z

zamansizyagmur01

Kullanıcı
14 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
0
adana
evet çok doğru.ben tsk ederim
 
C

crnkcclr

Kullanıcı
25 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
1 kişi olabilmeyi isterdim... çok kalabalığız oysa ki....
yalnız kalmak istediğimde üzerimden kaç tane ben çıkarıyorum ve kapının önüne bırakıyorum..
teşekkürler paylaşımın için...
 
Z

zamansizyagmur01

Kullanıcı
14 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
0
adana
crnkcclr' Alıntı:
1 kişi olabilmeyi isterdim... çok kalabalığız oysa ki....
yalnız kalmak istediğimde üzerimden kaç tane ben çıkarıyorum ve kapının önüne bırakıyorum..
teşekkürler paylaşımın için...
evet yalnız kalmak için bile arınman gerekiyor baska insanlardan içindeki başka insanlar
 
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
Ben tek'im az evvel bir başka konudada yazdım.
Kopyam yok orjinalim, taklitlerimden sakının .
Ne farklı bir hayat yaşadım,nede kendimden kopya çıkardım.
Ben bir fenomenim diyerekte mesajımı tamamlyayım bari.
Bana uymasada iyi konu vesselam.
 
M

manas

Kullanıcı
6 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
Sahi kaç kopyayız biz?                     

Aynı beden içinde kaç farklı ruh halini aynı anda yaşayıp, kaç farklı kişiliğe bürünebiliyoruz?

Daha önce okuduğum ve beğendiğim bir yazı. Kaç kopya olduğumu bilmiyorum ama ben kopya tabirini kullanmak istemem, bunlar benim yansımalarım, ağlayan da benim gülen de, huysuz aksi olan da benim, uysal yapıcı olan da benim. Benim bir kimyam var, duruma yaşama göre değişiyorum, kaç kişiyim bilmiyorum ama saymadım.
Bundan sonra da yaşadıklarıma göre değişeceğim yansımlarım olacak, bana ait olduğu sürece sahte olmadığı sürece yansımlarım da bana ait.
 
Üst