İşte Büyük Striptiz..!

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan DonJuan
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
D

DonJuan

"ilginçtir . Herkesi bağlamaz ."




Erkek: On yıl oluyor sen öleli. Yalnızca bir hikaye bu.
Senin hikayen. Benim hikayem.




Kadın: Ölmek bir Sanattır her şey gibi eşsiz bir ustalıkla yapıyorum bu işi.
Öyle ustaca ki insana korkunç geliyor.
Öyle ustaca ki insana gerçeklik duygusu veriyor.
Bu konuda iddialıyım sanırım.




Erkek:  Kendini bulurdun kırmızıda.
Bense acısını duyardım
-kabuk bağlamaya başlayan
bir yaranın üzerindeki sargı bezinin keskin kenarı gibi.
İçindeki damara dokunabilirdim,
o kabuklu pırıltıya.




Kadın: Yaralarıma bakmanın bir ücreti var
Nabzımı yoklamanın
Gerçekten atıyor kalbim.
Kararlıydım ikincisinde sonunu getirmeye ve geri dönmemeye
Bir deniz kabuğu gibi.
Bu üçüncü şimdilik.
Ne aşağılık iş
Yok etmek her on yılı.




Erkek: Birdenbire okuyorum bütün bunları
Senin kendi sözcüklerini, yükselip
Boğazınla dilinden sayfalara geçen
Tıpkı yıllar önce kızının
Sessiz evde
Yalnız başıma çalıştığım odaya
Havada yürürcesine girip yüzüme bakarak
Şaşkınlık içinde
“Baba, annem nerede?” diye sorması gibi.




Kadın: Kapar açık kalmışsa gözlerin
Ve eriyip gider kederinden
Yeni bir parti çıkarmak üzereyiz tuzdan Bakıyorum çırılçıplaksın.
Bu elbiseye ne dersin?




Erkek: Beyninin haritasında hala kara lekeler.
Geri çekilirken düşmana bırakmamak için
Yaktığın yerleri gösteren.
Ve sözcüklerin
Yüzlerini ışıktan kaçıran
Parmaklarıyla bastırarak fırlamış barsaklarını.




Kadın: Bak gene bir yolunu.
Ve ben, gülümseyen Kadın
Daha otuzunun baharında
Kedi gibi dokuz canlı.




[size=12pt]Ted : Gemi azıya alıp bir engelin üzerinden
atladığımda sıktın boğazımı
Baş döndürücü bir biçimde bir an,
sonra düştün.
Ayaklarıma fırlattın kendini beni düşürmek için.
Düşürdün ve ölüp kaldın.
Bir an içinde oldu her şey.





Sylvia : İşte büyük striptiz
Baylar, bayanlar !!!
[/size]





Bir Dergiden Alıntıdır .​
 
Ben mi anlayamadım? Kişisel gelişimle ilgisini? Rica etsem biraz açabilir misiniz?
 
Biri bana ana fikri kodlarsa ben çözerim heralde.
Onun dışında analiz yetilerim çalışmıyor bu konuda.
 
Konu sahibine özel mesajla soru sorulmuştur, açıklaması geldikten sonra konuyla ilgili yaptırıım uygulanacaktır.
Teşekkürler.
 
Bak, gene yaptım işte.
Her on yılda bir
Nasılsa buluyorum bir yolunu-
Bir çeşit yürüyen mucize, derim
Bir Nazi abajuru kadar parlak,

Bir kağıt baskısı,
Yüzüm, şekilsiz, ince
Yahudiden bir çarşaf.

Sıyır örtüyü
Ey benim düşmanım.
Nasıl, ürkütüyor muyum?-

Burnum, göz oyuklarım, eksik dişlerimle
Bu kokan soluk
Bir günde gider.

Çok geçmez, çok gezmez
Mezar kovuğumun yediği etim
Yerini bulur üstümde

Ve ben gülümseyen bir kadın.
Daha otuzuncu baharımda.
Kedi gibi dokuz canlı.

Bu üçüncüsü şimdilik.
Ne aşağılık iş
Yok etmek her on yılı.
Nasıl milyonlarca lif.
Seyretmek için doluşan
Ağzı çekirdekli kalabalık

Soyuyorlar beni elleriyle, ayaklarıyla
İşte, büyük striptiz.
Baylar, bayanlar,

Bunlar ellerim
Bunlar dizlerim
Bir deri bir kemik olabilirim,

Gene de tıpatıp aynı kadınım.
On yaşındaydım ilk keresinde.
Kazaydı.

Kararlıydım ikincisinde
Sorunu getirmeye ve geri dönmemeye.
Bir deniz kabuğu gibi
Kapanmış sallanıyordum.
Durmadan çağırmaları, yapışkan inciler gibi
Bir bir ayıklamaları gerekti böcekleri üstümden.

Ölmek
Bir sanattır, her şey gibi,
Eşsiz bir ustalıkla yapıyorum bu işi.

Öyle ustaca ki insana korkunç geliyor.
Öyle ustaca ki gerçeklik duygusu veriyor.
Bu konuda iddialıyım sanırım.

Bu iş güç değildir bir hücredeyseniz eğer.
Güç değil bu işi yapıp hiç kımıldamamak.
Güç olan güpegündüz

Büyük bir gösterişle
Aynı yere, aynı yüzde, aynı hoyrat
Bağrışmaya dönmek:

"Bir mucize!"
İşte bu beni yıkan.
Bir ücreti var

Yaralarıma bakmanın, bir ücreti var
Nabzımı yoklamanın -
Gerçekten atıyor kalbim.

Bir ücreti var, büyük bir ücreti var hem de
Bir sözümü duymanın, dokunmanın,
Kanımın bir damlasının

Ya da saçımın, giysilerimin bir parçasının.
Ya, ya, Herr Doktor.
Ya, Herr Düşman

Sizin eserinizim ben,
Sizin değerli eşyanız,
O som altından bebek

hani bir çığlıkta eriyen.
Dönüyorum ve yanıyorum.
Büyük ilginizi küçümsediğimi sanmayın.

Küller, küller -
Karıştırıp duruyorsunuz.
Et, kemik, başka bir şey yok -

Bir kalıp sabun,
Bir nişan yüzüğü,
Bir diş dolgusu, altın.

Herr Tanrı, Harr İblis
Sakının
Sakının.

Küllerin arasından
Kızıl saçlarımla dirilip doğruluyorum
Ve solurcasına insan yiyiyorum.

Sylvia Plath

Kendisi bir şair ama öyle böyle değil.
 
Teşekkürler Harun. Araştırmış fakat yazarını bulamamıştım.
Konu içerik itibariyle uygun bölüme tarafımdan taşınmıştır. Teşekkürler.
 
Geri
Üst