D
DonJuan
Erkek: On yıl oluyor sen öleli. Yalnızca bir hikaye bu.
Senin hikayen. Benim hikayem.
Kadın: Ölmek bir Sanattır her şey gibi eşsiz bir ustalıkla yapıyorum bu işi.
Öyle ustaca ki insana korkunç geliyor.
Öyle ustaca ki insana gerçeklik duygusu veriyor.
Bu konuda iddialıyım sanırım.
Erkek: Kendini bulurdun kırmızıda.
Bense acısını duyardım
-kabuk bağlamaya başlayan
bir yaranın üzerindeki sargı bezinin keskin kenarı gibi.
İçindeki damara dokunabilirdim,
o kabuklu pırıltıya.
Kadın: Yaralarıma bakmanın bir ücreti var
Nabzımı yoklamanın
Gerçekten atıyor kalbim.
Kararlıydım ikincisinde sonunu getirmeye ve geri dönmemeye
Bir deniz kabuğu gibi.
Bu üçüncü şimdilik.
Ne aşağılık iş
Yok etmek her on yılı.
Erkek: Birdenbire okuyorum bütün bunları
Senin kendi sözcüklerini, yükselip
Boğazınla dilinden sayfalara geçen
Tıpkı yıllar önce kızının
Sessiz evde
Yalnız başıma çalıştığım odaya
Havada yürürcesine girip yüzüme bakarak
Şaşkınlık içinde
“Baba, annem nerede?” diye sorması gibi.
Kadın: Kapar açık kalmışsa gözlerin
Ve eriyip gider kederinden
Yeni bir parti çıkarmak üzereyiz tuzdan Bakıyorum çırılçıplaksın.
Bu elbiseye ne dersin?
Erkek: Beyninin haritasında hala kara lekeler.
Geri çekilirken düşmana bırakmamak için
Yaktığın yerleri gösteren.
Ve sözcüklerin
Yüzlerini ışıktan kaçıran
Parmaklarıyla bastırarak fırlamış barsaklarını.
Kadın: Bak gene bir yolunu.
Ve ben, gülümseyen Kadın
Daha otuzunun baharında
Kedi gibi dokuz canlı.
[size=12pt]Ted : Gemi azıya alıp bir engelin üzerinden
atladığımda sıktın boğazımı
Baş döndürücü bir biçimde bir an,
sonra düştün.
Ayaklarıma fırlattın kendini beni düşürmek için.
Düşürdün ve ölüp kaldın.
Bir an içinde oldu her şey.
Sylvia : İşte büyük striptiz
Baylar, bayanlar !!![/size]
Bir Dergiden Alıntıdır .