A
alparslan_akpinar
hatırlıyorum bir amca vardı,eski mahallemde
böyle nasıl diyeyim şirinliğe ve insanlığa dair ne varsa şu dünyada yüzünde barındıran bir kişiydi
ya
hani filmlerde olur ya yanakları al al
hani zaman ne olursa olsun mekan ne olursa olsun
o amcayı gördüğünüzde ilk yapacağınız şey yanaklarını sıkmak olurdu
gerçi ayıp olur fakat o kadar tatlı yani
dayanamazsınız onu görünce eğer yüreğinizde sevgiye dair bir dokunuş varsa
işte o amca
gitmiş bu dünyanın elinden
ismine cennet dediğimiz yere
göçmüş amcacığım
kendisi bakkaldı
hani şimdi süpermarketlerin saldırısında hayatını kaybeden bakkallardan biriydi
gerçi bizim mahhalede her yer süpermarketti ama işte bakkal o amcaysa neyleyim süper marketi
hani bazen insan rüya görür
yürür yürür ve bir kapı gelir önüne ve kapıyı açtığında bir ışık vurur yüzüne
işte bizim bakkala ilk adımımız bu şekildeydi
kapıyı açınca bilirdik ki bir ışık var içeride bize iyilik saçan
o yüzden akşamları bile lambası yanmazdı
gerçi fakirdi amcacığım
garibim çoğu kimseden para almazdı ki
hiç unutmuyorum onu ilk görüşümü
ilk futbol topumu almıştım
şimdiye kadar futbolu
ya içtiğimiz meyve sularının kutularıyla oynamıştık yada içtiğimiz cola kutusunun üstüne basıp atmıştık gollerimizi
neyse o kadar sevinçliydim ki hemen saraya gidip
saray evet
gerçi oranın saraylık bir yeride kalmamış
annem anlatırdı
bizim bu saray dediğimiz yerler gerçekten saraymış
içinde türlü türlü çiçekler
şimdi ise sadece
benim ve arkadaşlarım diktiği ufak bir fidan var
eğer sulamazsak kuruması kesin olan
neyse gidiyordum son hızla, saraya doğru, içimden diyordum ki
bak ben top aldım, sizde yok işte
ulan eğer beni bu takıma almazlarsa nah veririm o topu
herhalde kötü düşündüğümden olacak yada aşırı daldığımdan korna sesiyle irkildimm
topta korkmuş olacak ki o da fırladı ellerimden
düşürdüğüm bir yer yokuşun başıydı
top gidiyor arkasından ben
şimdi baktım o kısacık yol bana ne kadar da uzun gelmişti o gün
çocukluk işte
neyse top gidiyor ben peşinden derken
top orda bulunan bir evin bahçe kapısından içeri giriverdi
ilk adımı attım sonra hemen geri çekildim dışarı doğru çünkü
annem söyledi tanımadığın kişilerle konuşma ve bilmediğin yerlere gitme
ama topum orda hemde ilk aldığım topum
yavaşça ilk adımı attım bahçeye doğru
kimsecikler yoktu
Allah topum orda işte
topumu almaya giderken o kadar yavaş adımlar atıyordum ki
neyse topumu bir ağacın altından aldım
o da ne bu bir incir ağacı
ben inciri çok severimde
ama boyum çok kısaydı yada ağaç uzundu ve başka bir ihtimal yok
ama o incirden bir tanede olsa almalıydım
tamam eğer şimdi şu dala basarsam incir benimdir derken
bir ışık hissetim arkamdan yavaş geliyordu korktum az kalsın düşerken o ışık tuttu beni yere bıraktı ve o ışık benim uzandığım ama alamadığım incire uzandı
al bakalım dedi o sevimli yüzüyle
işte amcacığımı ilk burada gördüm
neyse amcamı
bakkala gelen iki tane hırsız öldürmüş
para istemişler garipten
amcam gülmüş
dğerli eşyalarını istemişler
amcam gülmüş
ve pat pat
dükkanın tamamını çalmışlar,birde dünyadan bir melek
anlatılanlara göre amcam hala gülüyormuş nasıl gülmesin
artık esareti bitti dünyada, cennetine kavuştu
ne diyelim amcam öldü iyilik peşinden gitti
peki ne kaldı geriye
not:uydurulmuş bir hikayedir şu an yazdığım için hatalar varsa affola
böyle nasıl diyeyim şirinliğe ve insanlığa dair ne varsa şu dünyada yüzünde barındıran bir kişiydi
ya
hani filmlerde olur ya yanakları al al
hani zaman ne olursa olsun mekan ne olursa olsun
o amcayı gördüğünüzde ilk yapacağınız şey yanaklarını sıkmak olurdu
gerçi ayıp olur fakat o kadar tatlı yani
dayanamazsınız onu görünce eğer yüreğinizde sevgiye dair bir dokunuş varsa
işte o amca
gitmiş bu dünyanın elinden
ismine cennet dediğimiz yere
göçmüş amcacığım
kendisi bakkaldı
hani şimdi süpermarketlerin saldırısında hayatını kaybeden bakkallardan biriydi
gerçi bizim mahhalede her yer süpermarketti ama işte bakkal o amcaysa neyleyim süper marketi
hani bazen insan rüya görür
yürür yürür ve bir kapı gelir önüne ve kapıyı açtığında bir ışık vurur yüzüne
işte bizim bakkala ilk adımımız bu şekildeydi
kapıyı açınca bilirdik ki bir ışık var içeride bize iyilik saçan
o yüzden akşamları bile lambası yanmazdı
gerçi fakirdi amcacığım
garibim çoğu kimseden para almazdı ki
hiç unutmuyorum onu ilk görüşümü
ilk futbol topumu almıştım
şimdiye kadar futbolu
ya içtiğimiz meyve sularının kutularıyla oynamıştık yada içtiğimiz cola kutusunun üstüne basıp atmıştık gollerimizi
neyse o kadar sevinçliydim ki hemen saraya gidip
saray evet
gerçi oranın saraylık bir yeride kalmamış
annem anlatırdı
bizim bu saray dediğimiz yerler gerçekten saraymış
içinde türlü türlü çiçekler
şimdi ise sadece
benim ve arkadaşlarım diktiği ufak bir fidan var
eğer sulamazsak kuruması kesin olan
neyse gidiyordum son hızla, saraya doğru, içimden diyordum ki
bak ben top aldım, sizde yok işte
ulan eğer beni bu takıma almazlarsa nah veririm o topu
herhalde kötü düşündüğümden olacak yada aşırı daldığımdan korna sesiyle irkildimm
topta korkmuş olacak ki o da fırladı ellerimden
düşürdüğüm bir yer yokuşun başıydı
top gidiyor arkasından ben
şimdi baktım o kısacık yol bana ne kadar da uzun gelmişti o gün
çocukluk işte
neyse top gidiyor ben peşinden derken
top orda bulunan bir evin bahçe kapısından içeri giriverdi
ilk adımı attım sonra hemen geri çekildim dışarı doğru çünkü
annem söyledi tanımadığın kişilerle konuşma ve bilmediğin yerlere gitme
ama topum orda hemde ilk aldığım topum
yavaşça ilk adımı attım bahçeye doğru
kimsecikler yoktu
Allah topum orda işte
topumu almaya giderken o kadar yavaş adımlar atıyordum ki
neyse topumu bir ağacın altından aldım
o da ne bu bir incir ağacı
ben inciri çok severimde
ama boyum çok kısaydı yada ağaç uzundu ve başka bir ihtimal yok
ama o incirden bir tanede olsa almalıydım
tamam eğer şimdi şu dala basarsam incir benimdir derken
bir ışık hissetim arkamdan yavaş geliyordu korktum az kalsın düşerken o ışık tuttu beni yere bıraktı ve o ışık benim uzandığım ama alamadığım incire uzandı
al bakalım dedi o sevimli yüzüyle
işte amcacığımı ilk burada gördüm
neyse amcamı
bakkala gelen iki tane hırsız öldürmüş
para istemişler garipten
amcam gülmüş
dğerli eşyalarını istemişler
amcam gülmüş
ve pat pat
dükkanın tamamını çalmışlar,birde dünyadan bir melek
anlatılanlara göre amcam hala gülüyormuş nasıl gülmesin
artık esareti bitti dünyada, cennetine kavuştu
ne diyelim amcam öldü iyilik peşinden gitti
peki ne kaldı geriye
not:uydurulmuş bir hikayedir şu an yazdığım için hatalar varsa affola