Ö
özlem1980
Kullanıcı
İnsanlar Neden Falcıya - Medyuma Giderler?
İnsanın doğasında merak vardır.Çocuklar bu merak etme,sorun araştırma,keşfetme dürtüsüyle hayatı boyunca pek çok yeni şey öğrenir ve deneyimler yaşar.insan geçmişten haberdar olan ve geleceğini merak eden,kaygılanan ve kendi varoluşundan haberdar olan tek canlıdır.Bu var oluşundan dolayı bir çok kaygı duyabilmektedir,ve insan doğası gereği geleceğinin ne olacağını merak eder ve bu kaygıları bir nebze kaldırmak için uğraşır,geleceği öğrenmek, bilinmeyenden haberdar olmak yüzyıllar boyu insanların ilgisini çekmiştir,ve bu tür haberler verebildiğini söyleyen kişiler yani falcı ve medyumlar toplumumuzda özellikle hanımlar tarafından ilgi görür,falcı ve medyumların çoğu şizodipal kişilik yapısında olan insanlardır.
Garip davranış,inanış,düşünce ve tavırları vardır.Doğa üstü güçlerle ilişkili olduklarını ve bir takım dağa üstü yeteneklerle sahip bulunduklarını iddia ederler,Bu gariplik ve sıra dışlıklar ile ve oluşturdukları mistik ve egzotik ortamla ilginç giyinişleriyle gelenekleri kolayca etkilerler.
,Zaten bu kişilere başvuranlar onlar hakkında yakın çevrelerinden ya da değişik kaynaklardan çok iyi biliyor sun da bildi,ona da söyledi gibi birikim söyler duyarak giderler,Yani bir nevi inanmaya hazır bir haldedirler,ve de falcıya giden insanlar falcının söylediklerinden kendisiyle ilgili olanları duymak için seçici bir dikkat ve algılama içerisindedirler.Bu tür kaynaklardan istifade etmeye çalışan insanların genel kişilik özelliklerine baktığımızda kendilerine güveni az,kendileri yararına çaba gösterebilmek için gerekli bilgi ve deneyimden yoksun,bağımlı,kolay inanan,karşısındaki insanı otorite olarak görmeye hazır ve telkine açık bireyler olarak görürüz.
Bu tarz kişiler bir medyum ya da falcıya gittiklerinde onların söylediklerine çok kolay inanırlar ve telkine açıktırlar.Medyum ve falcılarda genellikle deneyimleri ve kişilik yapıları bakımından telkin verme gözü yüksek insanlardır.ve sonuçta bu iki kişi karşılaştığında biri diğerini kolayca etkisi altına alır.
Ancak bu ikili ilişkide göz önünde tutulması gereken çok önemli bir nokta yok sayılmakta dır. O da medyuma başvuran kişinin o andaki durumu,sıkıntısının kaynağı nedir?,bu sıkıntı ya da bunalımı giderebilmek için atacağı adımlar neler olmalıdır,ya da bir beklentisi varsa bu gerçekçi midir? Bu beklentisini elde etmek için neler yapılabilir,bu beklenti gerçekçi ve ona uygun değilse yerine neler yapılabilir? Bütün bunlar unutulur ve ne yazık ki kişi aldığı bir
Takım bilgiler doğrultusunda olacakları beklemeğe başlar ve tamamen pasif bir konumdadır.
Belki de atacağı adımlar için en gerekli zamanlar elinden uçup gidiyordur.Eğer problem kendinden kaynaklanıyorsa bunu görebilmesi için hiçbir bilimsel çalışma yapılmamıştır.Oysa bilinçli ve doyumlu bir hayat yaşamak istiyorsak tüm dikkatimizi ve enerjimizi şimdiki zamana yoğunlaştırmamız gerekiyor.Örneğin bir ilişkisinin sonu ya da evliliğin sonu merak eder bir kişinin falcıya gittiğini düşünelim ve yüksek ihtimalle bu ilişkide bir takım sorunlar yaşanıyordur.
Bu kişi haklı olarak sonucu merak ediyordur ama burada falcıya gitmekten başka deneyebileceği çok daha yararlı yollar vardır.Peki neler yapılabilir?İlişkisini sorgulayabilir,sorunların kaynağına inebilir,kendisini tanımak için uğraşabilir,eğer sorunun kendinden kaynaklandığını düşünüyorsa kendisi için bir uzmandan profesyonel yardım alabilir ya da çift olarak böyle bir çabaya girebilirler.
Oysa çoğu insanımız bütün bunları yaparak bilgi ve hazırlığı olmadığı için sadece sonucu öğrenmek amacıyla falcı ve medyumlara yönelir,
Dikkatimizi geleceğe yöneltmek şu andaki durumumuzu görmemizi ve değerlendirmemizi engelleyeceğinden çoğu zaman gereksiz ve yararsızdır.geçmişteki elem ve kederler yüzünden şu anda ızdırap çekmek ne kadar akıl karıysa geleceğin neler getireceğini,merak edip bulunduğumuz anı kaçırmak da o kadar akıllıcadır.Elbetteki gelecek için bir takım planlar yapmak,olumlu adımlar atmak zorundayız,Ama bütün bunlar belirli bir mantık çerçevesinde ve amaçlarımızı belirledikten sonra olmalıdır.
Geçmiş artık gitmiştir ve elimizden çıkmıştır ondan bize kalan sadece deneyimler ve hayat tecrübesi olmalıdır ve gelecekle zaten gelecektir,Bizim yapabileceğimiz en iyi şey gelecek günlere mutlu huzurlu ve hazırlıklı bir şekilde erişebilmek için su an neler yapabilir ize yoğunlaşmaktır
İnsanın doğasında merak vardır.Çocuklar bu merak etme,sorun araştırma,keşfetme dürtüsüyle hayatı boyunca pek çok yeni şey öğrenir ve deneyimler yaşar.insan geçmişten haberdar olan ve geleceğini merak eden,kaygılanan ve kendi varoluşundan haberdar olan tek canlıdır.Bu var oluşundan dolayı bir çok kaygı duyabilmektedir,ve insan doğası gereği geleceğinin ne olacağını merak eder ve bu kaygıları bir nebze kaldırmak için uğraşır,geleceği öğrenmek, bilinmeyenden haberdar olmak yüzyıllar boyu insanların ilgisini çekmiştir,ve bu tür haberler verebildiğini söyleyen kişiler yani falcı ve medyumlar toplumumuzda özellikle hanımlar tarafından ilgi görür,falcı ve medyumların çoğu şizodipal kişilik yapısında olan insanlardır.
Garip davranış,inanış,düşünce ve tavırları vardır.Doğa üstü güçlerle ilişkili olduklarını ve bir takım dağa üstü yeteneklerle sahip bulunduklarını iddia ederler,Bu gariplik ve sıra dışlıklar ile ve oluşturdukları mistik ve egzotik ortamla ilginç giyinişleriyle gelenekleri kolayca etkilerler.
,Zaten bu kişilere başvuranlar onlar hakkında yakın çevrelerinden ya da değişik kaynaklardan çok iyi biliyor sun da bildi,ona da söyledi gibi birikim söyler duyarak giderler,Yani bir nevi inanmaya hazır bir haldedirler,ve de falcıya giden insanlar falcının söylediklerinden kendisiyle ilgili olanları duymak için seçici bir dikkat ve algılama içerisindedirler.Bu tür kaynaklardan istifade etmeye çalışan insanların genel kişilik özelliklerine baktığımızda kendilerine güveni az,kendileri yararına çaba gösterebilmek için gerekli bilgi ve deneyimden yoksun,bağımlı,kolay inanan,karşısındaki insanı otorite olarak görmeye hazır ve telkine açık bireyler olarak görürüz.
Bu tarz kişiler bir medyum ya da falcıya gittiklerinde onların söylediklerine çok kolay inanırlar ve telkine açıktırlar.Medyum ve falcılarda genellikle deneyimleri ve kişilik yapıları bakımından telkin verme gözü yüksek insanlardır.ve sonuçta bu iki kişi karşılaştığında biri diğerini kolayca etkisi altına alır.
Ancak bu ikili ilişkide göz önünde tutulması gereken çok önemli bir nokta yok sayılmakta dır. O da medyuma başvuran kişinin o andaki durumu,sıkıntısının kaynağı nedir?,bu sıkıntı ya da bunalımı giderebilmek için atacağı adımlar neler olmalıdır,ya da bir beklentisi varsa bu gerçekçi midir? Bu beklentisini elde etmek için neler yapılabilir,bu beklenti gerçekçi ve ona uygun değilse yerine neler yapılabilir? Bütün bunlar unutulur ve ne yazık ki kişi aldığı bir
Takım bilgiler doğrultusunda olacakları beklemeğe başlar ve tamamen pasif bir konumdadır.
Belki de atacağı adımlar için en gerekli zamanlar elinden uçup gidiyordur.Eğer problem kendinden kaynaklanıyorsa bunu görebilmesi için hiçbir bilimsel çalışma yapılmamıştır.Oysa bilinçli ve doyumlu bir hayat yaşamak istiyorsak tüm dikkatimizi ve enerjimizi şimdiki zamana yoğunlaştırmamız gerekiyor.Örneğin bir ilişkisinin sonu ya da evliliğin sonu merak eder bir kişinin falcıya gittiğini düşünelim ve yüksek ihtimalle bu ilişkide bir takım sorunlar yaşanıyordur.
Bu kişi haklı olarak sonucu merak ediyordur ama burada falcıya gitmekten başka deneyebileceği çok daha yararlı yollar vardır.Peki neler yapılabilir?İlişkisini sorgulayabilir,sorunların kaynağına inebilir,kendisini tanımak için uğraşabilir,eğer sorunun kendinden kaynaklandığını düşünüyorsa kendisi için bir uzmandan profesyonel yardım alabilir ya da çift olarak böyle bir çabaya girebilirler.
Oysa çoğu insanımız bütün bunları yaparak bilgi ve hazırlığı olmadığı için sadece sonucu öğrenmek amacıyla falcı ve medyumlara yönelir,
Dikkatimizi geleceğe yöneltmek şu andaki durumumuzu görmemizi ve değerlendirmemizi engelleyeceğinden çoğu zaman gereksiz ve yararsızdır.geçmişteki elem ve kederler yüzünden şu anda ızdırap çekmek ne kadar akıl karıysa geleceğin neler getireceğini,merak edip bulunduğumuz anı kaçırmak da o kadar akıllıcadır.Elbetteki gelecek için bir takım planlar yapmak,olumlu adımlar atmak zorundayız,Ama bütün bunlar belirli bir mantık çerçevesinde ve amaçlarımızı belirledikten sonra olmalıdır.
Geçmiş artık gitmiştir ve elimizden çıkmıştır ondan bize kalan sadece deneyimler ve hayat tecrübesi olmalıdır ve gelecekle zaten gelecektir,Bizim yapabileceğimiz en iyi şey gelecek günlere mutlu huzurlu ve hazırlıklı bir şekilde erişebilmek için su an neler yapabilir ize yoğunlaşmaktır