İlham Anı

  • Konbuyu başlatan yaratici_idea
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde yaratici_idea tarafından oluşturulan İlham Anı başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1,612 kez görüntülenmiş, 1 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı İlham Anı
Konbuyu başlatan yaratici_idea
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan korsan
Y

yaratici_idea

Kullanıcı
17 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Olay, bir gün, bir köşe başında, gelip giden kalabalığın ortasında oldu.

Durdum, gözlerimi kırpıştırdım, hiçbir şey anlamıyordum. Hiçbir sey hakkında hiçbir şey. İnsanları, nesneler hangi nedenle böyleydiler, anlamıyordum, herşey son derece anlamsız ve absürttü. Gülmeye başladım.

Bana garip gelen şey, neden bunu daha önce anlamadığım oldu. O zamana kadar herşeyi olduğu gibi kabul etmiştim; trafik ışıkları, arabalar, posterler, üniformalar, anıtlar, dünyadan tamamen kopmus şeyler; hepsini sanki bir gereklilik sonucu ortaya çıkmışlar, bir neden-sonuç zincirinin halkasıymışlar gibi benimsemiştim.

Sonra gülmem dudaklarimda dondu, yüzüm kızardı, utandım. Ellerimi kollarımı sallayarak kalabalığa “Durun! Bir dakika!” diye bağırdım, “Bir yanlışlık var. Herşeyde bir terslik var. Dünyanın en saçma işlerini yapıyoruz. Nereye varır bu işin sonu?”

Etrafta insanlar durdu, merakla beni süzdüler. Orada, ortalarında durdum, kollarımı sallaya sallaya, ümitsizce anlatmaya, bir anda aydınlanmamı sağlayan ilhamımı açıklamaya çalıştım.. ve hiçbir sey demedim. Hiçbir sey demedim, çünkü kollarımı kaldırıp ağzımı açtığım anda, aydınlanmam geri gitti, ağzımdan bildik, eski kelimeler çıktı.

- Eee, Ne demek istiyorsun, diye sordu insanlar. “Herşey yerli yerinde. Herşey olması gerektiği gibi. Herşeyin bir sebebi var. Herşey diğerleriyle uyum içinde. Yanlış veya saçma birşey göremiyoruz.”

Orada öylece durdum, çünkü şimdi herşeyi yerli yerinde görüyordum, herşey doğal, olması gerektiği gibi görünüyordu; trafik ışıkları, anıtlar, üniformalar, gökdelenler, tramvay yolları, dilenciler, geçit törenleri; ama bu beni rahatlatmadı, tersine bana acı verdi.

“Pardon”, dedim. “Galiba benim hatam. Bir an öyle gibi geldi. Herşey yolunda elbette. Kusura bakmayın.” Ve kızgın bakısların arasında yürüyüp gittim.

Yine de, şimdi bile, sık sık birşeyi anlamadığım zaman, ister istemez, aynı umuda kapılıyorum; yeniden o anı yasayacağımı, yine hiçbir şeyden hiçbir şey anlamayacağımı, bir anda bulup kaybettiğim öteki bilgiye ulasacağımı umuyorum.


                                                                                               
Yazar: Italo Calvino
 
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
İlginç bir konu olmuş vesselam... Bir  kopuş felandır heralde o an. O an'da ne kadar kalırsanız kalın,döneceğiniz yer arkadaşın döndüğü yerin aynısıdır. Yadsınamaz gereçek diyorlar...
Neyse...
Konu için teşekkürler...
 
Üst