İddialı İletişim için basit reçete:

superisi23

Kullanıcı
Katılım
30 May 2008
Puanları
0
1- Bir seferde sadece tek bir konuyu ele alın.
2- Karşınızdakini yaralama ya da lafı ağzına tıkayıp zafer kazanma arzunuzu bastırın.
3- ''Sen'' yerine ''ben''  dilini kullanın.
4- Dilinizi ''hep'' ya da ''asla'' gibi kelimeler dahil, kışkırtıcı ya da  duygusal ifadelerden arındırın.
5- Kişiye değil, olaya ya da  davranışa odaklanın.
6- Farkettiğiniz, doğru bildiğiniz konular hakkında konuşun.
7- Davranışın siz dahil insanlar üzerindeki somut ve soyut etkilerini açıklayın.
8- Gerçekleşmesinden hoşnut olacağınız şeyleri ifade edin.
9- Dinleyin ve karşınızdakilere temel ölçüde saygı gösterin.

              Olumlu iç konuşma ve iddialı iletişim becerilerini birlikte kullanabilirseniz düşlerinizi gerçekleştirme ve ilişkilerinizi geliştirme yolunda ilerlemeye başlarsınız. UNUTMAYIN: Başarısızlık  sadece işe yaramayan yöntemlerden biridir, öyleyse kaybedecek neyiniz var ki?

Genç Beyin Dergisi
 
9- Dinleyin ve karşınızdakilere temel ölçüde saygı gösterin.

Teşekkürler superisi23,iddalı iletişimde herkes aynı tepkiyi göstermiyor,küstahlaşabiliyor,o zamanda saygımı haketmiyor ::)
 
ebruliyn' Alıntı:
9- Dinleyin ve karşınızdakilere temel ölçüde saygı gösterin.

Teşekkürler superisi23,iddalı iletişimde herkes aynı tepkiyi göstermiyor,küstahlaşabiliyor,o zamanda saygımı haketmiyor ::)

Saygıyı bırak, benmerkezci insanlar tanıdım ki, kendileri ne dese doğru, sen hep yanlışsın, hatta bunun için ustaca , "sırrın bende kalır" sözünü bile o kadar ustaca deşifre ediyorlar ki, aynen senin gibi düşünüyorum bu uyanık ve kendisini "tek doğrucu" gören zihniyetler karşısında.
İddialılar ya... :)
 
Peki ben bir şey soracağım:

Ben bunları yapıyorum varsayalım ama karşımdaki insan bunların tam tersi davranışlarda bulunuyor ve de sabırla onu dinlediğimin farkında değil, susturup haklı çıkma çabasında. Bu nereye kadar böyle gider? Ben hep susup sabırla lafın bana gelmesini mi bekleyeceğim?
 
Didemciğim bazı insanlar kendini bilmezler ve karşıdaki kişinin söyleyecekleride umruna gelmez. İsterki hep kendisi konuşsun bu tür insanalara en güzel ders muhatap olmamak onların bulunduğu ortamdan uzaklaşmak... Çünkü dinlemenin ve sabrın da bir sınırı var..
 
dideM' Alıntı:
Peki ben bir şey soracağım:

Ben bunları yapıyorum varsayalım ama karşımdaki insan bunların tam tersi davranışlarda bulunuyor ve de sabırla onu dinlediğimin farkında değil, susturup haklı çıkma çabasında. Bu nereye kadar böyle gider? Ben hep susup sabırla lafın bana gelmesini mi bekleyeceğim?

Bu siteyi öner bence,gelişsin,fazla uğraşma ;)
 
dideM' Alıntı:
Peki ben bir şey soracağım:

Ben bunları yapıyorum varsayalım ama karşımdaki insan bunların tam tersi davranışlarda bulunuyor ve de sabırla onu dinlediğimin farkında değil, susturup haklı çıkma çabasında. Bu nereye kadar böyle gider? Ben hep susup sabırla lafın bana gelmesini mi bekleyeceğim?

İyi soru bana sorarsan bekleme kaptan.
Bir yerden sonra hegamonyaya kurban gidebilme olasılığın var.Keza sen sussanda konuşsanda haklı çıkma egosundan vazgeçmeyebilir bazıları.

Onun için böyle iyimser bir durumu bekleme :)
 
Korsan' Alıntı:
dideM' Alıntı:
Peki ben bir şey soracağım:

Ben bunları yapıyorum varsayalım ama karşımdaki insan bunların tam tersi davranışlarda bulunuyor ve de sabırla onu dinlediğimin farkında değil, susturup haklı çıkma çabasında. Bu nereye kadar böyle gider? Ben hep susup sabırla lafın bana gelmesini mi bekleyeceğim?

Keza sen sussanda konuşsanda haklı çıkma  egosundan vazgeçmeyebilir bazıları.

Çok yerinde tespit.
Hatta öyle insanlar tanıdım ki, bilinçli susmayı erdem sayıp, konuştuklarında savunma adı altında sürekli suçlayıcı tavırlar sergilerler.
İnsanların konuşa konuşa anlaşabilecekleri görüşündeyim hala, ama savunmaya, ya da kışkırtmaya, veya suçlamalara girmeden.
Çünkü insan ilişkilerinde ters giden bir şeyler varsa, bu kesinlikle tek tarafın yarattığı terslik değildir, çok istisnai bencil durumlar dışında.
 
Keza sen sussanda konuşsanda haklı çıkma egosundan vazgeçmeyebilir bazıları.
Gerçekten de güzel bir cevaptı Mustafa, teşekkür ederim.

Çünkü insan ilişkilerinde ters giden bir şeyler varsa, bu kesinlikle tek tarafın yarattığı terslik değildir, çok istisnai bencil durumlar dışında.
Bu ne zaman oluyor biliyor musun! Çoğu hareketine susmuş ve bir yerde patlarcasına cevap vermişsindir! İşte o zaman ancak tek taraflı olmamış oluyor.  Sustukça karşı tarafın yaptıklarına, hakkıymış gibi davranarak yapmaya devam eder. Ve bir süre sonra sen patladığında suçlu sen görünürsün. Çünkü senden böyle şeyler görmeye hiç alışık değildir. Kendi yapar ama sen yaptığında çok kırılmıştır!!! Niye??
Bence bu tek taraflıdır. Çözümün ise Mustafa'nın dediği gibi olduğuna karar verdim;
Onun için böyle iyimser bir durumu bekleme

Arkadaşlar konuyu ben açmadım. Konuyu açan sorduğum soruyla ilgilenen arkadaşlara teşekkür ederim.
 
Güzel bi konu..Bu konu bitmez :D :D :D

"HAK İLE USLANMAYANIN HAKKI KÖTEKTİR." diye bi Atasözü geldi birden aklıma :D :D :D :D
 
Didem, zaten bu durumu seninle farklı bir konu altında paylaşmıştık, yanlış hatırlamıyorsam? :)
Ve ben sana o zamanda bunun doğru bir davranış olmadığını savunmuştum. Yani susmanın.
Ben hala yukarıdaki ipuçlarına sadık kalarak, insanların konuşarak anlaşabilecekleri inancındayım.
 
Didem, zaten bu durumu seninle farklı bir konu altında paylaşmıştık, yanlış hatırlamıyorsam?
Ve ben sana o zamanda bunun doğru bir davranış olmadığını savunmuştum. Yani susmanın
Evet paylaşmıştık ve evet savunmuştun:))

Ben hala yukarıdaki ipuçlarına sadık kalarak, insanların konuşarak anlaşabilecekleri inancındayım.
Evet ben de hak veriyorum ama nasıl yapılacak orası karışıyor işte!
Neyse..
 
Geri
Üst