İÇİNDEN DOĞRU SEVDİM SENİ

  • Konbuyu başlatan Kristal
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Edebiyat kategorisinde Kristal tarafından oluşturulan İÇİNDEN DOĞRU SEVDİM SENİ başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,687 kez görüntülenmiş, 9 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Edebiyat
Konu Başlığı İÇİNDEN DOĞRU SEVDİM SENİ
Konbuyu başlatan Kristal
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan didem12
K

Kristal



İçinden doğru sevdim seni
Bakışlarından doğru sevdim de
Ağzındaki ıslaklığın buğusundan
Sesini yapan sözcüklerden sevdim bir de
Beni sevdiğin gibi sevdim seni
Kar bırakılmış karanlığından.
Yerleştir bu sevdayı her yerine
Yüzünde ter olan su damlacıklarının
Kaynağına yerleştir
Her zaman saklamadığın, acısızlığın son durağına
Gül taşıyan çocuğuna yerleştir
Ve omuzlarına daracık omuzlarına
Üşümüş gibisin de sanki azıcık öne taşırdığın
Tam oraya işte, uçsuz bucaksız bir düzlükten
Bir papatya tarlasıyla ayrılmış göğüslerine yerleştir
Ve esmerliğine bir de, eski bir yangının izlerinin renginde
Saçlarının yana düşüşüne, onları bölen ikiliğe
Alnından başlayan ve ayak bileklerinde duran
Yani senin olmayan, seni bir boşluk gibi saran hüzne
Yerleştir onu bir kentin parça parça aklında tuttuğun
Kar taneleri gibi uçuşan
Ve her gün biraz daha hafifleyen semtlerine
Yerleştir bu sevdayı her yerine.
Ekledim ben tattığım her şeyi denizlere
Bildiğim ne varsa onlar da hep denizlerden
Sen de bir deniz gibi yerleştir onu istersen
Sevdayı
Ve köpüklendir
Ve yaşlandır ki işte kederi anlamasın
Ama dur, her deniz yaşlıdır zaten
Öğrenmez ama öğretir mutluluğu
Bizim sevdamız da öyledir, iyi şiirler gibi
Biraz da herkes içindir.
Ve gelinciğin ikinci tadına benzemeli
Var eden kendini birincisinden
Yani bir sevdayı sevgiye dönüştüren.
Ben şimdi bir yabancı gibi gülümseyen
Tanımadığın bir ülke gibi
İçinde yaşamadığın bir zaman gibi
Tam kendisi gibi mutluluğun
Beni bekliyorsun
Ve onu bekliyorsun beni beklerken.

EDİP CANSEVER
 
K

Kristal

Sana uzak kentlerden birinde zamanın bir yerinde seni ve senli günleri anımsattı akşam güneşi...


Onca zamanın üstünde eskimeyen bir düşüncesin şimdi


İnsan hergün anımsar mı aynı gözleri


SENİ SEVİYORDUM ve senin haberin yoktu


Saçlarını izliyordum uzaktan, kulağının arkasına düşüşü ve burnun, herkesden başkaydı işte...


Güldüğü zaman yukarıya bakardı;


Yukarı kalkan başın ve gülen gözlerin vardı...


Ne güzeldiler sen bilmiyordun...


BEN SENİ SEVİYORDUM...


Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler


Duvarlara, vitrin camlarına, kaldırımlara çarpıyordu


Geri dönüyordu, çoğalarak


Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum herşeyi, herseyi erteliyişim oluyordun


Kalp ağrısı oluyordun,


Birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun,


Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk,


Dönemeçler geçiyor, köprüler göze alıyorduk ve bazen tekin olmayan suların üzerinden atlıyorduk


Cesurduk...


Ufuk çizgisi maviydi, gün batımı hep turuncu ve kırmızıydı bütün karanfiller...


Ben SENİ SEVİYORDUM sen bilmiyordun...


Sevinçlerim oluyordun arasıra sen hiç bilmiyordun


Sonra herhangi biri oldun, bütün sevinçlerim bittikten sonra


Yağmurlar yağdı, serin haziran akşamları


Derken bir gün uzaktan gördüm seni...


Saçların bana inat başın herseye meydan okuyarak işte yine aynı


Kalbimi acıttı her zaman ki gibi...


Değiştik sanıyordum ve sen yine bilmiyordun

Şimdi bunları anlatsa sana birileri kim bilir yada boşver bilme en iyisi...


İclal Aydın
 
K

Kristal

Kardelen

Bu bendeki bir dert ki, anlatamam kimseye
Kulak verip de beni dinler misin kardelen
Sardı tüm benliğimi, mecalim yok gülmeye
Sende benle ağlayıp, inler misin kardelen


Mis gibi sıla kokan eş, dost mektuplarında
Taze güller yeşerir eski anılarında
Hatıralarla dolu gurbet akşamlarında
Hasret denen türküyü söyler misin kardelen


Bütün duyguları bir deftere yazmanın
Dertlerini duymayan duvara anlatmanın
İçinde ne var ise hep içine atmanın
Ne demek olduğunu bilir misin kardelen


Dostu oldum kaç defa sabahsız gecelerin
Defterimde yeri yok, anlamsız hecelerin
Çözemedim bir türlü bu zor bilmecelerin
Cevabını sen bana çözer misin kardelen


Ne kadar tatırsa da ayrılık acısını
Unutamazsın yine onun hatırasını
Bir kenara bırakıp acısı, tatlısını
Hepsini bir kalemde siler misin kardelen


Anlat sende içini, dök dışına ne varsa
Hiç düşünme kalbimi, bırak yansın yanarsa
Bu derdi sen benimle paylaşır mısın, yoksa
Bakıp bakıp halime güler misin kardelen


Bilirim ben yerini, sormam sana nerdesin
Senin yurdun dağlarda, sen hep yükseklerdesin
Nasıl gelsem yanına, sen hep yükseklerdesin
Eğilip de elimden tutar mısın kardelen


Ah gurbet, sen içimde dinmeyen bir sancısın
Bazen iyisin amma çoğu zaman acısın
Ey kardelen! Sen bana neden yabancısın
Çaldım işte kapını, açar mısın kardelen


Senin de gözlerin yaşlı, ağlamışsın besbelli
Yoksa sen de benim gibi naçar mısın kardelen
Bu topraktan çıkıp da dağları delmişsin ya
Mevsimin gelmeyince açar mısın kardelen


Derdimi de dinledin, sana ağır gelirse
Yine toprak altına kaçar mısın kardelen
Ya ölüm günü gelip de alırlarsa ruhumu
Benimle gökyüzüne uçar mısın kardelen
 
Hayrullah Paşalıoğlu

 
K

Kristal

KARIMA MEKTUP

                                                                   33 - 11 - 11
                                                                       Bursa 
                                                                     Hapisane

Bir tanem!
Son mektubunda :
"Başım sızlıyor
               yüreğim sersem!"
                                   diyorsun.
"Seni asarlarsa
               seni kaybedersem;"
                                   diyorsun;
                                         "yaşıyamam!"
Yaşarsın karıcığım,
kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgârda;
yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı
en fazla bir yıl sürer
                      yirminci asırlılarda
                                        ölüm acısı.
Ölüm
bir ipte sallanan bir ölü.
Bu ölüme bir türlü
                      razı olmuyor gönlüm.
Fakat
emin ol ki sevgili;
zavallı bir çingenenin
                 kıllı, siyah bir örümceğe benzeyen eli
                                            geçirecekse eğer
                                                 ipi boğazıma,
mavi gözlerimde korkuyu görmek için
                                    boşuna bakacaklar
                                                        Nâzıma!

Ben,
alacakaranlığında son sabahımın
dostlarımı ve seni göreceğim,
ve yalnız
yarı kalmış bir şarkının acısını
                                 toprağa götüreceğim...
Karım benim!
İyi yürekli,
altın renkli,
gözleri baldan tatlı arım benim;
ne diye yazdım sana
                        istendiğini idamımın,
daha dâva ilk adımında
ve bir şalgam gibi koparmıyorlar
                                 kellesini adamın.
Haydi bunlara boş ver.
Bunlar uzak bir ihtimal.
Paran varsa eğer
            bana fanile bir don al,
tuttu bacağımın siyatik ağrısı.
Ve unutma ki
daima iyi şeyler düşünmeli
                        bir mahpusun karısı.

NAZIM HİKMET RAN
 
K

Kristal

Beğenmenize sevindim.
Benim sevdiğim şiirlerden birkaç tanesiydi. :)
 
Üst