K
Kristal
Cesaretin kapısını aralamak güç görünebilir. Ama bir kez hayatının sorumluluğunu alma cesaretini göster o zaman hayat da senden yana olacaktır. Cesur ol, hayat cesurları sever.
Hayata inanırsan o da sana destek oluyor. Hayatın senden yana olduğunu görmezden gelirsen açıkta kalıyorsun.
Bu basit ama evrensel kuralı anlamazdan geldiğimizde, kulak ardı ettiğimizde veya inanmadığımız için mutsuz ve doyumsuz oluyoruz.
Evrensel yasalar bunu söyler hep. " Nasıl düşünürsen hayatın öyle olacaktır." O halde; kendin hakkında neler ve nasıl düşündüğünü farket ! Kendini değerli buluyor musun ? Kendini değerli buluyorsan, değerli insanları hayatına çekeceksin.
Sadece kendini değerli bulmaya cesaret et yeter !
Hayat bizi mutlu görmek ister. Aslında mutlak olan hayatın doğasında bilgelik ve mutluluk var. Mutluluk gerçekten sevmekten, bilgelik gerçekten anlamaktan doğar.
Haklısın sen, bugün yaşadığımız sevgi değil acımasızlık, haksızlık, öfke, korku, çaresizlik, suçluluk! Ama bunlar hep bu fani dünyanın çelişkili gerçekleri! Tüm bu olumsuzluklar ruhumuzdan değil, ruh bedenlendikten sonra ortaya çıkıyor. Belki de sebebi çelişki ve tehlikeleri farkedip geçici bir dünyanın tuzaklarına aldanmayalım, çelişkilerin ötesine geçmeyi öğrenebilelim diye ne dersin ?
Geçirdiğimiz her kaza, başımızdaki her bela hayatın gerçekte ne olduğunu anlamamız için bir deneyim! Bir fırsat! Başka bir şey değil ki.
Bunu bir kez anlayabilsek ve kabullensek, zihnimizde böyle özümsesek hayat bizi sevecektir inan biz de onu!
Eğer şartlar senin lehine işlemiyor görünse de bu da makro planın bir parçası, öyle değil mi? Herşey istediğin gibi olsaydı, senin için gerçekte değerli olanı sahtesinden nasıl ayıracaktın?
Bu beceriyi gösterebilmek! Bu bilgeliğe ulaşabilmek!
Bu fani okuldan pekiyiyle mezun olabilmek! Tüm marifet burda yatıyor! İkmale mi kaldın olsun üzülme, sınıfta mı çaktın, önemli değil! Yaşadığımız acı tatlı her deneyim yine de bizi mezun etmek için!
Hayat kendisini kucaklayacak birini bekler mutlu etmek için. Çünkü hayat canlıdır ve sağlıklı her canlı gibi mutlu ederek mutlu olmak ister! Hayatı kucaklamak için cesaret biraz.
alıntı...Hayata inanırsan o da sana destek oluyor. Hayatın senden yana olduğunu görmezden gelirsen açıkta kalıyorsun.
Bu basit ama evrensel kuralı anlamazdan geldiğimizde, kulak ardı ettiğimizde veya inanmadığımız için mutsuz ve doyumsuz oluyoruz.
Evrensel yasalar bunu söyler hep. " Nasıl düşünürsen hayatın öyle olacaktır." O halde; kendin hakkında neler ve nasıl düşündüğünü farket ! Kendini değerli buluyor musun ? Kendini değerli buluyorsan, değerli insanları hayatına çekeceksin.
Sadece kendini değerli bulmaya cesaret et yeter !
Hayat bizi mutlu görmek ister. Aslında mutlak olan hayatın doğasında bilgelik ve mutluluk var. Mutluluk gerçekten sevmekten, bilgelik gerçekten anlamaktan doğar.
Haklısın sen, bugün yaşadığımız sevgi değil acımasızlık, haksızlık, öfke, korku, çaresizlik, suçluluk! Ama bunlar hep bu fani dünyanın çelişkili gerçekleri! Tüm bu olumsuzluklar ruhumuzdan değil, ruh bedenlendikten sonra ortaya çıkıyor. Belki de sebebi çelişki ve tehlikeleri farkedip geçici bir dünyanın tuzaklarına aldanmayalım, çelişkilerin ötesine geçmeyi öğrenebilelim diye ne dersin ?
Geçirdiğimiz her kaza, başımızdaki her bela hayatın gerçekte ne olduğunu anlamamız için bir deneyim! Bir fırsat! Başka bir şey değil ki.
Bunu bir kez anlayabilsek ve kabullensek, zihnimizde böyle özümsesek hayat bizi sevecektir inan biz de onu!
Eğer şartlar senin lehine işlemiyor görünse de bu da makro planın bir parçası, öyle değil mi? Herşey istediğin gibi olsaydı, senin için gerçekte değerli olanı sahtesinden nasıl ayıracaktın?
Bu beceriyi gösterebilmek! Bu bilgeliğe ulaşabilmek!
Bu fani okuldan pekiyiyle mezun olabilmek! Tüm marifet burda yatıyor! İkmale mi kaldın olsun üzülme, sınıfta mı çaktın, önemli değil! Yaşadığımız acı tatlı her deneyim yine de bizi mezun etmek için!
Hayat kendisini kucaklayacak birini bekler mutlu etmek için. Çünkü hayat canlıdır ve sağlıklı her canlı gibi mutlu ederek mutlu olmak ister! Hayatı kucaklamak için cesaret biraz.