S
SENFONİ
Kullanıcı
LİSTELERİ ALT ÜST EDEN, AKILLARI UÇURAN ŞARKI: FLOP’LARIN FUSİLLADE’Sİ EN BAŞTA!...
Klasik müzik dinleyenler sıkıntılı ruh hali olan insanlar değildirler, fakat bazen öyle oldukları düşünülür. Onlar dinledikleri müziğe hırs ve şevk ile bağlıdırlar. Eğer bir parça dahi olsa havaya uçuran müzikten zevk alacak olurlarsa asla beğendiklerini belli etmezler. Eğer başarılı bir biçimde çalınan bir müzik duyarlarsa defalarca ama defalarca alkışlarlar.
· 1991 yılında Viyana’da Verdi’nin Othello’sunun bitiminde seyirciler Placido Domingo’nun harika söylediğini düşündüler. Italyan opera yıldızını alkışlamaya başladılar ve alkışlar tam bir saat yirmi dakika sürdü.
· Sahnede en çok klasik beste söyleyen opera sanatçısı Luciano Pavarotti’dir. 1988 Almanya, Donizetti’deki gösteride 165 kere sahneye çıkmış, seyirciler inanılmaz bir performansla tam bir saat yedi dakika hiç durmadan onu alkışlamışlardır.
· Seyirciler bir eseri beğendikleri zaman, genelde sanatçının tekrar sahneye çağırılmalarını isterler (solonun tekrarı9 veya başka bir şarkı için). 1792 yılında Avusturya-Macaristan İmparatoru II. Leopold, Cimarosa’nın (1749 – 1801) şarkı söyleyişinden o kadar çok etkilenmişti ki, kendisinden bütün operanın tekrarını istedi!. Iktidar sahibi insanların, özellikle imparatorların bu ricalarını reddetmek sağlığınız için iyi olmayabilir. J
· Klasik müzik konserlerinde bazı dinleyiciler müzisyenlerin gösterilerinden o kadar çok etkilenirler ki müzisyenler arkalarına pek çok tekme yerler. Tabii bunlar boğa tekmeleri. 19. yy. boyunca güney Avrupa kentlerinde konserler çeşitli tarım alanlarının üzerinde yapılırdı da… J
· 1913 yılında Paris’te bir müzik türü, klasik müzik hayranlarının burunlarının kalkmasına neden oldu. Rus bestekar İgor Stravinsky (1882 – 1971) “Rite of Spring” isminde bir bale için beste yapmıştı. Balede genç bir kız, ruhunu Allah’a adamak için ölene kadar dans ediyordu. Ilk gece seyirciler güzel ve etkileyici bir bale izlemeyi bekliyorlardı (tavşan kuyruklu giysiler falan gibi). Fakat karanlık kostümler giymiş dansçılar ve insanı şaşırtan, vahşi ve gergin oyun onları sinirlendirdi. Sadece çürük meyve atmak veya yuhalamakla kalmadılar (bu memnun olmadıklarında hep yaptıkları bir şeydi), bir de ayaklanma çıkarttılar!..
· Avrupa’nın yönetici kesimi 18. yy. Avusturya’lı bestekar Wolfgang Amadeus Mozart’ın (1756 – 91) eserlerini dinlediklerinde ayaklanma çıkartıp, inek gübresi falan fırlatmadılar. Aksine nefesleri kesildi ve şöyle yorumlar getirdiler. Ne kadar harika bir müzik! Mozart duygu yüklü. Oh, eğer şatoma gelip bir konser verirse çok mutlu olacağım!...
· O dönemde klasik müzik halktan seyircilerin oluşturduğu kalabalık içinde çalınmıyordu ta ki bir sonraki yüzyıla kadar. Bunun yerine zenginlerin ve güç sahibi asillerin evlerinde özel olarak çalınıyordu. Çok zengin olan aileler müzisyen grupları saraylarında veya konaklarında sürekli tutuyorlardı. Böylece istedikleri zaman müzikli eğlence verebiliyorlardı. Tıpkı şu anda çoğu insanın evlerinde kendi müzik sistemlerini kurmaları gibi; tabii o zamanki daha gerçekçi bir müzik oluyordu.
· Mozart, normal halkın müziğini yapmak istedi. Müziğini gösterişsiz, yalın bir biçimde yapmaya çalıştı çünkü doğrudan insanların duygularına hitap etmek istiyordu. Bir keresinde eserlerindeki bu yalınlığı ve açıklığını, müziğinin “domuzun işemesi” gibi olduğunu söyleyerek bitirmişti!. Mozart’ın operalarından bazıları o günlerin “pop” müziği oldu.
· 1760’lı yıllarda Mozart yollara koyuldu ve tüm Avrupa’da turne yaptı. O günlerin aristokrat ailelerine konserler verdi. Dinleyicilerin arasında prensler, kraliçeler ve imparatorlar vardı. Züppeler etrafını muzlarla donattılar!. Işte büyük bir müzik dahisi turneye çıktığı zaman başına gelen olaylar, hangisi doğru, hangisi yanlış?
1. Mozart Avusturya İmparatoru I. Francis tarafından dostlarını eğlendirmek için sarayına davet edildi. Ziyaretinde oldukça kaygan olan yere basınca kayıp düşüverdi. Imparatorun kızı Marie Antoinette kendisini yerden kaldırıp ayakları üzerine basmasını sağladı ve sarılıp öptü. Mozart’da onu öptü ve “çok naziksiniz, sizinle evleneceğim!“ dedi (Doğru/yanlış)
2. Mozart turnesinin İngiltere ayapındayken, Londra Kulesini ziyaret etti. O günlerde kulede birkaç aslan bulunduruluyordu. Aslanlar Mozart’ı görünce öfkeli bir şekilde kükrediler. Dahi müzisyen de korkup kaçtı (Doğru/yanlış)
3. Mozart zenginlerin oluşturduğu seyirci topluluğunun önünde çalmıyordu, kendi eğlencesini yaratmayı seviyordu. Uluslararası bir yıldız olduğundan dolayı rahatlamak ve baskıdan kurtulmak için yaptığı en önemli şey bacaklarının arasına sopa koyarak kendisinin at üzerinde olduğunu düşünmekti. (Doğru/yanlış)
CEVAPLAR: Hepsi doğru! Neden! Çünkü Mozart Avrupa’daki turnesine başladığı zaman sadece yedi yaşındaydı. O bir harika çocuktu; yani büyümeyi beklemeden zekilikleri ile ön plana çıkan bir çocuk...
Hepsini çılgına çeviren çocuk W. A. Mozart. İşte başarının resmi:
- 3 yaşında mükemmel bir biçimde piyano çalmayı öğrendi
- 5 yaşında nota okuyabiliyor ve müzik yapabiliyordu. Kendi konçertolarını bestelemeye başladı.
- 7 yaşında konserlerinde harika keman çalıyordu (hiçbir cızırtılı ses çıkarmadan).
- 12 yaşında ilk operasını besteledi ve orkestrayı yönetti. Bu yaşına kadar 80’in üzerinde beste yapmıştı. Bunların arasında şu anda dünyanın en meşhur senfonileri ve aryaları bulunmaktadır.
· Bir keresinde bestekar Joseph Haydn (1732 – 1809) Mozart’ın babasına şöyle demişti: “Tanrı önünde yemin ederim ki, oğlunuz tanıdığım en büyük bestekar!... Başka bir bestekar olan Anton Dvorak’da (1841 – 1904) şöyle demişti: “Mozart gerçek bir güneş“!...
· Mozart 36 yaşında iken öldü (mesleki yaşantısına erken başlaması akıllıca bir seçim olmuş). Eğer hızlı davranmasaydı bu kadar eser yapacak vakti olur muydu sizce?
· 20 opera ve küçük operet (küçük opera), 41 senfoni, 27 piyano konçertosu, 23 keman solosu - Quartes (dört keman ile yapılan müzik), 40 keman sonatı.......... ve daha pek çok muhteşem müzik!........
KAYNAK
Havaya uçuran müzik...........Michael Cox
Klasik müzik dinleyenler sıkıntılı ruh hali olan insanlar değildirler, fakat bazen öyle oldukları düşünülür. Onlar dinledikleri müziğe hırs ve şevk ile bağlıdırlar. Eğer bir parça dahi olsa havaya uçuran müzikten zevk alacak olurlarsa asla beğendiklerini belli etmezler. Eğer başarılı bir biçimde çalınan bir müzik duyarlarsa defalarca ama defalarca alkışlarlar.
· 1991 yılında Viyana’da Verdi’nin Othello’sunun bitiminde seyirciler Placido Domingo’nun harika söylediğini düşündüler. Italyan opera yıldızını alkışlamaya başladılar ve alkışlar tam bir saat yirmi dakika sürdü.
· Sahnede en çok klasik beste söyleyen opera sanatçısı Luciano Pavarotti’dir. 1988 Almanya, Donizetti’deki gösteride 165 kere sahneye çıkmış, seyirciler inanılmaz bir performansla tam bir saat yedi dakika hiç durmadan onu alkışlamışlardır.
· Seyirciler bir eseri beğendikleri zaman, genelde sanatçının tekrar sahneye çağırılmalarını isterler (solonun tekrarı9 veya başka bir şarkı için). 1792 yılında Avusturya-Macaristan İmparatoru II. Leopold, Cimarosa’nın (1749 – 1801) şarkı söyleyişinden o kadar çok etkilenmişti ki, kendisinden bütün operanın tekrarını istedi!. Iktidar sahibi insanların, özellikle imparatorların bu ricalarını reddetmek sağlığınız için iyi olmayabilir. J
· Klasik müzik konserlerinde bazı dinleyiciler müzisyenlerin gösterilerinden o kadar çok etkilenirler ki müzisyenler arkalarına pek çok tekme yerler. Tabii bunlar boğa tekmeleri. 19. yy. boyunca güney Avrupa kentlerinde konserler çeşitli tarım alanlarının üzerinde yapılırdı da… J
· 1913 yılında Paris’te bir müzik türü, klasik müzik hayranlarının burunlarının kalkmasına neden oldu. Rus bestekar İgor Stravinsky (1882 – 1971) “Rite of Spring” isminde bir bale için beste yapmıştı. Balede genç bir kız, ruhunu Allah’a adamak için ölene kadar dans ediyordu. Ilk gece seyirciler güzel ve etkileyici bir bale izlemeyi bekliyorlardı (tavşan kuyruklu giysiler falan gibi). Fakat karanlık kostümler giymiş dansçılar ve insanı şaşırtan, vahşi ve gergin oyun onları sinirlendirdi. Sadece çürük meyve atmak veya yuhalamakla kalmadılar (bu memnun olmadıklarında hep yaptıkları bir şeydi), bir de ayaklanma çıkarttılar!..
· Avrupa’nın yönetici kesimi 18. yy. Avusturya’lı bestekar Wolfgang Amadeus Mozart’ın (1756 – 91) eserlerini dinlediklerinde ayaklanma çıkartıp, inek gübresi falan fırlatmadılar. Aksine nefesleri kesildi ve şöyle yorumlar getirdiler. Ne kadar harika bir müzik! Mozart duygu yüklü. Oh, eğer şatoma gelip bir konser verirse çok mutlu olacağım!...
· O dönemde klasik müzik halktan seyircilerin oluşturduğu kalabalık içinde çalınmıyordu ta ki bir sonraki yüzyıla kadar. Bunun yerine zenginlerin ve güç sahibi asillerin evlerinde özel olarak çalınıyordu. Çok zengin olan aileler müzisyen grupları saraylarında veya konaklarında sürekli tutuyorlardı. Böylece istedikleri zaman müzikli eğlence verebiliyorlardı. Tıpkı şu anda çoğu insanın evlerinde kendi müzik sistemlerini kurmaları gibi; tabii o zamanki daha gerçekçi bir müzik oluyordu.
· Mozart, normal halkın müziğini yapmak istedi. Müziğini gösterişsiz, yalın bir biçimde yapmaya çalıştı çünkü doğrudan insanların duygularına hitap etmek istiyordu. Bir keresinde eserlerindeki bu yalınlığı ve açıklığını, müziğinin “domuzun işemesi” gibi olduğunu söyleyerek bitirmişti!. Mozart’ın operalarından bazıları o günlerin “pop” müziği oldu.
· 1760’lı yıllarda Mozart yollara koyuldu ve tüm Avrupa’da turne yaptı. O günlerin aristokrat ailelerine konserler verdi. Dinleyicilerin arasında prensler, kraliçeler ve imparatorlar vardı. Züppeler etrafını muzlarla donattılar!. Işte büyük bir müzik dahisi turneye çıktığı zaman başına gelen olaylar, hangisi doğru, hangisi yanlış?
1. Mozart Avusturya İmparatoru I. Francis tarafından dostlarını eğlendirmek için sarayına davet edildi. Ziyaretinde oldukça kaygan olan yere basınca kayıp düşüverdi. Imparatorun kızı Marie Antoinette kendisini yerden kaldırıp ayakları üzerine basmasını sağladı ve sarılıp öptü. Mozart’da onu öptü ve “çok naziksiniz, sizinle evleneceğim!“ dedi (Doğru/yanlış)
2. Mozart turnesinin İngiltere ayapındayken, Londra Kulesini ziyaret etti. O günlerde kulede birkaç aslan bulunduruluyordu. Aslanlar Mozart’ı görünce öfkeli bir şekilde kükrediler. Dahi müzisyen de korkup kaçtı (Doğru/yanlış)
3. Mozart zenginlerin oluşturduğu seyirci topluluğunun önünde çalmıyordu, kendi eğlencesini yaratmayı seviyordu. Uluslararası bir yıldız olduğundan dolayı rahatlamak ve baskıdan kurtulmak için yaptığı en önemli şey bacaklarının arasına sopa koyarak kendisinin at üzerinde olduğunu düşünmekti. (Doğru/yanlış)
CEVAPLAR: Hepsi doğru! Neden! Çünkü Mozart Avrupa’daki turnesine başladığı zaman sadece yedi yaşındaydı. O bir harika çocuktu; yani büyümeyi beklemeden zekilikleri ile ön plana çıkan bir çocuk...
Hepsini çılgına çeviren çocuk W. A. Mozart. İşte başarının resmi:
- 3 yaşında mükemmel bir biçimde piyano çalmayı öğrendi
- 5 yaşında nota okuyabiliyor ve müzik yapabiliyordu. Kendi konçertolarını bestelemeye başladı.
- 7 yaşında konserlerinde harika keman çalıyordu (hiçbir cızırtılı ses çıkarmadan).
- 12 yaşında ilk operasını besteledi ve orkestrayı yönetti. Bu yaşına kadar 80’in üzerinde beste yapmıştı. Bunların arasında şu anda dünyanın en meşhur senfonileri ve aryaları bulunmaktadır.
· Bir keresinde bestekar Joseph Haydn (1732 – 1809) Mozart’ın babasına şöyle demişti: “Tanrı önünde yemin ederim ki, oğlunuz tanıdığım en büyük bestekar!... Başka bir bestekar olan Anton Dvorak’da (1841 – 1904) şöyle demişti: “Mozart gerçek bir güneş“!...
· Mozart 36 yaşında iken öldü (mesleki yaşantısına erken başlaması akıllıca bir seçim olmuş). Eğer hızlı davranmasaydı bu kadar eser yapacak vakti olur muydu sizce?
· 20 opera ve küçük operet (küçük opera), 41 senfoni, 27 piyano konçertosu, 23 keman solosu - Quartes (dört keman ile yapılan müzik), 40 keman sonatı.......... ve daha pek çok muhteşem müzik!........
KAYNAK
Havaya uçuran müzik...........Michael Cox
