aykut03
Kullanıcı
Gece ya da az ışıklı ortamlarda flaş kullanılarak çekim yapılan fotograflarda genellikle gözler kırmızı çıkar.
Göz iç içe geçmiş üç tabakadan oluşur: Gözü koruyan ve göz akı da denilen sert tabaka en dışta; kan damarlarından oluşan ve ortasında göz bebeğinin bulunduğu damar tabaka ortada; ışığa duyarlı kılcal damar ağlarından oluşan retina da denilen ağ tabaka en içtedir. Orta tabakadaki damarlar sayesinde, fazla ışıkta göz bebeği küçülürken, karanlıkta daha çok ışık alabilmek için büyür; ama bu hareketi oldukça yavaş yapar.
Fotoğraf makinesinin flaşı çok kısa süreli, ancak çok güçlü bir ışık verir. Gözbebeği, çok kısa olan flaşın patlama süresinde yeterince küçülemez. Işık doğrudan retinaya ulaşırak, doğrudan kılcal damarların görüntüsünün yansımasına neden olur. Flaş kullanılarak yapılan çekimlerde, fotograflarda gözlerde görülen bu kırmızılık, retina tabakasındaki kılcal damarların görüntüsünden başka bir şey değil.
Günümüzde, çoğu fotoğraf makinesi “göz kırmızılığı düzeltici” ikinci bir ışıkla desteklenmekte. Bu tür foroğraf makinelerinde ya flaş iki kez üstüste çakar ya da flaş patlamadan az önce bir başka ışık kaynağı devreye girer. Her iki durumda da, ek ışıklandırma, fotograf çekilmeden çok kısa bir süre önce devreye girerek gözbebğinin yeterince küçülmesine yardımcı olur. Böylece gerçek çekim sırasında patlayan flaşa karşı gözün aldığı yeni durum sayesinde, kırmızı göz etkisi yok edilir
Göz iç içe geçmiş üç tabakadan oluşur: Gözü koruyan ve göz akı da denilen sert tabaka en dışta; kan damarlarından oluşan ve ortasında göz bebeğinin bulunduğu damar tabaka ortada; ışığa duyarlı kılcal damar ağlarından oluşan retina da denilen ağ tabaka en içtedir. Orta tabakadaki damarlar sayesinde, fazla ışıkta göz bebeği küçülürken, karanlıkta daha çok ışık alabilmek için büyür; ama bu hareketi oldukça yavaş yapar.
Fotoğraf makinesinin flaşı çok kısa süreli, ancak çok güçlü bir ışık verir. Gözbebeği, çok kısa olan flaşın patlama süresinde yeterince küçülemez. Işık doğrudan retinaya ulaşırak, doğrudan kılcal damarların görüntüsünün yansımasına neden olur. Flaş kullanılarak yapılan çekimlerde, fotograflarda gözlerde görülen bu kırmızılık, retina tabakasındaki kılcal damarların görüntüsünden başka bir şey değil.
Günümüzde, çoğu fotoğraf makinesi “göz kırmızılığı düzeltici” ikinci bir ışıkla desteklenmekte. Bu tür foroğraf makinelerinde ya flaş iki kez üstüste çakar ya da flaş patlamadan az önce bir başka ışık kaynağı devreye girer. Her iki durumda da, ek ışıklandırma, fotograf çekilmeden çok kısa bir süre önce devreye girerek gözbebğinin yeterince küçülmesine yardımcı olur. Böylece gerçek çekim sırasında patlayan flaşa karşı gözün aldığı yeni durum sayesinde, kırmızı göz etkisi yok edilir
