fıstık'ın Kaleminden

  • Konbuyu başlatan fıstık
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Özgün Kalemler kategorisinde fıstık tarafından oluşturulan fıstık'ın Kaleminden başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 50,645 kez görüntülenmiş, 259 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Özgün Kalemler
Konu Başlığı fıstık'ın Kaleminden
Konbuyu başlatan fıstık
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan roze
F

fıstık

merhaba arkadaşlarım,
Allah izin verirse ve yöneticilerimiz uygun görürlerse  :) bundan sonra burada hergün kendimden bir şeyler paylaşmayı düşünüyorum... kişisel gelişimle alakası ne derseniz; kendi gelişimime faydalı olduğuna emin olabilirsiniz :)
saygılarımla...

fıstık
 
F

fıstık


bugün benim günüm...bugün hergünden güzel bana...içim kıpır kıpır...mutluyum, ruhum arınmış, yeniden doğmuş gibiyim...
sebebine gelince;
bundan tam 18 yıl evvel 1989 yılının Ekim ayının 29. gününde çifte bayram yapan bir aile varmış... Cumhuriyet sevinçlerine birde 2. evlat neşesi eklenmiş çünkü... bu minik bebeğin upuzun saçları varmış doğduğunda ama kesmişler hemen saçlarını nazar değmesin diye... tüm bebeklerde olduğu gibi yüreğindeki saflık ve masumiyet, ruhundaki dinginlik yüzüne yansıyormuş adeta... ama bu tüm bebeklerden farklıymış; her şeyi merak eder, her şeyi deneyerek öğrenmek istermiş... çok tuhaf davranışları da varmış: ayağından korkup ağlamak, çay bardağını ters çevirip üzerinde denge sağlamaya çalışmak gibi... perdede ki çiçeklerden hayali varlıklar üretip korkmasınıda unutmak mümkün değil... bu tuhaf kız zekide sayılırmış aslında... neden mi? ... henüz 4,5 yaşında iken; gazete okur, gizl gizli halıların altına yazılar yazarmış... bu şeker minik bir gün yine gazete okurken annesi bunu farketmiş ve şoka girmiş adeta... anne, baba her ne kadar şok geçirselerde okula hevesli olan bu kızı ilkokul 2. sınıfa giden ablası ile okula yollamışlar... 1. dönem iki kardeş gidip gelmişler ama okul müdürü bu minik dehayı okula kaydetmek istemiş ve ailede çocuğunda hevesi ve başarısına bakarak kabul etmişler...kız 1 dönemde 1. sınıfı bitirmiş yani...2. sınıfta zorlansada düşe kalka okul hayatına devam etmiş... 18 yaşına kadar bazen yaramaz, bazen esprili, bazen tembel bir öğrenci, bazen neşelendiren, bazende kalp kıran biri olan kahramanımız, şimdi her şeye rağmen yüreği sevgi dolu ve hayatın farkında kocaman bir kız olmuş...kendide yılların nasıl geçtiğini anlamakta zorlansada; hayat yolunda acı-tatlı hatıralarla dolu tam 18 seneyi geride bırakmış...
kızımız şimdilerde geçmişi unutmadan, geleceğe güvenmeden, anını severek yaşamaya çalışan ve tekrar melek olmak isteyen bir kız...
bu gün işte bu yüzden benim için önemli o eskiden melek olan ve tekrar melekleşmek isteyen kız benim...  ::) ömrümden bir yıl daha eksilmiş olsa da; Rabb'im nasib ederse bugün itibari ile artılarla donatacağım bir yıla daha adım attım bi-iznillah... (Rabb'im utandırmaz İNŞ.)
(işte günün anlam ve önemiyle birlikte kısaca günlüğümden bir parça... umarım beğenirsiniz...)
NOT:Cumhuriyet Bayramı'mızında kutlarım
selam, sevgi ve dua ile...  :)

fıstık
 
E

esranur

Kullanıcı
19 Mar 2007
En iyi cevaplar
0
0
cok şekersin ya maşallah, unutma eski halinden farklı değilsin bence...herşey gönlünce olsun fıstıkk senii ;)
 
F

fıstık

teşekkür ederim esranur  :)... seninde herşey gönlünce olsun canım :-*
 
H

hayal_12

"şimdi her şeye rağmen yüreği sevgi dolu ve hayatın farkında kocaman bir kız olmuş..."

Hayatın farkında olmak; ne güzel.. Her şeye rağmen yaşama devam etmek ve sevgi dolu olmak.. Neye sevgi duymak peki? geceye sabaha, kara, kışa, sevgiliye, hiç görülmeyen birine, soğana, taşa, suya, karaya beyaza.. Her şeye karşı sevgi dolu olmak.. Ve kocaman olmak.. Kocaman olduğunun farkına varmak.. Bu da güzel.. Bazen büyüdüğünü sananların henüz emekleyen bir bebek kadar bile gelişmediklerini görünce, kocaman biz kız ya da erkek olmayı becerebilenleri ayakta alkışlıyorum...

"..kendi de yılların nasıl geçtiğini anlamakta zorlansa da.."

Hayat akıp gidiyor.. Her gün biraz daha yaklaşıyoruz asıl gitmemiz gereken yere.. Zaman su gibi akıyor, derler ya, doğrudur.. zaman su gibidir.. Geçer gider.. Hani küçükken hep büyümek isteriz de, büyüyünce "nasıl oldu da farkına varmadım, ne kadar da çabuk geçmiş zaman" deriz ya, öyle işte.. Yaşıyoruz, zaman geçiyor ama nasıl olduğunu ancak çok sonradan anlayabiliyoruz.. Anlamakta zorlanmak da normaldir.. Anlamka da gerekmez aslında.. Sadece "insanca" yaşamak, iyi bir bir insan olmak için çaba harcamak önemlidir.. İyi bir insan olunduktan sonra zamanın nasıl geçtiği anlaşılmasa da olur.. Hayatın anlamı denen garip sorunun cevabı da burada saklı zaten...

"kızımız şimdilerde geçmişi unutmadan, geleceğe güvenmeden, anını severek yaşamaya çalışan ve tekrar melek olmak isteyen bir kız..."

Geçmişi unutmak kendini unutmaktır.. Geçmişte yaşamka değil ellbet sözü edilen, geçmişinden kopmadan geleceğe güvenle bakamaktır maksat.. Geleceğe ise, eve güvenden.. Çünkü yarın ne olacağımız belli değil.. Yarına çıkacağına dair elinde belgesi olan var mı?? V "an"ı yaşamak.. İşte düğüm burda.. İçinde bulunduğunuz "an"ı hakkını vererek yaşamak ve "an"da kaybolmak.. Yani hayatın aslında kısacık da olsa "an"lardan meydana geldiğini bilmek.. NE GÜZEL!.. Melek olmak.. Saf olmak.. Temiz olmak.. Günahsız olmak değil, günahsız olmaya gayret etmek.. Sevmek, sevilmek, aşkla bağlanmak yaratana.. Melek olmak.. Ruhun kendisi olmak.. Barış olmak.. Aşkın kendisi olmak.. Daha iyisi yok ki!..


Sevgili 'fıstık', fıstıkça'yı yazmaya karar vermekle en iyisini yapmışsın.. Hem bizi kendinle ilgili bilgilendirir, senin yaşadıklaırnı bizim de yaşamamızı-en azından bir süreliğine bile olsa- sağlıyorsun; hem de kendini geliştiriyorsun.. Bu çok önemli.. Teşekkürler, çok güzel bir paylaşım olmuş.. Hikayeni okurken, "oo böyle bir kız var mı ya? bu olsa olsa melek olur.." diyordum içimden.. sona geldim gördüm ki, o senmişsin.. Hep öye olmaya gayret et.. Rabbim yeni yaşını hayırlarla donatsın inşallah...   :)
 
R

re-Member

Kullanıcı
16 Ağu 2007
En iyi cevaplar
0
0
Ankara
duygularını çok şirince ifade etmişsin :) fıstıkçım.bence eskiden de şimdi de hep meleksin sen :)Rabb'im gönlünden geçenleri sana hayırlısıyla nasip eder inş.
::) ;)
 
I

ibrahimcaca

Kullanıcı
8 Eki 2007
En iyi cevaplar
0
0
denizli
ÇOK GÜZEL BİR YAZI İLE ANLATMIŞIN TŞK. EDERİM :) :)
BAK GÖRDÜN MÜ DAYANAMADIM  :'( ÇÜNKÜ GÜZELDİ :)
 
F

fıstık

"şimdi her şeye rağmen yüreği sevgi dolu ve hayatın farkında kocaman bir kız olmuş..."

Hayatın farkında olmak; ne güzel.. Her şeye rağmen yaşama devam etmek ve sevgi dolu olmak.. Neye sevgi duymak peki? geceye sabaha, kara, kışa, sevgiliye, hiç görülmeyen birine, soğana, taşa, suya, karaya beyaza.. Her şeye karşı sevgi dolu olmak.. Ve kocaman olmak.. Kocaman olduğunun farkına varmak.. Bu da güzel.. Bazen büyüdüğünü sananların henüz emekleyen bir bebek kadar bile gelişmediklerini görünce, kocaman biz kız ya da erkek olmayı becerebilenleri ayakta alkışlıyorum...

evet her şeye ama her şeye karşı sevgi dolu olmak... en önemlisi ve olması gereken ve olmaya çalıştığım...  ::)

"..kendi de yılların nasıl geçtiğini anlamakta zorlansa da.."

Hayat akıp gidiyor.. Her gün biraz daha yaklaşıyoruz asıl gitmemiz gereken yere.. Zaman su gibi akıyor, derler ya, doğrudur.. zaman su gibidir.. Geçer gider.. Hani küçükken hep büyümek isteriz de, büyüyünce "nasıl oldu da farkına varmadım, ne kadar da çabuk geçmiş zaman" deriz ya, öyle işte.. Yaşıyoruz, zaman geçiyor ama nasıl olduğunu ancak çok sonradan anlayabiliyoruz.. Anlamakta zorlanmak da normaldir.. Anlamka da gerekmez aslında.. Sadece "insanca" yaşamak, iyi bir bir insan olmak için çaba harcamak önemlidir.. İyi bir insan olunduktan sonra zamanın nasıl geçtiği anlaşılmasa da olur.. Hayatın anlamı denen garip sorunun cevabı da burada saklı zaten...

evet hergün bir adım daha... hangi adımımızın son adımımız olduğunu bilmeden; hayat yolculuğumuzun en son durağına ilerliyoruz... ve giderken yoldan topladıklarımız var bavulumuzda;  götürdüğümüz tek şey o bavul... bavulu açıldığında yüzü kızarmayanlardan olmamız duasıyla...  :-[

"kızımız şimdilerde geçmişi unutmadan, geleceğe güvenmeden, anını severek yaşamaya çalışan ve tekrar melek olmak isteyen bir kız..."

Geçmişi unutmak kendini unutmaktır.. Geçmişte yaşamka değil ellbet sözü edilen, geçmişinden kopmadan geleceğe güvenle bakamaktır maksat.. Geleceğe ise, eve güvenden.. Çünkü yarın ne olacağımız belli değil.. Yarına çıkacağına dair elinde belgesi olan var mı?? V "an"ı yaşamak.. İşte düğüm burda.. İçinde bulunduğunuz "an"ı hakkını vererek yaşamak ve "an"da kaybolmak.. Yani hayatın aslında kısacık da olsa "an"lardan meydana geldiğini bilmek.. NE GÜZEL!.. Melek olmak.. Saf olmak.. Temiz olmak.. Günahsız olmak değil, günahsız olmaya gayret etmek.. Sevmek, sevilmek, aşkla bağlanmak yaratana.. Melek olmak.. Ruhun kendisi olmak.. Barış olmak.. Aşkın kendisi olmak.. Daha iyisi yok ki!..

yarına ne olacağımız belli değil... yarının varlığı veyahut bizim yarında varlığımızı bilmek mümkün değil çünkü... önemli olansa "an"ı yaşamak... dolu dolu son nefesmişçesine yaşamak... ve zaten ancak bunu başarabildiğimizde; şimdilerde herkesin kabusu olan, korkulan, kaçılan ve bir son olarak görülen ölümün, aslında olması gerektiği gibi yani; hasretle beklenen, en güzel başlangıç olduğunu farkedebiliriz ve o zaman heyecanla koşarız vuslata... en güzel vuslattır o... en yüce sevgiliye varıştır... sevgilinden kim kaçar ki???...  vuslatı hasretle bekleyebilmek... keşke bunu yapabilsek... meleklik, saflık, günahsız olmaya çabalamak hepsi ama hepsi burada işte... haklısın daha iyisi yok ki!!!

Sevgili 'fıstık', fıstıkça'yı yazmaya karar vermekle en iyisini yapmışsın.. Hem bizi kendinle ilgili bilgilendirir, senin yaşadıklaırnı bizim de yaşamamızı-en azından bir süreliğine bile olsa- sağlıyorsun; hem de kendini geliştiriyorsun.. Bu çok önemli.. Teşekkürler, çok güzel bir paylaşım olmuş.. Hikayeni okurken, "oo böyle bir kız var mı ya? bu olsa olsa melek olur.." diyordum içimden.. sona geldim gördüm ki, o senmişsin.. Hep öye olmaya gayret et.. Rabbim yeni yaşını hayırlarla donatsın inşallah...   :)

amin inş. ben teşekkür ederim hayal_12 :)

 
F

fıstık

tnctrkcell' Alıntı:
TEŞEKKÜRLER FISTIK  :)
WANTED' Alıntı:
tnctrkcell ve WANTED ben teşekkür ederim  :)
re-Member' Alıntı:
duygularını çok şirince ifade etmişsin :) fıstıkçım.bence eskiden de şimdi de hep meleksin sen :)Rabb'im gönlünden geçenleri sana hayırlısıyla nasip eder inş.
::) ;)
teşekkür ederim re-Member... Rabb'im hepimize gönlümüzden geçen güzellikleri hayırlısı nasib eder inş. canım(amin)  :)
ibrahimcaca' Alıntı:
ÇOK GÜZEL BİR YAZI İLE ANLATMIŞIN TŞK. EDERİM :) :)
BAK GÖRDÜN MÜ DAYANAMADIM  :'( ÇÜNKÜ GÜZELDİ :)
tşk ederim  :-[  :)
 
Safari

Safari

Kullanıcı
7 Haz 2007
En iyi cevaplar
0
36
İstanbul
fıstık' Alıntı:
merhaba arkadaşlarım,
Allah izin verirse ve yöneticilerimiz uygun görürlerse  :) bundan sonra burada hergün kendimden bir şeyler paylaşmayı düşünüyorum... kişisel gelişimle alakası ne derseniz; kendi gelişimime faydalı olduğuna emin olabilirsiniz :)
saygılarımla...

fıstık
güzel düşünmüşsün.. her insan her şekilde kişisel gelişime katkıda bulunabilir.

tabi cıvımadan (bilmem anlatabiliyomuyum)
 
H

hayal_12

Ne güzel cevap vermişsin.. Cevap verirken ne güzel 'geliştirdin' kendini di mi.. Böyle işte hayat, bazen verirken büyürüz.. Bazen büyürken ölürüz.. Bu günce çok işine yarayacak çoook  ;)


"evet her şeye ama her şeye karşı sevgi dolu olmak... en önemlisi ve olması gereken ve olmaya çalıştığım..."


Her şeye karşı sevgi dolu olmak.. Yani içinde kocaman bir yürek taşımak.. Yani yanmak için sıra beklememek; ateşe atılmak.. Yani elini taşın altına sokmak...

"evet hergün bir adım daha... hangi adımımızın son adımımız olduğunu bilmeden; hayat yolculuğumuzun en son durağına ilerliyoruz... ve giderken yoldan topladıklarımız var bavulumuzda;  götürdüğümüz tek şey o bavul... bavulu açıldığında yüzü kızarmayanlardan olmamız duasıyla..."

Ah o bavul.. Açılırken, belki de yerin dibine geçmek için dua edeceğimiz bavul.. İçinde acı, keder, yalnızlık, sevgi, aşk, günah, hakk, zalimlik, sarhoşluk, zevk sefa ve daha bilmem neler neler olan bavul.. Ah bir de o bavulu gittiğimiz her yerde, yazdığımız her yere, yandığımız her yere götürdüğümüzü bilebilsek...

"yarına ne olacağımız belli değil... yarının varlığı veyahut bizim yarında varlığımızı bilmek mümkün değil çünkü... önemli olansa "an"ı yaşamak... dolu dolu son nefesmişçesine yaşamak... ve zaten ancak bunu başarabildiğimizde; şimdilerde herkesin kabusu olan, korkulan, kaçılan ve bir son olarak görülen ölümün, aslında olması gerektiği gibi yani; hasretle beklenen, en güzel başlangıç olduğunu farkedebiliriz ve o zaman heyecanla koşarız vuslata... en güzel vuslattır o... en yüce sevgiliye varıştır... sevgilinden kim kaçar ki???...  vuslatı hasretle bekleyebilmek... keşke bunu yapabilsek... meleklik, saflık, günahsız olmaya çabalamak hepsi ama hepsi burada işte... haklısın daha iyisi yok ki!!!"

Daha iyisi olmadığı için, daha iyi olmak adına, daha iyisini yazmaya çalışmayacağım...
 
F

fıstık

yoktun
hiç var olmadın da zaten
sadece düşler sokağındaki sakinlerden bir sakindin sen
o kadar s-a-k-i-n sinki; tanıtmadın bile kendini
ben çözemedim şifreni
biliyorum sende ben gibisin
bende sen gibi sırani
böyle iken,
sen ne kadar tanıyabilirsin ki beni
ama ben ne kadar anlatabilirim sana kendimi
söylesene!
ne okuyabilirim sana yüreğimin defterinden
buna sen; içinin içindeki sen bile razı değilken
ben nasıl ifşa edebilirim içimdekileri
peki ya sen! senin sebebin?
düşünüyorum, arıyorum ama bulamıyorum
cevapsız bir soru,
şifresinin çözülmesini bekleyen gizemli bir mektup gibisin
arıyorum ama bulamıyorum bu imkansızlığın sebebini
belki güzelleşsin aşkımız,
kıymetlenelim hasretle diye
belki de özlemimiz artsında;
vuslat gelince birbirimizden gidemeyelim diye
ve böylece sonsuza dek biz olalım diye
ama ben şimdi istiyorum şimdi!

şimdi feryadıma kulak ver
yüreğini, yüreğime kat, yüreğime sal sevgili
gel de tamamla beni
zira yüreğim seni çok sevdi





 
Üst