Etkili İletişim ve Empati

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan svg
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

svg

Kullanıcı
Katılım
13 Ağu 2009
Puanları
0
Dün bir tv. programında ortaöğretim çağında ve liselerde madde bağımlılığı hakkında bir program izledim. Belli yıllardır süre gelen bu konuda gençlerin bu tuzağa düşmeleri ve canlarından olmalarını Türkiye'de ve Dünya' da sayısız örnekleriyle izledik. Kişisel gelişimin ailede başlaması yaşadığımız yerle birlikte okulda, arkadaş ortamında, üniversitede, iş yaşamında devam ettiği gerçeğiyle beraber kişisel anlamda gelişemediğimiz bir gerçek. Peki neden?? Bence en etkili iletişim ailede başlıyor gelecek hayatınıza yön verecek olumlu ya da olumsuz herşeyin başlangıç noktası burası. Bizler hayata adımlar atmaya başladığımızda bizi destekleyen ailemiz. Arkadaşlar çok uzun uzadıya yazamayacağım için şimdilik kısa kısa geçeceğim. Dinlemiyoruz, dinlenmiyoruz, çocukluğumuzdan itibaren kurduğumuz kendimize ait bir dünyamız var hepimizin, içinde isteklerimizin, yapabileceklerimizin, yapmak istediklerimizin, yapamadıklarımızın, sevinçlerimizin, acılarımızın, hatalarımızın, dostluklarımızın, kardeşlerimizin, annemizin, babamızın, eğitimimizin, iş yaşamımızın vb. Eğer sorularınıza cevap bulamıyorsanız, hiç bir şey sizi tatmin etmiyorsa, mutsuzsanız, dünyayla ve insanlarla aranızda bir iletişim bozukluğu vardır. Kendi kişisel dünyanızdaki halının altına sakladığınız ve görünmesini istemediğiniz her şey ilerde arkadaşlık, aile, sosyal yaşam ve iş yaşamında karşınıza hep problem olarak çıkacaktır. keşke örnekleyebilseydim şu anda ama aklıma henüz bişey gelmedi ve zamanımda kısıtlı ama  konuya mutlaka devam edicem. Şnu söylemek istiyorum kısaca eğer içinizdekiyle yüzleşmesseniz ve içinizdekilerde başarı oranınız çok düşük  ya da çok yüksek olsun mutlu olamazsınız. Bu çocukların anlaşılmamaktan, dertlerini anlatamamaktan, belkide hayattaki başarısızlıklarının, yada madde kullandıklarında  farklı bir dünya keşfettiklerini sanmalarının, bir anlıkta olsa sıkıntılarından o andaki olumsuzluklardan kurtulduklarını düşünmeye iten şey sizce nedir??? İletişimsizlik. ve bu ailede başlıyor. Benim bir beklentim var Milli Eğitim Bakanlığının bu konuyla alakalı olarak mutlaka ve mutlaka okullarda öğrencilere ve velilere yönelik bir müfredat oluşturması ve bu konuda uzman kişilerce dersler verilmesi. Rehberlik adı altında bikaç öğretmenle bu büyük problem çözülemez. Çok kısa bir süreliğine bir güvenlik okulunda etkili iletişim ve empati konusunda ders vermiştim. Yaşları 18-30 arasında değişen öğrencilerin ders bitiminde hala bitmeyen sorularıyla karşılaştım. Sorunluyuz çünki konuşamıyoruz, sorunluyuz çünki birbirimizi yeterince dinlemiyoruz, sorunluyuz kendimize değer vermiyoruz,sorunluyuz problemleri çözemiyoruz, sorunluyuz karşımızdakiyle empati kuramıyoruz, sorunluyuz özgüvenimiz eksik, sorunluyuz korkuyoruz, sorunluyuz kimse bizi yeterince dinlemedi, amaçlarımız için desteklemedi, işte ailede başlıyor dememin sebebi bu ya sizi olmak istedileri gibi yetiştirirler ya da sizi gerçek bir birey olarak görüp ( çocuğundan öte ) aslında kim olacağınızı kendinizin belirlemesinde destek olabilirler. Bu yüzden bu eğitimin müfredatta kesinlikle olması sadece yetişen çocukların değil ailelerinde bu işin içinde olması şart. Devam edicem...
 
Düşüncelerine katılıyorum..sorunluyuz...ve çözüm yolları aramıyoruz...
kişiliklerin gelişmesi,davranıslar,tepkiler...ilk önce aile ortamında gözleniyor,görülüyor..burada anne,babaların bilinçli ve doğru seylere yönelik davranmaları gerekiyor.

cocuk ilkokula giderken daha cevre ile yeni yeni tanısırken ailede yasanan olumsuzlukları görüyor.orta okul veya liseye baslayınca zararlı davranısları öğreniyor ve deniyor(cevresinden gördükleri gibi)

Velilerimizin bazı davranıs biçimlerinde gelişmeleri gerektiğini düşünüyorum.biraz daha anlayıslı,empetik düşünebilen bireyler haline gelmelerini istiyoruz.
 
Yorgun olmam gerekçesiyle yazınızı çok dikkatli okuyamadım ama, konunun özünü sanırım anladım ve bu konuda birkaç şey yazmadan da geçmek istemiyorum.

Okullardaki rehperlik eğitimimin yeterli olmadığından, daha kapsamlı bir eğitim verilmesi gerektiğinden bahsetmişsiniz. Ama bir noktayı da gözden kaçırmamak gerekir, asıl eğitim aileden gelir. Bunu hepimiz zaten biliyoruz ama; benim varmak istediğim nokta biraz farklı...
Şöyle ki;

Aynı eğitimi, aynı okulda her öğrenci alıyor ama bakıldığında durum çok farklı. Çünkü aynı şartlardaki bu öğrencilerin kimi kendini geliştirip, şahsına ve topluma yararlı bireyler olurken,  kimi de sizin bahsettiğiniz gibi uyuşturucu vb. gibi zararlı alışkanlıklar ediniyor.
O yüzden, benim fikrim, öğrencilerden önce, onları eğiten ailelerine eğitim verilmeli. Ve bu eğitimi de her aile bireyi çocuğuna aşılamalı ki, nesilden nesile kalıcılık sağlasın.

Yazınız ve farkındalığınız için de teşekkürlerimi sunuyorum. Devamını da vaktim yettiğince takip edeceğim. ;)
 
Şiddet en büyük sorunumuz bu ?? sözlü sözsüz peki neden? bir savunma şeklimi hayır acizlik. İncitiliyoruz, kırılıyoruz, öfkeleniyoruz, sinirleniyoruz, çünki konuşamıyoruz altını çiziyorum konuşamıyoruz. Nasıl olduda böyle bir toplum haline geldik, hep altını çiziyorum ama kimliğimiz hep bize ben kimim sorusunu hatırlatmıyormu ben ne yapıyorum, ne yapmak istiyorum, niye olmuyor, hep yüklenildi sen bu olmalısın sen şunun gibi olamadın, bunu neden doğru yapmadın , doğru olan bu kime göre neye göre bırakında kim olduğumu size göstereyim bırakın benim kimliğimi rahat bırakın başarılı olmak zorunda değilim çünki başarılı olup mutsuz olan bi dolu insanda var, insanları sınıflarndırmayın insanlara başarı ya da başarısızlık gibi ölçütler koymayın, neden insanlar hep mutluluğu aralar mutsuz olmaktan yakınırlar. Eğer birbirimizi olduğumuz gibi kabul etseydik cümleside yanlıştır aslında çünki kimse ne olduğunu bilmiyor bilsede değişmesi gerektiği vurgulanıyor. yetmiyor çünki hep daha iyi olmalısın hep daha iyi hadi yaa peki sonunda sizler tatmin olurken benimle ben ne olacağım ben hep sizin olmasını istediğiniz kişi olmak için savaşırken aslında yapmayı istediğim o kadar çok şey vardıki şimdi hepsi içimde patlıyor ve size bunu göstereceğim. Annelerimiz babalarımız bizlerin en değerli en önemli dostları varlıkları arkadaşları anlamı hayatımızın ama bakın onlarda mutlu olmak için bizi kullanmıyorlarmı sizce kendi mutluluklarının bizim mutluluklarımızın önünde olduğu bir gerçek değilmi eğer çocuğunuzu bir birey olarak görüp gerçekten mutlu olmak istiyorsanız onun mutluluklarına yaptığı seçimlere ortak olun olunki doğru mu yaptıkları değilmi siz yanında olduğunuz için kendisinin farketmesini sağlayın örnek: madde kullanıyorum çünki bu benim sorunlarımı hafifletiyor ve mutlu oluyorum kısa bir süre içinde olsa çünki ailem beni anlamıyor çünki hayatıma bir yön veremiyorum çünki insanlar beni incitiyor çünki kimliğimin kim olduğmun farkında değilim ve aslında uyuşturucunun kötü bir alışkanlık olduğunu biliyorum ama başka çarem kalmadı eğer beni sevenler benimle birlikte olsalardı ve beni olduğum kişi olarak kabullenip iyi ya da kötü her durumda ben herşeyi açıkça ve net bir şekilde konuşabilseydim anlaşılsaydım bugün mutluluğu uyuşturucuda aramaz ve sıkıntılarımı bu şekilde çözmeye çalışmaz kendimden kaçmazdım . Bu sadece çocuklar için geçerli değil 1 yaşından 100 yaşına kadar insanların problemleri var ve herkes işin içinden çıkamadığını hissettiğinde ya kaçmayı tercih ediyor ya da şiddete başvuruyor sorun çözümlenemeyen problemler yığını eğer okulda matematik dersinden çok bir rehberlik ve psikolojik danışmanlık dersi olsaydı bugün bir çok insanın aslında konuşamadığı ve derdini anlatamadığı için neler yaşadığını çoktan çözümlemiş olurduk. İletişimsizlik çağımızın en büyük hastalığı. Ebeveynlerin önce kendilerini sonrada çocuklarını eğitmeleri şart. Bunu bu konuyla alakalı bakanlıklardan istemeleri şart. Bu program kesinlikle yapılmalı. Okullarda müfredata kesinlikle konulmalı ayrıca bakanlığın bunu aileler içinde ayrı bir programla çalışması gerekli hatta zorunlu kılınmalı. Bu çağın ve bi öncekilerin en büyük hastalığı bu iletişimsizlik. Devam edeceğim.
 
İletişim problemimizin olduğu malesef doğru.Bunun en önemli sebebi aile içi iletişim.Bazı ailelerimizde çocuğun büyüklerinin yanında konuşması ayıp sayılır ilk önce söz büyüğündür.Büyüklerin yanında  (her ne kadar bilinmeden de yapılsa) çocuğun söz hakkı kısıtlanır.Çocuk aynı yaptırımlarla karşılaştıkça belli bir süre sonra içine kapanık,toplum içinde söz söylemeye çekinen,kendine güveni olmayan bir birey olarak yetişir.Çocuk küçük yaşta da olsa düşüncelerini saygıyla dinlemeliyiz ve yetişkin bir bireymiş gibi onunla konuşmalıyız.Toplumu oluşturan insandır,sağlıklı bir toplum olabilmemiz için çocukluktan itibaren insan ilişkilerini sağlam temeller üzerine oturtmalıyız. :) Paylaşım için teşekkürler  ;)
 
Sevgili svg, senden bir ricam olacak. Yazılarında paragraf başları yaparsan ve boşluklar bırakırsan, okuması daha kolay ve akıcı olacak. İmla kurallarına da ayrıca dikkat çekmek isterim.

Yazın için teşekkürler.
 
:D ben buna ilkokul çağlarımdan itibaren hep dikkat etmemişimdir. Yazmaya başladığımda kendimi kaybediyorum noktalar virgüller işte o imla kurallarının hepsi sanki ben yazarken beni durduruyor :) belki size komik gelebilir ve yaptığımın doğru bişey olduğunuda savunmuyorum kesinlikle dikkat ederim.
 
Geri
Üst