sezenacar
Kullanıcı
SELAM . . . GÜZEL BİR YAZI. PAYLAŞMAK İSTEDİM.
Çocukluğum Tekirdağ’ da geçti. Annem, babam Fransızca öğretmeniydi. Benim ilkokul öğretmenim ise Hatice Çağlar’ dı. İlkokulu bitirip orta okula başlayacağım yıldı ve bir bayramla okulların açılışı aynı günlere rastlamıştı. Babam dedi ki; Bedesten’ de Nakip Usta’ya git, ayağının ölçüsünü ver. Sana ayakkabı yapacak …
Havalara uçtum.
Çünkü ilk defa deri ayakkabım olacaktı. Hep cizvalent veya plastik ayakkabı giyerdim. O anki mutluluğumu unutamam. Koşarak gittim Nakip Usta’ya…
Nakip usta, kolları siyah tozluklu, şişe dibi gözlükleriyle yerinden yavaş yavaş kalktı. Karton üzerine ayağımın kenarından kalemle çizdi ve iki model örnek pırıl pırıl ayakkabı gösterdi. Biri yuvarlak burunlu, diğeri sivri burunluydu.
Karar veremedim.
Nakip usta biraz düşüneyim ben sana haber veririm dedim. Dükkanın giriş ve deri kokusu hala burnumda …
O gece uyuyamadım.
Bir deri ayakkabım olacaktı ama nasıl? Sivri burunlumu ? yoksa yuvarlak burunlu olan mı ..
Hangisi ile daha iyi top oynardım?
Ama top oynarsam ayakkabım eskir, annem kızardı. Her okul çıkışı Nakip Usta’ya koşup, ayakkabı modellerini seyredip karar veremeyip dönüyordum.
Yaklaşık 1 hafta – 10 gün böyle devam etti.
Bir türlü karar veremiyordum…
Nihayet gece babamın ikazından sonra karar verdim.
Arifeden bir gün önceydi, Nakip ustaya koştum yine. Ben kararımı verdim dedim…
Yaşlı, zayıf ama güçlü nakip usta, evlat ben yaptım ayakkabılarını dedi.
Çok sevindim.
Karton kutuyu alıp koşa koşa eve geldim. Akşam üstüydü annem ve babam bahçedeydi. Nakip usta ayakkabılarımı yapmış deyip, onların önünde kutuyu açtım ve gözlerime inanamadım. Ayakkabılarımın bir teki yuvarlak burunlu, diğeri ise sivri burunluydu ….
Şaşırdım, duraksadım, ağzımdan kelime çıkmıyordu.
Babam güldü ;
SEÇMESİNİ BİLEMEZSEN, KARARSIZ KALIRSAN, BAŞKALARININ SEÇTİKLERİNİ KABULLENMEK ZORUNDA KALIRSIN dedi.
“EN KÖTÜ KARAR BİLE KARARSIZLIKTAN İYİDİR”
Çocukluğum Tekirdağ’ da geçti. Annem, babam Fransızca öğretmeniydi. Benim ilkokul öğretmenim ise Hatice Çağlar’ dı. İlkokulu bitirip orta okula başlayacağım yıldı ve bir bayramla okulların açılışı aynı günlere rastlamıştı. Babam dedi ki; Bedesten’ de Nakip Usta’ya git, ayağının ölçüsünü ver. Sana ayakkabı yapacak …
Havalara uçtum.
Çünkü ilk defa deri ayakkabım olacaktı. Hep cizvalent veya plastik ayakkabı giyerdim. O anki mutluluğumu unutamam. Koşarak gittim Nakip Usta’ya…
Nakip usta, kolları siyah tozluklu, şişe dibi gözlükleriyle yerinden yavaş yavaş kalktı. Karton üzerine ayağımın kenarından kalemle çizdi ve iki model örnek pırıl pırıl ayakkabı gösterdi. Biri yuvarlak burunlu, diğeri sivri burunluydu.
Karar veremedim.
Nakip usta biraz düşüneyim ben sana haber veririm dedim. Dükkanın giriş ve deri kokusu hala burnumda …
O gece uyuyamadım.
Bir deri ayakkabım olacaktı ama nasıl? Sivri burunlumu ? yoksa yuvarlak burunlu olan mı ..
Hangisi ile daha iyi top oynardım?
Ama top oynarsam ayakkabım eskir, annem kızardı. Her okul çıkışı Nakip Usta’ya koşup, ayakkabı modellerini seyredip karar veremeyip dönüyordum.
Yaklaşık 1 hafta – 10 gün böyle devam etti.
Bir türlü karar veremiyordum…
Nihayet gece babamın ikazından sonra karar verdim.
Arifeden bir gün önceydi, Nakip ustaya koştum yine. Ben kararımı verdim dedim…
Yaşlı, zayıf ama güçlü nakip usta, evlat ben yaptım ayakkabılarını dedi.
Çok sevindim.
Karton kutuyu alıp koşa koşa eve geldim. Akşam üstüydü annem ve babam bahçedeydi. Nakip usta ayakkabılarımı yapmış deyip, onların önünde kutuyu açtım ve gözlerime inanamadım. Ayakkabılarımın bir teki yuvarlak burunlu, diğeri ise sivri burunluydu ….
Şaşırdım, duraksadım, ağzımdan kelime çıkmıyordu.
Babam güldü ;
SEÇMESİNİ BİLEMEZSEN, KARARSIZ KALIRSAN, BAŞKALARININ SEÇTİKLERİNİ KABULLENMEK ZORUNDA KALIRSIN dedi.
“EN KÖTÜ KARAR BİLE KARARSIZLIKTAN İYİDİR”