Dün bugün ve yarın…

ummuhan1977

Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2008
Puanları
0
Konum
Muğla
Dün bugün ve yarın birbirini hiç tanımayan ve asla bir araya gelemeyecek olan üç kardeş gibidir. Dünler dünü, yarınlar geleceği, bugünler ise anı yaşarlar. Dünlerin bugünden haberi yoktur yarınların da bugünlerden çünkü yarın için bugün de bir dündür. bugünler ise dünlerini iyi bilir ama yarınlarını tanımaz. bizler ise bu üç kardeşi bir araya getirmeye çalışanlarız. Üçünü de severiz ya da sevdiğimizi sanırız çünkü birisine karşı üvey kardeş muamelesi yaparız farkında olmadan; bugüne... dünü hep anar yarını hep özleriz fakat bugünü iter kalkarız. Tırnaklarımızla hırpalar bir an önce dün yapmak için çapalarız onu. Sonra da öldürür arkasından ağıtlar yakarız.

Bugüne karşı bu garezimiz nedir diye hiç düşündük mü? Muhtemelen bunu hiç düşünmedik. Çünkü içindeyiz onu yaşıyoruz ve düşünecek durumda değiliz.

Aslında mesele şu; dünya döndükçe var olacağımızı ve bugünlerin yarınlar için bir anlamının olmadığını düşünüyoruz. 60-70 yıl gözümüzde hiç aşılmayan bir yol gibi durmakta ve biz bu adımları koşarcasına aşmaktayız. Saliselerin adeta çıldırırcasına yürüdüğünü gördüğümde eyvah ömrüm ne çabuk tükeniyor diye düşünüyorum kendi kendime…

Dünleri bugünleri ve yarınları nasıl bir araya getirebiliriz? Hayatımızı boş bir levha üzerine koyalım. Dünleri sola bugünleri ortaya yarınları da sağ köşeye koyalım. Levhamız bizim ömrümüzün tamamını oluşturmuş olsun. Büyüklüğünü şu an için kestiremiyoruz. Sol tarafa baktığımızda dünümüzün devamlı surette sağa doğru kaydığını yani ömrümüzü aldığını ortaya baktığımızda bugünümüzün de sağa doğru kaydığını yani yarınımızı aldığını sağa doğru baktığımızda ise yarınımızın sabit durduğunu fakat küçüldüğünü yani azaldığını görüyoruz. Yarınımız sağa doğru kaymıyor yani ömrümüz çoğalmıyor! Ama küçülüyor. Geçen gün ömürdendir sözü size ne anımsatıyor! Dünler büyüyor bugünler kayıyor ve yarınlar küçülüyor. İşte bu levha ömür levhamız! Dün bugün ve yarın yani üç günlük bir maraton!

Anı yaşamak değerlendirmek varken bir sonraki güne göz dikip yaşamak ömrü boşu boşuna tüketmekten başka nedir ki! O zaman levhamıza dönüp baktığımızda ömrümüzün dünü bugünü ve yarını nasıl gözükür?


ümmühan yaşar





























 
ummuhan1977' Alıntı:
Dün bugün ve yarın birbirini hiç tanımayan ve asla bir araya gelemeyecek olan üç kardeş gibidir. Dünler dünü, yarınlar geleceği, bugünler ise anı yaşarlar. Dünlerin bugünden haberi yoktur yarınların da bugünlerden çünkü yarın için bugün de bir dündür. bugünler ise dünlerini iyi bilir ama yarınlarını tanımaz. bizler ise bu üç kardeşi bir araya getirmeye çalışanlarız. Üçünü de severiz ya da sevdiğimizi sanırız çünkü birisine karşı üvey kardeş muamelesi yaparız farkında olmadan; bugüne... dünü hep anar yarını hep özleriz fakat bugünü iter kalkarız. Tırnaklarımızla hırpalar bir an önce dün yapmak için çapalarız onu. Sonra da öldürür arkasından ağıtlar yakarız.

Bugüne karşı bu garezimiz nedir diye hiç düşündük mü? Muhtemelen bunu hiç düşünmedik. Çünkü içindeyiz onu yaşıyoruz ve düşünecek durumda değiliz.

Aslında mesele şu; dünya döndükçe var olacağımızı ve bugünlerin yarınlar için bir anlamının olmadığını düşünüyoruz. 60-70 yıl gözümüzde hiç aşılmayan bir yol gibi durmakta ve biz bu adımları koşarcasına aşmaktayız. Saliselerin adeta çıldırırcasına yürüdüğünü gördüğümde eyvah ömrüm ne çabuk tükeniyor diye düşünüyorum kendi kendime…

Dünleri bugünleri ve yarınları nasıl bir araya getirebiliriz? Hayatımızı boş bir levha üzerine koyalım. Dünleri sola bugünleri ortaya yarınları da sağ köşeye koyalım. Levhamız bizim ömrümüzün tamamını oluşturmuş olsun. Büyüklüğünü şu an için kestiremiyoruz. Sol tarafa baktığımızda dünümüzün devamlı surette sağa doğru kaydığını yani ömrümüzü aldığını ortaya baktığımızda bugünümüzün de sağa doğru kaydığını yani yarınımızı aldığını sağa doğru baktığımızda ise yarınımızın sabit durduğunu fakat küçüldüğünü yani azaldığını görüyoruz. Yarınımız sağa doğru kaymıyor yani ömrümüz çoğalmıyor! Ama küçülüyor. Geçen gün ömürdendir sözü size ne anımsatıyor! Dünler büyüyor bugünler kayıyor ve yarınlar küçülüyor. İşte bu levha ömür levhamız! Dün bugün ve yarın yani üç günlük bir maraton!

Anı yaşamak değerlendirmek varken bir sonraki güne göz dikip yaşamak ömrü boşu boşuna tüketmekten başka nedir ki! O zaman levhamıza dönüp baktığımızda ömrümüzün dünü bugünü ve yarını nasıl gözükür?


ümmühan yaşar






























Kuşaklar boyu dünden utanmayı/dün yaptıklarının yetersizliğini-Yaptığı ve yaşadığının sebep ve sonuçlarını fark etmemeyi/olanları,yaşananları mazeretlerle-yakıştırmalarla savuşturmayı,olmazsa yaşananları tanrının cezası veya ödülü olarak görmeyi;
Bu günü/anı kendisine layık görmemeyi-daha iyisini yaşamasının gerekliliğini ve fakat iyisini yaşamasının engellendiğini,geçmişinden alacaklı olduğunu-bu alacağın ödenmemesinin adil olmadığını-alacağının ve bu andaki hakkettiği emeksiz-karşılıksız-bedelsiz-çabasız tembel iyinin an sonrası gelecekte ödeneceğinin,onun içinde bir an önce geleceğin gelmesinin beklenmesi gerektiğinin,bu yüzden anda/şu anda yaşadıklarından hoşnut olmamanın en doğal şey olduğunun;
Öğretildiği/dayatıldığı,hissettirildiği-rolmodellerle gösterildiği hayatta AN ın yaşanması nasıl beklenir.
 
bu herkesin sorduğu ve cevap aradığı bir konu evet. fakat eğer bugünü dünü kıyasla yarına umut bağlayarak yaşarsak kaçırırız ve bugünümüz dünlerimizi yarınlarımıza umut bağlayan aciz bir insanın geçmiş tarihini okumaktan ibaret olur. anlardır dünü dün yapan. vay be hakikatten iyi yaşamışım dolu dolu yaşamışım demek için bugünü dolu dolu yaşamak gerekmez mi?
 
Geri
Üst