![crt](/data/avatars/m/15/15677.jpg?1613505664)
crt
Kullanıcı
*****************************
Düğüne Bir Servet Harcamak Doğru mu?
EVLİLİK-DÜĞÜN ..
Tüketim ve harcama çılgınlığı; pastadan gelinliğe, bekârlığa veda partisinden balayına kadar düğün sürecinin her aşamasını çoktan ele geçirdi...
Artık gösterişe bir son vermenin ve bu büyük günü unutulmaz kılan en önemli şeyin güzel anılar olduğunu yeniden hatırlamamızın zamanı gelmedi mi?
Sadece tek bir 'Evet' cevabı! Bu küçücük kelime, aylar öncesinden başlayan uzun, yorucu ve adeta çılgınca bir koşuşturmanın start almasına yetiyor. Evlilik teklifi ve kararının ardından yaşamlarının belki de en unutulmaz gününü planlamaya soyunan çiftler, bir anda kendilerini sonu gelmeyen seçeneklerle kuşatılmış bir karmaşanın içinde buluyorlar. Her şeyin kusursuz olması gereken düğün törenini planlamak; bazı çiftler için bir süre sonra kontrolün tamamen yitirildiği ve büyük masraflara kalkışmadan işin içinden çıkılamadığı bir organizasyona dönüşüyor. Günümüzde çiftler için 'evlilik' ve 'düğün', birliktelik sözü vermenin yanı sıra artık bol sıfırlı rakamları da beraberinde getiriyor... Düğünün özel bir seremoni olduğu doğru! Ancak son günlerde bu tören, bir seremoniden çok her ayrıntısında gösteriş ve lüksün başrolde olduğu bir şova dönüşüyor. Damat ve gelin adayları ise söz konusu şovun profesyonel organizatörlerine! Paranın su gibi aktığı, masra
f listesinin uzayıp gittiği, en ufak bir aksamanın büyük bir felakete yol açabileceği bu şatafatlı düğün törenleri; sadece davetlilerin gözünü boyamaya ve onları memnun etmeye odaklanınca işler çığırından çıkıyor... Peki ya gelin ve damat? Onlar; kusursuz olmasını istedikleri düğün törenlerini planlamaktan, kendilerine özel olan bu günün tadını çıkarmayı unutabiliyorlar. Evlilik; düğün gününün dışındaki seremonilerle de başlı başına finansal bir ritüel! Büyük günün stresini ve yorgunluğunu atmak isteyen çiftler; çareyi yine banka hesaplarını boşaltacak bir balayı tatilinde buluyorlar. Balayının dışında tabii bir de düğünden önce düzenlenen ve gittikçe daha da pahalı bir organizasyona dönüşen bekârlığa veda partileri var...
Temel Sebep Gösteriş Merakı!
Bekârlığa veda, düğün ve balayından oluşan evlilik paketi masraflarının altından kalabilmek için bankalardan evlilik kredisi çeken ve borçlanan çiftlerin sayısı gün geçtikçe artıyor... Peki, günümüzde evlenmeye karar veren çiftler neden bu kadar büyük bir masrafın altına girerek; en mutlu olmaları gereken gün için kendi kendilerini strese sokuyorlar? Çiftleri daha çok para harcamaya iten başlıca sebeplerinden biri ünlülerin medyada yer alan düğünleri... Hintli işadamı Sant Singh Chatwa'nın oğlu Vikram Chatwa ile Hintli model Priya Sachdev'in tam bir hafta süren, üç ayrı şehirde kutlanan ve 85 milyon dolarlık masrafıyla dünyanın en pahalı düğünü olan evlilik seremonisi; tabii ki herkes için ulaşılamayacak ve bir örnek teşkil edemeyecek kadar gerçek dışı... Ancak ünlülerin birkaç milyon dolarcık harcayarak düzenledikleri düğünler; gelir düzeyi yüksek olmayan çiftleri bir düğün için on binlerce dolar harcanabileceğinin normal olduğuna inandırıyor. En lüks oteller, saraylar, yurtdışındaki tarihi mekânlar, kaleler ve tropikal adalar rüya gibi bir düğünü vaat ederken, karşılığında kabarık bir faturayı sunuyor. Ancak unutulmaması geren bir şey var ki o da şu; para dökmek her zaman kusursuzluğu beraberinde getirmiyor. Dünyaca ünlü İngiliz futbolcu Wayne Rooney ve eşi Coleen Rooney'in basının son yılların en pahalı düğünlerinden biri olarak duyurduğu, İtalya'daki beş milyon sterlinlik şatafatlı seremonisinin, hava şartları tarafından sabote edilmesi ve düğün alanının adeta bir göle dönüşmesi buna iyi bir örnek!
Bekârlığa ve Birikmiş Paralara Veda!
Bekârlığa veda partileri de son günlerde gittikçe yaygınlaşan bir evlilik öncesi ritüeli olarak çiftleri bol bol harcama yapmaya itiyor. Gelin ya da damat adayının ayrı ayrı yakın arkadaşlarıyla kutladıkları çılgın gece eğlenceleri; artık yerini dört beş günlük uzun tatillere bırakıyor. Prag, Paris, Yunan Adaları ve Kıbrıs; bekârlığa veda seyahatleri için en çok tercih edilen destinasyonlardan... Bekârlığa veda partisini farklı ülkelerde kutlayarak; sınırları zorlayanlar da var! Manchester, Florida ve Kanarya Adaları olmak üzere arkadaşlarıyla gittiği üç farklı yerde gündüzleri bir güzellik merkezinden diğerine giden; geceleri ise pahalı gardırobunun göz alıcı kıyafetleriyle dans pistinde salınan ünlü futbolcunun eşi Coleen Rooney, bekârlığa veda konseptine yeni bir boyut katıyor. Coleen ülke ülke gezerken Wayne Rooney de arkadaşlarına İbiza'da dört günlük mütevazı bir parti düzenliyor! On bin sterlinlik bu bekârlığa veda partisinin kabarık faturasına; lüks bir villa ve son model bir yat kirası da dâhil!
Düğün Eşittir Bol Sıfırlı Rakamlar
Ortada şöyle bir gerçek var; düğünler eskisine göre gittikçe tuhaflaşıyor... İçerisinde uzun açıklamalar ile krokilerin olduğu ve saati saatine düğün programının yer aldığı büyük davetiyeler; göz kamaştırmak için aylar öncesinden özenle hazırlanmaya başlanıyor. Renk ve kâğıt seçeneklerinin sonsuz olduğu davetiyelerde son moda ise en alta eklenen; 'Çocuklar davetli değildir' notu! Aile kurmak için atılan ilk adım olan düğün seremonisinde; böyle bir uyarı olması gerçekten çok ilginç... Banka hesabını boşaltmak için en iyi fırsat olan bu büyük günde; hiçbir konuda şatafat ve abartıdan kısılma ihtiyacı hissedilmiyor. Konukların özel Limuzin'lerle aldırılması, düğün mekânının en ince ayrıntısına kadar lüks ayrıntılarla süslenmesi, tavana kadar uzanan düğün pastasının abartılı görünümüyle yaratıcılıkta sınır tanımaması, gelin adayının birkaç gün öncesinden başlayan güzellik ritüelinin düğün günü zirveye ulaşması... Bütün bu hazırlıkların getirdiği bol sıfırlı harcamalar; işin sadece başlangıç kısmı! Bir de mekân seçiminden ve davetli listesinden daha da önemli olan gelinlik meselesi var... Ünlü tasarımcıların binlerce dolarlık bir tasarımı ya da haute couture bir gelinlik modelinin bedeli; kimi zaman bütün bir düğünün toplam masrafına yaklaşabiliyor...
Balayı Tatili mi Para Tuzağı mı?
Düğün günü için su gibi akıtılan paralarla da bitmiyor her şey... Sıra geliyor balayı bütçesine! Özellikle yurtdışındaki 'balayı cennetleri' edildiğinde, bütçe daha da çok büyüyor. Maldivler, Bora Bora, Phuket ya da Bahamalar'da organize edilen bir balayının masrafı; daha uçağa adım atar atmaz açılan pahalı şampanyayla başlıyor. Sonrası ise tam bir para tuzağı...
Sahildeki bir bungalovu mu yoksa kirası birkaç yüz dolar daha tuzlu olan su üzerinde bir villayı mı kiralasak? Denize girerken baş başa olmak için sahilin ıssız bir yerinde, günlüğü iki yüz dolarlık sahil evi de iyi fikir! Meyve sepeti ve bir şişe şampanya ısmarlamak da hoş olurdu. Günbatımında sahil kenarında yaptırılan rahatlatıcı bir masaj, akşam yemeğinden sonra odaya sipariş edilen balayı sepeti derken; bir bakmışsınız ki fatura gittikçe kabarıyor. Tabii ki bunların hepsi oldukça eğlenceli ama daha önceden her şeyin kusursuz olması için adım adım planlandığı ve çiftlere hayatlarının en güzel anlarını geçirecekleri vaat edildiği için balayı tatilleri; zaman zaman tatmin olmayan beklentileri karşılamakta yetersiz kalabiliyor. Peki, tüm bunlara lükse ve gösterişe duyulan özlem dışında başka neler sebep oluyor?
Materyalist açlığın gündelik yaşantımızı sabote etmesi, insanların mutluluk arayışının 21. yüzyıl tüketim toplumunun çarklarından geçmesi, toplumsal beğeninin bireysel kararları ve seçimleri gölgede bırakması gibi sebepler belki de bu sorunun cevaplarından bazıları olabilir. Modern toplumun kişilere aşıladığı 'bir türlü tatmin olmama' çıkmazından bir an önce sıyrılmak; verilecek en doğru kararlardan biri. Düğünün bir gösteriş şovu değil; iki kişinin birlikteliklerini uzun ömürlü kılmaya karar verdiklerini duyurmak ve kutlamak için yaptıkları simgesel bir seremoni olduğunu da unutmamak gerekiyor.
Zaten önemli olan, yıllar geçse de bu büyük günün maddiyatla değil güzel anılarla hatırlanacak bir gün olması değil mi?