S
su perisi
Kullanıcı
- 4 Ocak 2007
- En iyi cevaplar
- 0
- 0
Dertli Dolap
Yunus Emre'nin Yasam Öyküsü
Yunus Emre'yi annemin büyükannesi Bülbül hanimin, besigini sallarken bana söyledigi Yunus deyislerinden tanidim. O gündür bu gündür tatli birlikteligim devam ediyor. Herhalde, "yaylalar yaylamaz oldu" diye aglayan ayrilik aryasini da, bu dünyadan giderken birlikte söylecegiz.
Yunus Emre, insanogluna; kurtulusa, huzura, sevgiye ve birlige, götüren gücü; kosullar ne olursa olsun, kendi içinde, kendi birikiminde aramasi gerektigini siirsel bir ustalikla anlatmaya çalisan kisidir.
Bu noktayi yakalayan insan onun deyimiyle söylersek:
Yunus'un önerdigi bu çagdas insan onun deyimiyle söylersek:
"Yetmis iki millete bir gözle bakan",
"Yetmis iki milleti kurban olan",
"Yetmis iki milleti hak gibi gören"er sahibi bir kisidir artik.
Ama bu ilkeleri kabul etmeyen ve ona göre yasayanlar da var. Onlar için de Yunus söyle diyor.
"Yetmis iki millete bir göz ile bakmayan"
"Seriat açisindan ermis kabul edilse bile, gerçekte, bir asidir." Böyle biri: Ariklar safinda asla imam olamaz. Tanri katinda, hesap vermeleri gerekir.
Oysa Yunus'un sevdigi insanlar:
"Haram eline gelse bile direnip yemeyen"
"Dili de davranislari da aci olmayan"
"Yedigi yoksul eti, içtigi kan olmayan"
"Kendini peygamber sanip halkin basina dert kesilmeyen"
"Içi-disi bir"
"Ettikleriyle dedikleri ayni"
"Fetvayi, kendi gönlünden alan"
"Yaradilmisi, yaratandan ötürü sevenlerdir."
Iste, Yunus Emre'nin, aydinlatici, umut veren dost eli, 2000'li yillarinin esiginde kusku ve hatta korku içinde beklesen çagimiz insanlarina bu duygularla uzanmisti. Onun bu niteliklerini tanitmakta ve tanimakta sayisiz yararlar var ve Dertli Dolap bunun için yazildi.