Daima Çift Poşetçi Olun

  • Konbuyu başlatan aykut03
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kişisel Gelişim Yazıları kategorisinde aykut03 tarafından oluşturulan Daima Çift Poşetçi Olun başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,148 kez görüntülenmiş, 3 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kişisel Gelişim Yazıları
Konu Başlığı Daima Çift Poşetçi Olun
Konbuyu başlatan aykut03
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan aykut03
A

aykut03

Kullanıcı
19 May 2008
En iyi cevaplar
0
0
www.ayyildiz.org
Seminerlerimde olumlu düsünceden örnekler verirken, genellikle Amerika'da yapilan bir arastirmayi anlatirim:

Ilginç insanlar su Amerikalilar, isi gücü birakmislar marketlerdeki posetçi çocuklari incelemisler. Hani su kasiyerlerin arkalarinda duran ve almis oldugunuz malzemeleri posetlere dolduran çocuklar. Bazilari görevlerini söyle tarif etmisler bu çocuklarin.

"Bizim görevimiz, müsterinin almis oldugu malzemeyi posetlere doldurmaktir." Diger bazilari ise, görevlerini söyle anlatmislar. "Bizim görevimiz, müsterinin aldigi malzemeleri en uygun sekilde posetlere yerlestirmektir. Ayrica müsteriye güler yüzlü olmak, bizim en önemli görevimizdir. Posetlerindeki malzeme biraz agir olursa posetleri patlamasin diye biz o müsteriye bir poset daha veririz. Ayrica agir olan posetleri müsterinin arabasina kadar tasiriz."

Birinci tür posetçi çocuklara Amerikalilar, "Tek Posetçiler" ismini takmislar; ikinci tür çocuklara ise "Çift Posetçiler" demisler. Ancak ülkemizde bazi marketlerdeki posetlerin sadece yerini gösteren posetçileri düsündügümüzde, buna bir de posetsizler gurubunu eklememiz gerekir.

Seminere katilanlara söyle dedim: Etrafiniza bir bakin, hangi meslek gurubunda olursa olsun insanlari Tek Posetçiler ve Çift Posetçiler diye ikiye ayirabiliriz. Çift Posetçiler, hayata hep olumlu bakan insanlardir. Her zaman ve her yerde aranirlar.

Örnegin bir bankaya gidiyorsunuz, bankada sizi güler yüzlü bir görevli karsiliyor. Önce size "hos geldiniz" diyor, arkasindan yine ayni yüz ifadesi ile sizin islemlerinizi yapiyor. Bankadan çikarken üzerinizde bu güzel davranisin pozitif etkisini hissediyorsunuz.

?imdi ise baska bir bankaya gittiginizi ve bunun tam tersi bir olayi düsünün: Son derece asik suratli bir görevliyle karsilasiyorsunuz. Birsey söylemesine gerek kalmadan size? vücut diliyle gelmenizden memnun olmadigini ifade ediyor.

Asik yüzlü bir sekilde isleminizi bitiriyor ve sizin tesekkürünüze dahi karsilik vermiyor.

Tek Posetçiler, sadece zorunlu olduklari isleri yaparlar ve islerine hiçbir yenilik ve fayda getirmezler. Çift Posetçiler ise daima, "ben çalistigim yere nasil daha fazla faydali olabilirim?" diye düsünürler.

Ayakkabi pazarlamasiyla ugrasan bir satici, ayakkabi satmak için bir adaya gittiginde gözleri fal tasi gibi açilir ve derhal sirketine telefon ederek söyle söyler:

- Ben hemen geri dönüyorum, çünkü bu adada kimse ayakkabi giymiyor!..

Iki ay sonra ayni adaya giden baska bir ayakkabi pazarlamacisinin da gözleri fal tasi gibi açilir ve o da derhal sirketine telefon eder, ancak sirket yetkilisine sunlari söyler:

- Bana hemen on bin çift ayakkabi gönderin, çünkü bu adada kimse ayakkabi giymiyor!..

Etrafimizda Tek Posetçiler'e sik sik rastladigimizi, ancak Çift Posetçileri daha az gördügümüzü söyleyerek, katilimcilara "Çift Posetçiler'e güzel bir örnek verebilecek olan var mi?" diye sordum. Yasli bir bayan atildi, "ben Çift Posetçiler'in tüm özelliklerini tasiyan bir doktor biliyorum," dedi. Ismi Jirayr Kaynar'di bu doktorun.

Ertesi gün sirtimdaki agrinin sebebini anlamak ve iyi bir Çift Posetçi örnegi bulmak umuduyla yola çiktim. Saat sekiz buçukta kapida olmama ragmen, içeriye ancak besinci sirada girdim. Sirada bekleyen hastalar arasinda küçük bir arastirma yaptigimda, Jirayr Bey'in bir çok hastadan ücret almadigini ögrendim. Kapida muayene ücreti yaziyordu. Önce gözlerime inanamadim. Muayene ücreti iki milyon lira idi. Enflasyonun hizla arttigi ülkemizde, bu rakamin iki milyon mu, yoksa yirmi milyon mu oldugunu anlamak için epey gayret sarf ettim.

Odasina girdigimde 74 yasinda, güler yüzlü, ihtiyar bir delikanli karsiladi beni. Tüm vücudumu dikkatli bir sekilde muayene ettikten ve teshisini koyduktan sonra sohbete basladik.

48 yildir ayni yerde oldugunu söyledi. Jirayr Bey bütün doktorlara da bunu tavsiye ediyor. Ayni muayenehanede uzun süre devam etmelerini söylüyor. Bunun ticari degil, ilahi bir meslek oldugunu söylüyor. Her seyden önemli olanin hastanin sagligi oldugunu, paranin en son planda geldigini anlatiyor.

Hasta takip etmenin doktorun görevi oldugunu, hastanin bir yil sonra da gelse, ayni hastaliktan geliyorsa ondan para almadigini belirtiyor. Hastalarin zaten problemli oldugunu, doktorlardan mutlaka güler yüz beklediklerini söylüyor. Vizitesini niçin düsük tuttugunu sordugumda ise bana su ilginç cevabi veriyor:

- Bir çok doktor arkadasim, bu vizite ücretinden dolayi bana “doktorlugun serefini düsürüyorsun" diyorlar. Vizite ücretini ödemeyen hastayi geri çevirmekse, doktorlugun serefi. Ben böyle bir seref istemiyorum.

Jirayr Bey'in yanindan çikarken, seminerimde örnek verecegim mükemmel bir Çift Posetçi buldugum için çok sevinçliydi.
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Yanlış anımsamıyorsam, Oğuz Saygın'ın Negatif Limanlar'dan Pozitif Sulara kitabından alıntı ?
 
Üst