DeryaDer
Derya Karacan
Moderatör
Saldırganlık, çocuğun kendini iyi ifade edememesi, anlaşılmadığını hissettirmesi ve hayal kırıklığına uğradığı durumlarda daha çok ortaya çıkar.
Saldırganlık, çocuğun kendini iyi ifade edememesi, anlaşılmadığını hissettirmesi ve hayal kırıklığına uğradığı durumlarda daha çok ortaya çıkar.
Bu durumlarda çocuk yaşıtları ve genel olarak çevresiyle uyumlu ilişkiler kurmakta zorluk çeker. Saldırganlık, erkek çocuklarda kızlara oranla daha çok görülür.
Uzmanlar buna rağmen çocuklar arasında daha sık görülen kavgaların ve geçimsizliklerin, çocuğu ‘’saldırgan’’ olarak tanımlamaya yetmeyeceğini vurguluyorlar.
Saldırganlık eğilimi gözlenen çocukların pedagojik özellikleri:
- Asabi ve eyleme hazırdırlar.
- Yaşıtları ve yetişkinlerle ilişkileri sürekli gergin ve sürtüşme halindedirler.
- Parlamalar ve patlamalar yaşarlar.
- Kurallara uyum sağlamazlar, cezalandırmalara aldırmazlar.
- Olağan bir anlaşmazlığa düştüklerinde sinirlenir ve şiddete başvururlar.
- Tepkileri sürekli değildir. Ölçüsüz davranışlar gösterirler. Empati kuramazlar.
- İstedikleri konusunda sabırsızdırlar.
- Ortak oyunlara ve takım becerilerine kapalıdırlar.
Bu problemlerin ortaya çıkma sebepleri:
- Çocuk kendisini güvende hissetmemektedir.
- Kendisini öğretmeni dâhil herkese karşı savunma ihtiyacı hisseder.
- Güven duygusu yoktur. Ya da pekişmemiştir.
- Oyun oynama cesareti kırılmıştır. Katılımcı olmaz.
- Anne ve babasının tutarsız davranışları çocuğa yansımıştır.
- katı cezalar almıştır.
- TV de izlediği saldırganlık içeren çizgi animasyonlar davranışsal olarak yansımış olabilir.
- fiziki şiddete ve cezalara maruz kalmıştır.
- Sevginin eksikliği ve saygının bittiği ortamda çocuğun kişiliği rencide edilmişse.
- Dikkat ve yoğunlaşma sorunu yaşadığında ısrar edilmemelidir. Sık sık ısrar edilen eğitim kurumlarında bu tür çocuklara rastlamak olağan.
Çözüm: bu gibi durumlarda eğitimci genellikle önleyici tedbir olarak cezaya yönelmektedir.
Anne-baba da aynı yöntemi seçmektedir. Hâlbuki ceza bir süre için saldırganlığı durdurur ama çocuğun gözünde kendi saldırganlığını da meşrulaştırır.
Sonuçta saldırganlık yerleşir ve cezada ödeşme yerine geçer.
Bu nedenle cezalandırma yerine, ortamdan uzaklaştırmak ve sakinleştiğinde konuşabilinmelidir.
Diğer bir yol ise oyun-drama yöntemiyle bu saldırgan tavırların önüne geçilip yönlendirme ve eğitim yöntemi seçilmelidir
Serap Devrim
kaynak: www.psikoloji.com.tr
Saldırganlık, çocuğun kendini iyi ifade edememesi, anlaşılmadığını hissettirmesi ve hayal kırıklığına uğradığı durumlarda daha çok ortaya çıkar.
Bu durumlarda çocuk yaşıtları ve genel olarak çevresiyle uyumlu ilişkiler kurmakta zorluk çeker. Saldırganlık, erkek çocuklarda kızlara oranla daha çok görülür.
Uzmanlar buna rağmen çocuklar arasında daha sık görülen kavgaların ve geçimsizliklerin, çocuğu ‘’saldırgan’’ olarak tanımlamaya yetmeyeceğini vurguluyorlar.
Saldırganlık eğilimi gözlenen çocukların pedagojik özellikleri:
- Asabi ve eyleme hazırdırlar.
- Yaşıtları ve yetişkinlerle ilişkileri sürekli gergin ve sürtüşme halindedirler.
- Parlamalar ve patlamalar yaşarlar.
- Kurallara uyum sağlamazlar, cezalandırmalara aldırmazlar.
- Olağan bir anlaşmazlığa düştüklerinde sinirlenir ve şiddete başvururlar.
- Tepkileri sürekli değildir. Ölçüsüz davranışlar gösterirler. Empati kuramazlar.
- İstedikleri konusunda sabırsızdırlar.
- Ortak oyunlara ve takım becerilerine kapalıdırlar.
Bu problemlerin ortaya çıkma sebepleri:
- Çocuk kendisini güvende hissetmemektedir.
- Kendisini öğretmeni dâhil herkese karşı savunma ihtiyacı hisseder.
- Güven duygusu yoktur. Ya da pekişmemiştir.
- Oyun oynama cesareti kırılmıştır. Katılımcı olmaz.
- Anne ve babasının tutarsız davranışları çocuğa yansımıştır.
- katı cezalar almıştır.
- TV de izlediği saldırganlık içeren çizgi animasyonlar davranışsal olarak yansımış olabilir.
- fiziki şiddete ve cezalara maruz kalmıştır.
- Sevginin eksikliği ve saygının bittiği ortamda çocuğun kişiliği rencide edilmişse.
- Dikkat ve yoğunlaşma sorunu yaşadığında ısrar edilmemelidir. Sık sık ısrar edilen eğitim kurumlarında bu tür çocuklara rastlamak olağan.
Çözüm: bu gibi durumlarda eğitimci genellikle önleyici tedbir olarak cezaya yönelmektedir.
Anne-baba da aynı yöntemi seçmektedir. Hâlbuki ceza bir süre için saldırganlığı durdurur ama çocuğun gözünde kendi saldırganlığını da meşrulaştırır.
Sonuçta saldırganlık yerleşir ve cezada ödeşme yerine geçer.
Bu nedenle cezalandırma yerine, ortamdan uzaklaştırmak ve sakinleştiğinde konuşabilinmelidir.
Diğer bir yol ise oyun-drama yöntemiyle bu saldırgan tavırların önüne geçilip yönlendirme ve eğitim yöntemi seçilmelidir
Serap Devrim
kaynak: www.psikoloji.com.tr