Çocuklarda Çalma/Hırsızlık

  • Konbuyu başlatan DeryaDer
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Çocuk, Aile ve Eğitim kategorisinde DeryaDer tarafından oluşturulan Çocuklarda Çalma\/Hırsızlık başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,481 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Çocuk, Aile ve Eğitim
Konu Başlığı Çocuklarda Çalma\/Hırsızlık
Konbuyu başlatan DeryaDer
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan DeryaDer
DeryaDer

DeryaDer

Derya Karacan
Moderatör
22 Şub 2009
En iyi cevaplar
0
28
www.deryakaracan.com
             4-6 yaş arasında olan çocuklar okul öncesi ve ana okulu yıllarına denk gelir. Çocuk bu yaşlarda artık sosyal çevresi ve yaşamı hakkında bilgi edinmeye başlar. Özellikle kendi ailesi içindeki ilişkiler dikkatini çeker. 6 yaşına geldiğinde ise mülkiyet kavramının ve kişilik haklarının farkına varır. Başkasına ait bir şeyi alırken yanlış yaptığını bilir. Çocuklar her dönemde olduğu gibi altı- on iki yaş arasında da birbirini izleyen ve giderek artan bir gelişim süreci içerisine girerler. Bu yaşlarda okulla ve akranlarıyla meşgul olup anne-babalarından bağımsızlaşırlar ve kendi kendilerini yönetmek isterler. Anne-babalarının aşırı koruyucu tutumlarından uzaklaşıp yeni arkadaşlıklar kurarlar, arkadaş ilişkilerinde rekabet ortamına girerler. Aileden çok okul, öğretmen ve arkadaşları ön plana çıkar. Böyle bir durumda yeni girdiği ortama tam olarak uyum sağlayamadığı için durumu kurtarmak amacıyla, dürüst davranmamayı seçecektirler (Yavuzer, 2002, 223-224).
“Çocuklarda çalmaların büyük bir bölümü aile çevresinin çocuğa mülkiyet ve kişilik haklarına saygı göstermesi konusunda gerekli kavram ve alışkanlıkları aşılamakta başarı gösterememesinden ileri gelir. Çocukta doğuştan mülkiyet kavramı yoktur, çevresinde gördüğü, hoşuna giden ya da gereksinme duyduğu eşyayı çocuk kendine mal etmeye ya da düşünmeden kullanmaya girişir. Mülkiyetin anlamı, çocuğa ailesi tarafından kavratılmalıdır.
Çalma olayı, beş yaşına kadar çocukta bir problem oluşturmaz. Çünkü çocuk beş yaşına kadar ben merkezci kişilik özellikleri gösterir. her şeyin kendisinin olmasını ister. Ailenin diğer bireylerine ait bir eşyayı almak istediğinde bunun kendisinin değil ablasının, abisinin, annesinin… vb. olduğu söylenmelidir. Eğer kullanacaksa da eşyanın sahibi izin verdiği taktirde ödünç olarak kullanabileceği çocuğa öğretilmelidir. Bu sayede çocuk başkalarının haklarına saygı duyarak yaşaması gerektiğini öğrenmiş olacaktır. Ancak çocuğun bu yaşta mülkiyet haklarına saygılı davranması her zaman beklenemez. Bazen bu hakları çiğnediği görülebilir. Bu durum sorun haline getirilmemelidir.. Kendileri de çocuklarına çok iyi birer örnek olup başkalarına ait şeyleri izinsiz almamalıdır. Mülkiyet hakkı gelişmemiş olan çocuğun, kendisinin olmayan bir eşyayı izinsiz alma davranışı “çalma” eylemi olarak nitelendirilmemelidir. Çünkü çocuk henüz hangi kurala uyacağı hangi kurala uymayacağının bilincine erişmemiştir. Bazı ülkelerde cezai sorumluluğun başladığı yaş olarak bilinen, mülkiyet duygusunun geliştiği 8 yaşındaki çocuklar henüz erişkin yaşamını yönetecek dengeye sahip değildirler” (Yavuzer, 2001, 256-257).

Türkiyede cezai sorumluluğun başladığı yaşlar
0-11 yaşın yasal sorumluluğu yoktur. Eğer cezaya tabi suç işlerse 2253 sayılı Çocuk Mahkemeleri Kanunu’nun 10. maddesine göre ıslah kararı alır.
11-15 yaş arasında suç işlenmesi iki şekilde görülür. Farkında olmadan ve bilerek yapılmasına bakılır. Uzman psikiyatrist, doktor raporunda çocuk, suç tarihi itibariyle olaya “farik mümeyyizdir” derse suç tatbik edilir, “değildir” derse rehabilitasyona ya da ıslah yoluna başvurulur.
15-18 yaş arasında suç işleyen çocuk, büyüklerle aynı suç kategorisinde tutulur. Ancak 2253 sayılı Çocuk Mahkemeleri Kanunu’nun 22-23 ve 10. madde gereğince yarı oranında ceza tatbik edilir. En ağır ceza süresi on beş yılı geçmez. (Önce ıslaha başvurulur, hapis cezası en son tatbik şeklidir.)

Yaş Dönemlerine Özgü Özellikler:
2 yaş çocukları:
Sahiplik kavramı gelişmemiştir. Her şeyin kendisine ait olduğunu zanneder. Dolayısıyla, bir başkasının elinden bir şey almak isteyebilir.Zamanla kendine ait olanı ve olmayanı ayırt edebilir ama bencil tutumları bir süre değişmez, çünkü kendini engelleyemez.
3-4 yaş çocukları:
3-5 Bu yaş döneminde çocuk izinsiz bir şey alınamayacağını bilir ama yine de alma isteğine karşı koyamaz. Ceplerinde de onlara ait olmayan oyuncaklar ya da parlak nesneler bulunur.
5-8 yaş çocukları:
5-9 Yapılan gözlemlerde bir şeyler aşırma, çalma bu yaş döneminde daha sık görülür. Bu dönemde gösterişli olan her şey hoşlarına gider. Birbirlerine ait olan kokulu silgileri, renkli kalemleri alabilirler. Çoğu çocuk izinsiz aldıkları nesnelere, “yolda buldum”, “arkadaşım verdi”, “kendim aldım” ya da “ödünç aldım” şeklinde açıklama getirebilirler.

Çalma(hırsızlık nedenleri )
Yapılan hırsızlık çeşitli kategorilere göre şöyle ele alınabilir: (Yavuzer, 2001, 257-258)
Çalınan Objenin Kullanılması
a. Yarar Sağlamayan Hırsızlıklar:En sık görülen hırsızlıklardır. Çocuğun hiçbir kazancı olmadığı halde alma isteğini bastıramaması sonucu yaptığı hırsızlıktır.
b. Cömertlik Hırsızlıkları: Genellikle kendisine bir arkadaş grubu edinebilmek için ailesinden gizlice aldığı parayla, çevresine küçük hediyeler alarak dağıttığı çalma biçimidir (Arkadaşlarına çikolata alma).
c. Gereksinim Hırsızlıkları:Maddi yetersizlikler sonucu çocuğun ihtiyacı olan herhangi bir şeyi başkalarından çalarak karşılaması bu tür hırsızlıktır.

Patolojik Hırsızlık
a. Saldırgan Hırsızlık: Bu tür hırsızlıkların amacı zarar vermektir.
b. İçtepisel (İmpulsive) Hırsızlıklar: Çalma eylemi, düşünülmeksizin ve bir plân yapılmaksızın gerçekleştirilir.
c. Zevk Hırsızlığı: Çalma zevki her şeyden öncedir. Bu tür hırsızlıklar ergende ve çete suçlarında görülür. Tehlike ve korkuyu yenme zevkiyle birliktedir. Bu tür hırsızlıklarda yeni ve heyecan verici deneyimler yaşamak ya da çevresini atlatarak bir üstünlük veya egemenlik duygusu elde etmek amacı yatmaktadır. Çocuk ve gençlerde bu isteklerin doyurulması, doğal ruhsal gereksinimdir. Bu istekler yararlı bir takım eğitsel faaliyetlere yönlendirilmediği taktirde, çocuk bunu, komşunun bahçesinden meyve, pastacıdan çörek vb., otellerden havlu çalma yoluyla doyurmaya kalkışır. Bu tür hırsızlıklar genel olarak grup halinde işlenir ve çoğunlukla çalınan nesne ile bir gereksinmeyi karşılamak söz konusu değildir.
d. Telâfi Hırsızlıkları: En önemli nedeni sevgi eksikliğidir. Ailenin ilgisizliği, yeni bir kardeşin aileye katılması, akranlar arası kıyaslama yapılması gibi nedenlerle çocukta oluşan duygusal boşluğu karşılamak için ya da sevgi eksikliğini telafi etmek için yapılan hırsızlıklardır

Hatalı Anne – Baba Tutumları
• Aşırı disiplinli tutum
• Kıyaslamacı tutum
• Paraya aşırı düşkünlük veya cimrilik
• Maddi cezalar verme
• Gereksinmelerin giderilmemesi
• Önceki çalma davranışının pekiştirilmesi.
Yukarıdaki başlıklarda görüldüğü gibi, anne – babaların aşırı disiplinli ve katı tutumları çocuklarda çalma davranışına neden olabilir. Çocuğun kardeşleriyle veya komşu, akraba çocuklarıyla sıklıkla kıyaslandığı aile ortamları çalma davranışına zemin hazırlayabilir. Ailenin, çocuğun maddi ihtiyaçlarını karşılamayarak onu cezalandırması, ekonomik güçlükler nedeniyle çocuğun fiziksel ihtiyaçlarını giderememesi, anne – babanın paraya aşırı düşkünlüğü veya cimriliği, parayı çocuğa karşı bir tehdit aracı olarak kullanması gibi hatalı tutumlarda çalma davranışının ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Değerlik Duygusu ve Özgüven Eksikliği
Çocuğun kendini değersiz hissetmesi çalma davranışını destekler. Kendini yetersiz hisseden çocuk, değerli gördüğü eşyaları çalarak kendini değerli kılmaya çalışır. Yetersizlik uyguları taşıyan çocuğun anne – babasının aşırı koruyucu tutumu ve çocuğu sürekli kontrol etmeye çalışır tavırları, çocuğun bu duygularını pekiştirir. Böylece, kendisine güvenilmediğini düşünen çocuk, giderek öz – güvenini kaybetmeye başlar.

Kıskançlık ve Rekabet Duyguları
Kardeşlerini veya başka çocukları kıskanan çocuklar, yaşadıkları rekabet duygusunu bastırabilmek için çalma davranışı gösterebilirler. Bu nedenle ahenk bozukluğu geliştiren çocuklarda çalmak, kıskanılan ya da rekabet edilen kişiden öç almak anlamına gelmektedir.

Sevgisizlik ve İlgisizlik
Fiziksel ve maddi ihtiyaçların giderilmesi gibi, manevi ihtiyaçların giderilmemesi de bu uyum bozukluğuna neden olabilmektedir. Yeterince sevilmediğini düşünen, duygusal anlamda yeterince alaka görmeyen çocuk, başkalarına ait eşyaları çalarak elde edemediği sevgi açığını gidermeye çalışır. Bu sebeple,kimsesiz çocuklarda, sokak çocuklarında ve aileleri tarafından dışlanmış çocuklarda çalma davranışının görülme sıklığı fazladır . Çocuk hırsızlıklarının bir başka grubu da yeni ve heyecan verici deneyimler yaşamak yada çevresini atlatarak bir üstünlük veya egemenlik duygusu elde etmek amacıyla yapılanlar oluşturur. Çocuk ve gençlerde bu isteklerin doyurulması doğal,ruhsal bir gereksinmedir.Bu istekler yararlı bir takım eğitsel faaliyetlerde yönlendirilmediği takdirde,çocuk bunu ,komşunun bahçesinden meyve,pastacıdan çörek,otellerden havlu çalma yoluyla doyurmaya kalkışır.Bu tür hırsızlıklar genel olarak grup halinde işlenir.Çoğunluklada çalınan nesneyle bir gereksinmeyi karşılamak söz konusu değildir.

kaynak: mebk12.meb.gov.tr
 
Üst