DeryaDer
Derya Karacan
Moderatör
Tüylü oyuncaklar, evdeki tozlar, tüylü halılar... Çocukların kaçınmaları gereken bir numaralı alerjenler.... Alerjik bünyeli çocuklar için tehdit daha da büyük. İşte size çocuklarınızı uzak tutmanız gereken tüm alerjenler ve onlar hakkında bilmeniz gereken her şey. Alerji vücudun bazı maddelere karşı farklı reaksiyon vermesi nedeniyle oluşur. Her yaştan insanın alerjik yapıda olması mümkündür. Ancak alerjik hastalıklara çocukluk çağında daha çok rastlanır. Çocukluk çağı alerjileri sadece bahar aylarında görülmez, yaz, kış demeden çocukların sağlığını tehdit eder. Çocuklarınızı bu hastalıklardan korumak için sizin de elinizde bir kısım kozlarınız var.
Tek yapmanız gereken, lüzumlu tedbirleri almak ve geç kalmadan doktora başvurmaktır. Alerji uzmanları, alerjik hastalıklarda tedaviye bir an önce başlamak gerekliliği üzerinde önemle durmaktadırlar.
10 çocuktan biri alerjik...
Çocukluk çağında görülen alerjik hastalıklara son yıllarda daha sık rastlanmaya başlanmıştır. Günümüzde 10 çocuktan biri alerjik hastalıklara yakalanmaktadır. Üstelik anne ya da babada da alerjik bir durum varsa bu oran %25’lere çıkar. Ebeveynlerin ikisinde de alerjik rahatsızlık söz konusu ise bu oran %75’lere kadar çıkar.
Bu genetik özelliği taşıyan alerjik bünyeli anne ve babaların daha dikkatli olmaları şarttır. Her şeyden önce koruyucu önlemleri ihmal etmemek gerekir. Uzmanlar, bu tedbirler hakkında şunları söylemekteler; “ana-babası allerjik bünyeye sahip olan çocuklara anne sütü daha uzun süre verilmeli, yumurta ve balık gibi alerjik besinlerin başlanması mümkün olduğunca geciktirilmeli, enfeksiyonlardan mümkün olduğu kadar korumalıdır. Ayrıca bebeğin uyuduğu odayı halı kaplamamalı; odada tüylü oyuncaklar bulundurmamalıdır”.
Bebeklerin alerjisi farklı olur...
Bebeklik çağında, 5 yaşından büyük çocuklara göre daha farklı alerjenler gözlenir. Çok küçük yaşlarda en çok görülen alerji türü besin alerjisidir. Zaten alerji ilk kez alınan besinler nedeni ile ortaya çıkar. Bebeklik döneminde yumurta ve süt alerjileri daha sıkça görülür. Çocuğun kıvrım yerlerinde, poposunda ve yüzünde kaşıntı ve yanmalar olur. Eğer çocuğunuzda benzer alerjik bir durum söz konusu ise dikkatli olmanızda fayda vardır. Çünkü çocukluk alerjileri, besin alerjileriyle başlar ve ileri yaşlarda alerjik astıma kadar yol açabilir.
Uzmanlar, çocuklarda alerjinin seyrini şu şekilde açıklamaktadırlar; “Çocukluk çağında besin alerjileri ile başlayan alerji bir süre sonra geçer, ancak bu sırada astıma benzer belirtiler ortaya çıkmaya başlar. 7-8 yaş civarında ise alerjik nezleye dönüşür. Bu sebeple başlangıçtan itibaren destek almak gerekmektedir”.
Allerjen maddeler nelerdir ..?
Çocukluk çağında en sık olarak alerjik astım ve nezleye rastlanır. Bu hastalıklara %80 oranında ev tozu (akarlar) sebep olur. Yetişkinlerde daha sık görülen polen alerjisine çocuklarda rastlanmaz.
Besin alerjileri içinde ne sık karşılaşılan inek sütü alerjisidir. Onun dışında soya, yumurta alerjisi, buğday unu ve katkı maddeleri alerjileri görülür. Ancak bu konuda endişe etmeye gerek yoktur. Çünkü bazı besin alerjileri yaşla birlikte düzelirler. Süt ve yumurta alerjileri buna en yi örnektir.
Tanı yöntemleri nelerdir ..?
Tanıda klinik bulgular önemlidir. Hasta ile konuşulduğunda, ailede alerji öyküsü olduğu anlaşıldığında alerji tanısı koymak zor olmaz. Ama neye karşı alerjisinin olduğunu anlamak için testler yapılması gerekir. Deri testleri, ancak 3 yaşından büyük çocuklara yapılabilir. Daha küçük çocuklarda, ancak daha duyarsız olan kan testleri ile tanı konulmaya çalışılır.
Aşı tedavisi ve ne zaman ..?
Halk arasında özellikle alerjik astım için aşı tedavisi gerektiği yönünde bir inanış vardır. Uzmanlar bu konu ile ilgili önemli bir noktanın altını çizerek şöyle diyorlar; “Bazı alerji türlerini aşı ile tedavi etmek mümkündür ama bunu iyi seçmek gerekir. Her alerjik hastalıkta mutlaka aşı kullanmalı diye bir kural yoktur. Aksine aşının da birtakım sakıncaları vardır. Örneğin, aşı yapılan bir hasta tıpkı penisilin alerjisinde olduğu gibi aniden ölebilir (anaflaksi). Demek ki aşının da birtakım riskleri bulunmaktadır. Ancak alerjik nezle ve astımda, özellikle bu ikisinin birarada bulunduğu durumlarda ve ilaçla iyi sonuç alınamazsa aşılar etkilidir.”
Tedavi süresi için kesin bir zaman dilimi vermek mümkün değildir. Ancak aşı tedavisi ortalama 4 yıl sürer. İlaç tedavisi ise hastadan alınan reaksiyona göre değişir. Ancak tedavinin başarısı yaşa göre farklılıklar gösterir ve küçük yaşlarda başlanan tedavi daha başarılı olur.
Sigarayı hayatınızdan çıkarın ...
Astım, çocukların %60’ında buluğ çağı ile birlikte geçmekte ve ilaçlar kesilir. Ancak bu çocukların daha ileri yaşlarda da dikkatli davranmaları şarttır. Çok yoğun efor sarfettikleri zamanlarda, şiddetli solunum yolu enfeksiyonlarında , sigara dumanına maruz kaldığı durumlarda, gelip geçici hırıltılar ortaya çıkar. Uzmanlar, alerjik astım olanları özellikle uyararak şunları söylemekteler: “Bu çocuklar iyileştikten sonra yetişkin yaşta sigaraya başlarlarsa kronik bronşit olma riski ile karşı karşıya kalırlar.”
-alinti-yerimseniben
Op.Dr.Özgür Leylek
kaynak: www.kadinlarkulubu.com
Tek yapmanız gereken, lüzumlu tedbirleri almak ve geç kalmadan doktora başvurmaktır. Alerji uzmanları, alerjik hastalıklarda tedaviye bir an önce başlamak gerekliliği üzerinde önemle durmaktadırlar.
10 çocuktan biri alerjik...
Çocukluk çağında görülen alerjik hastalıklara son yıllarda daha sık rastlanmaya başlanmıştır. Günümüzde 10 çocuktan biri alerjik hastalıklara yakalanmaktadır. Üstelik anne ya da babada da alerjik bir durum varsa bu oran %25’lere çıkar. Ebeveynlerin ikisinde de alerjik rahatsızlık söz konusu ise bu oran %75’lere kadar çıkar.
Bu genetik özelliği taşıyan alerjik bünyeli anne ve babaların daha dikkatli olmaları şarttır. Her şeyden önce koruyucu önlemleri ihmal etmemek gerekir. Uzmanlar, bu tedbirler hakkında şunları söylemekteler; “ana-babası allerjik bünyeye sahip olan çocuklara anne sütü daha uzun süre verilmeli, yumurta ve balık gibi alerjik besinlerin başlanması mümkün olduğunca geciktirilmeli, enfeksiyonlardan mümkün olduğu kadar korumalıdır. Ayrıca bebeğin uyuduğu odayı halı kaplamamalı; odada tüylü oyuncaklar bulundurmamalıdır”.
Bebeklerin alerjisi farklı olur...
Bebeklik çağında, 5 yaşından büyük çocuklara göre daha farklı alerjenler gözlenir. Çok küçük yaşlarda en çok görülen alerji türü besin alerjisidir. Zaten alerji ilk kez alınan besinler nedeni ile ortaya çıkar. Bebeklik döneminde yumurta ve süt alerjileri daha sıkça görülür. Çocuğun kıvrım yerlerinde, poposunda ve yüzünde kaşıntı ve yanmalar olur. Eğer çocuğunuzda benzer alerjik bir durum söz konusu ise dikkatli olmanızda fayda vardır. Çünkü çocukluk alerjileri, besin alerjileriyle başlar ve ileri yaşlarda alerjik astıma kadar yol açabilir.
Uzmanlar, çocuklarda alerjinin seyrini şu şekilde açıklamaktadırlar; “Çocukluk çağında besin alerjileri ile başlayan alerji bir süre sonra geçer, ancak bu sırada astıma benzer belirtiler ortaya çıkmaya başlar. 7-8 yaş civarında ise alerjik nezleye dönüşür. Bu sebeple başlangıçtan itibaren destek almak gerekmektedir”.
Allerjen maddeler nelerdir ..?
Çocukluk çağında en sık olarak alerjik astım ve nezleye rastlanır. Bu hastalıklara %80 oranında ev tozu (akarlar) sebep olur. Yetişkinlerde daha sık görülen polen alerjisine çocuklarda rastlanmaz.
Besin alerjileri içinde ne sık karşılaşılan inek sütü alerjisidir. Onun dışında soya, yumurta alerjisi, buğday unu ve katkı maddeleri alerjileri görülür. Ancak bu konuda endişe etmeye gerek yoktur. Çünkü bazı besin alerjileri yaşla birlikte düzelirler. Süt ve yumurta alerjileri buna en yi örnektir.
Tanı yöntemleri nelerdir ..?
Tanıda klinik bulgular önemlidir. Hasta ile konuşulduğunda, ailede alerji öyküsü olduğu anlaşıldığında alerji tanısı koymak zor olmaz. Ama neye karşı alerjisinin olduğunu anlamak için testler yapılması gerekir. Deri testleri, ancak 3 yaşından büyük çocuklara yapılabilir. Daha küçük çocuklarda, ancak daha duyarsız olan kan testleri ile tanı konulmaya çalışılır.
Aşı tedavisi ve ne zaman ..?
Halk arasında özellikle alerjik astım için aşı tedavisi gerektiği yönünde bir inanış vardır. Uzmanlar bu konu ile ilgili önemli bir noktanın altını çizerek şöyle diyorlar; “Bazı alerji türlerini aşı ile tedavi etmek mümkündür ama bunu iyi seçmek gerekir. Her alerjik hastalıkta mutlaka aşı kullanmalı diye bir kural yoktur. Aksine aşının da birtakım sakıncaları vardır. Örneğin, aşı yapılan bir hasta tıpkı penisilin alerjisinde olduğu gibi aniden ölebilir (anaflaksi). Demek ki aşının da birtakım riskleri bulunmaktadır. Ancak alerjik nezle ve astımda, özellikle bu ikisinin birarada bulunduğu durumlarda ve ilaçla iyi sonuç alınamazsa aşılar etkilidir.”
Tedavi süresi için kesin bir zaman dilimi vermek mümkün değildir. Ancak aşı tedavisi ortalama 4 yıl sürer. İlaç tedavisi ise hastadan alınan reaksiyona göre değişir. Ancak tedavinin başarısı yaşa göre farklılıklar gösterir ve küçük yaşlarda başlanan tedavi daha başarılı olur.
Sigarayı hayatınızdan çıkarın ...
Astım, çocukların %60’ında buluğ çağı ile birlikte geçmekte ve ilaçlar kesilir. Ancak bu çocukların daha ileri yaşlarda da dikkatli davranmaları şarttır. Çok yoğun efor sarfettikleri zamanlarda, şiddetli solunum yolu enfeksiyonlarında , sigara dumanına maruz kaldığı durumlarda, gelip geçici hırıltılar ortaya çıkar. Uzmanlar, alerjik astım olanları özellikle uyararak şunları söylemekteler: “Bu çocuklar iyileştikten sonra yetişkin yaşta sigaraya başlarlarsa kronik bronşit olma riski ile karşı karşıya kalırlar.”
-alinti-yerimseniben
Op.Dr.Özgür Leylek
kaynak: www.kadinlarkulubu.com