Çocuklar Sandığımız Kadar Çocuk mu?

  • Konbuyu başlatan DeryaDer
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Çocuk, Aile ve Eğitim kategorisinde DeryaDer tarafından oluşturulan Çocuklar Sandığımız Kadar Çocuk mu? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,137 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Çocuk, Aile ve Eğitim
Konu Başlığı Çocuklar Sandığımız Kadar Çocuk mu?
Konbuyu başlatan DeryaDer
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan DeryaDer
DeryaDer

DeryaDer

Derya Karacan
Moderatör
22 Şub 2009
En iyi cevaplar
0
28
www.deryakaracan.com
Çocuklar, sanıldığı kadar çocuk değiller aslında, onlara çocuk işte yalan söyler kandırırız, bağırır koltuğa oturturuz düşüncesini kafamızdan atmalıyız. Çocuklar söylenen her şeyi anlayacak zekaya sahiptirler. Hayal dünyaları çok geniş olsada her şeyin farkındadırlar. Zeki oldukları, olayların, söylenenlerin farkında oldukları kadar da hassastırlar. Onu yapma, bunu yapma, cısss ona dokunma, dur, sus, yaramazlık yapma yoksa komşu teyzeyi çağırırım sana iğne yapar, diyerek çocuğu korkutup, olumsuz davranışlarının sönmesini beklemek çocukta onulmaz yaraların açılmasına sebep olur. Sadece bu mu, çocuğun gözünü korkutmak amaçlı malzeme edilen yakınlara karşı da sevgi yerine korku duymalarına, uzak durmalarına, korkak, cesaretsiz, özgüveni eksik birer birey olarak yetişmelerine sebep oluruz.
Ne mi yapmalıyız?
Bıkmadan usanmadan, korkutmadan, incitmeden, basit kurallar koymalı, olumsuz davranışlarındansa olumlu davranışlarını görmeli ve yaptığı her olumlu davranışı sonrasında ufak ödüller vermeli ve de sık sık çocuklarımızla konuşmalıyız.

Yolda birçoğumuz annelerin çocuklarını azarladığı dövdüğünü görüyoruz. Öyle anneler de varki telefonda arkadaşıyla dedikodu yaparken yere düşen çocuğunu yerden kaldırdığım oldu. Çocuğun çocuk olduğunu da unutmamalıyız! Çocuğun sanıldığı kadar çocuk olmadığını da unutmamalıyız! Balon istedi diye çocuğumuzu dövmek yerine almama/alamama nedenimizi konuşararak anlatmalıyız. İlgilenmemiz gereken çocuğumuzdur; telefondaki arkadaşımız değil. Çocuğumuzla telefondaki arkadaşımızla konuştuğumuz sürenin yarısını konuşmak bile çok şeyi başarmamızı sağlar.

Geçen gün bir öğrencim masamdaki bardağı düşürdü haliyle yere düşen bardak kırıldı. Gözlerini korkudan fal taşı gibi açan öğrencime, tatlım o bir bardak ve bardak yere düşünce kırılır ve aynı bardaktan satılıyor, yenisini alırım ancak biliyorsunki paramızı israf etmemek için eşyalarımızı daha dikkatli ve özenli kullanmalıyız dedim. Öğrencimle bu kısa konuşma ardından, öğrencimin yüzündeki o masum ve hafiflemiş ifadeyi görünce içim rahatladı. Başka bir öğrencimde şalımı yere düşürdüğünde gözlerini fal taşı gibi açarak korktu. Bu öğrencime gülümseyerek neden korktunb prenses ben size kızıyor muyum dediğimde ama öğretmenim şal yere düştü dedi. Bunun üzerine evet düşebilir çok normal, makineler kirlenmiş giysilerimizi yıkamak için icat edildi. Öyleyse şalı makineye atarım yıkanır temizlenir dediğimde öğrencim ışıl ışıl parlayan gözleriyle bana sarıldı. Ne yazıkki anne-babaların çocukları çocuktur gözünü korkutursam uslanır bir daha yapmaz mantığı çocukların kendilerini ifade etmelerini zorlaştırıyor. Yaşamış olduğum durumlardaki gibi küçük sakarlıklarında bile büyük korkular yaşayabiliyorlar.

Çocuklarımızın özgüvenleri için, kendilerini daha iyi ifade eden bireyler olmaları için onları konuşturalım dinleyelim, onlarla sohbet edelim. Çalışan anne isek günlerinin nasıl geçtiğini sorup onları sabırla konuşması bitene kadar onları dinleyelim. Çok sevdiğimiz çocuklarımıza  onlarda istediğimiz davranışları kazandırabiliriz. Çocuklar her şeyin farkındadırlar hepimiz geçmişimizde bir büyüğümüze yapmış olduğu bir davranıştan dolayı hala içimizde kırgın değil miyiz! Öyleyse çocuklarda yaşadıklarını yaşlarıyla büyütecektir.
Kendimize sormamız gereken soru çok basit.
Çocuklarımıza yeterince hoşgürülü davranıyor muyuz?

yazan: F. Derya KARACAN
 
Üst