Çılgın havuz

  • Konbuyu başlatan waree
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde waree tarafından oluşturulan Çılgın havuz başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 19,154 kez görüntülenmiş, 16 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Çılgın havuz
Konbuyu başlatan waree
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan waree
W

waree

Kullanıcı
9 Ocak 2009
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Siyanürünüzü telaşlı mı alırsınız, telaşsız mı?

Son günlerde büyük bir çevre felaketi yaşanıyor. Kütahya’daki gümüş madenindeki devasa siyanür havuzunun üç setinden ikisi yıkıldı. Üçüncü ve son setin ise her iki saate bir santim kaydığı belirtiliyor.
Yaşanan bu felaket karşısında Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu her zamanki tavrını korudu: “Telaşa gerek yok”.
Kütahya Valisi’nin açıklaması ise dünya çevre literatürüne girecek cinstendi. “Her şey kontrol altında. Her türlü önlem alındı. Endişelenmeyin.” Üç setin ikisi çoktan patlamış... Vali ise önlemden bahsediyor.
Kütahya felaketi konusunda halk pek çok çevre sorununda olduğu gibi yine yöneticilerden öndeydi. Madenin önüne yığılarak felaketin büyümesini önlemeye çalışan Kütahyalılar, sularını, topraklarını ve canlarını korumak için sokaklara düşmüşlerdi. Ne var ki, onların bu çabası sadece savuşturulmaya layık görüldü. Halk hiçbir somut bilgi verilmeden ‘sakinleştirildi’.
* * *
Oysa bilgiyi elinde tutanlar bambaşka şeyler söylüyordu. Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Murat Taşdemir’in Kütahya felaketi hakkındaki açıklamaları çok sarsıcı:
“Barajın tamamı çökebilir. Böyle bir durumda o bölge tamamen tahliye edilmek zorunda kalır. Belki de yüzlerce insan ilk etapta hayatını kaybedecek, tarım kalmayacak. Bu olay, dünyanın en önemli olaylarından biri haline gelebilir.”
Taşdemir ve diğer uzmanlar ne derse desin! Çevre’nin bakanı Eroğlu en doğrusunu bilir. Türkiye’nin tüm derelerinin HES çöplüğüne dönmesi de aynı ‘bilgeliğin’ marifetidir. Aynı zihniyet, HES’lerle yetinmemiş memleketi “çılgın havuzlarla” bezemiştir.
Bu havuzlar, İzmir’den, Gümüşhane’ye ve Erzincan’a kadar uzanan altın ve gümüş madenlerindeki açık siyanür havuzlarıdır. Türkiye bugün yerli ve yabancı maden şirketlerinin açık siyanür deposu haline gelmiştir.
Hiçbir patlama gerçekleşmese bile, bu çılgın havuzların marifetleri büyüktür. Her bir havuzdaki siyanür 100 kilometre çapında bir bölgeyi tehdit etmekte ve çevresine kanser saçmaktadır.
* * *
Madenin sahibi Eti Gümüş A.Ş. Başkanı Vahit Yıldız’ın çözüm önerisi ise çok ilginç. Yıldız, “Yeni baraj oluşturulup siyanürlü su buraya akıtılacak” diyerek Türkiye’deki tehlikeli siyanür havuzlarına bir yenisini daha ekleyeceklerini müjdeliyor! Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek işte tam da böyle bir şey olmalı.
Aslında çılgın havuzlara da, kanallara da şaşırmamamız lazım. Çünkü Türkiye’nin kendisi de bir çılgın havuz.
Doğa ana, yaşadığımız topraklar ve sularımız yağmalanır. Sesimiz çıkmaz. Haklarımız elimizden alınır, kanser her yere sıçrar. Yine ses yok. Çıt yok.
Bir gün üçüncü set de yıkılıp çılgın havuzumuz patlarsa elbette çok ses çıkacak. Ancak korkarım ki o zaman sesimizi duyan olmayacak...
GÜVEN EKEN(radikal)
 
T

turtur

Kullanıcı
8 May 2008
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul

Erzincan'daki siyanür havuzu bize çok yakın .Amerika'lıların yönettiği ve sahip olduğu bir alan.Yanılmıyorsam altın çıkarma peşindeler.Devlette halkın çoğu tarla ve arazisini almış durumda...
Bir zamanlar kanımızla canımızla aldığımız toprakların üstüne basanlara ve başına gelenlere bakın.Hepinizin......!

Birde benden duyun tam olsun bari.Paylaşıma teşekkürler.
 
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
Felaket tellalığında bi gri gandalfı bilirim bir de bizim yazılı ve görsel basını... Ha birde tellalığa pirim verenler var onları için ayrıca bi parantez açarız zamanı geldiğinde. Her hangi bi durumu ortada değerlendiremiyoruz hep uçtan hep uçtan... Neyse. Hiç bir şey olmaz. O baraj'da havuz'da çökmez. İlk etapta yüzlerce insan ölmez. Tarım bitmez. Olur da aksi olup her şey burada anlatıldığı gibi olursa, ben buradayım...

Bilgilendirme için teşekkürler...
 
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
waree' Alıntı:
Hepsi bir ihtimal tabi olmaz demekte öyle
Elbet bi ihtimal.  Ben abartıyı sevmiyorumdur belki de ne bileyim. Küçücük şeyleri o kadar büyütüp,koskoca şeyleride bi o derece küçültebilen bi toplumuz. Bekleyelim görelim deyip çekileyim...
 
W

waree

Kullanıcı
9 Ocak 2009
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Çevre abartılması gereken bir konu hemde gereğinden fazla üstünde durulmalı 
 
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
Gereği kadar... Her şey gereği kadar. Gereğinden fazlası inan bana faydadan çok zarar verir... Çevre sorunu küresel bi sorun ve nedenide belli. Çözümü de...
 
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
Bak tuhaf oldum şimdi... Sanki seni bir konuda benim gibi düşünmeye zorlamış gibi hissettim. Buna inan, amacım o değil...
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
Oysa siyanürlü havuzların kontrolü için dikkatli olunması hakkında uyarılmıştı yetkililer.
Ama sonuç ortada siyanür hızla tehlike saçıyor Kütahya ve çevresine ,eminim yine unuturuz .Unutacağızda.
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul

Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO), Eti Gümüş A.Ş.‘nin Kütahya gümüş madeni işletmesindeki atık depolama barajının havuzları arasındaki setin bir kısmının yıkılmış olmasının canlı yaşamına büyük bir tehdit oluşturduğunu ve atık barajının yıkılması halinde ölümcül bir çevre felaketi yaşanacağını açıkladı.

Ne diyelim yazgıda varsa eğer olacağın önüne geçilmezmiş ...
Kalan sağlar bizimdir.:)
 
M

mvö_4ever

Kullanıcı
9 Mar 2008
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
artık emin oldum bu ülkede insan hayatına değer verilmiyor...nasılsa biri gider yenisi gelir mantığı...
 
W

waree

Kullanıcı
9 Ocak 2009
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
TMMOB: Siyanür sızıntısı köylere ulaştı
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, Kütahya'da gümüş tesisindeki çökme sonrasında siyanür sızıntısının Köprüören Köyü su kaynaklarına ulaştığını açıkladı.

Çevre Mühendisleri Odası, Kütahya’da içme suyunda müsaade edilen limitin yüzde 40 üzerinde siyanür bulunduğunu duyurdu.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Kütahya'daki Eti Gümüş A.Ş'ye ait gümüş işletmesinde 7 Mayıs'ta siyanürlü çamur barajında meydana gelen kaza sonrasında siyanürün yer altı suyuna karışıp karışmadığını tespit etmek amacıyla bölgedeki içme suyundan 12 Mayıs'ta numune alındığı belirtildi.

Numune alma işleminin Greenpeace yetkilileri tarafından yapıldığı ve numunenin, akredite olmuş bir laboratuarda analiz ettirildiği belirten TMMOB, “Analiz sonucuna göre, kazanın 5. gününde siyanür sızıntısı 4.5 kilometre ötedeki Köprüören köyü su kaynaklarına ulaşmıştır. İçme suyunda normalde hiç bulunmaması gereken ancak en fazla 0,050 ppm (milyonda bir birim) düzeyinde olmasına müsaade edilen siyanür miktarının Köprüören köy çeşmesinden alınan su numunesinin analizi sonucunda 0,071 ppm olduğu görülmüştür" dedi.

Kütahya’da içme suyunda müsaade edilen limitin yüzde 40 üzerinde siyanür bulunduğunu ifade eden TMMOB şöyle dedi: “Kazanın 10. gününde siyanür miktarının yer altı suyunda belireceği ve ilerleyen her günde de yer altı suyundaki siyanür miktarının artacağı öngörülmektedir. Türk gıda kodeksine göre bölgedeki yeraltı suyu içilemez durumdadır. Konu ile ilgili bölge halkı muhtarlıklar aracılığı ile uyarılmıştır.”

Kütahya Valiliği’nin bölgeye bir an evvel içme ve kullanma suyu göndermesi gerektiği uyarısı yapan TMMOB, Valiliğin, bölgede yaptırdığı analizlerin sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmasını istedi.

Bölgede yaşayan halkın yanlış bilgilendirilmesi ve suyu kullanması durumunda yaşanacaklardan Kütahya Valiliği’nin sorumlu tutulacağı da kaydedilen açıklamada şöyle denildi: “Kütahya Valiliği’nin yeraltı suyu analizlerini yaptırdığı Kütahya İl Halk Sağlık Laboratuarı, siyanür ölçme ile ilgili akredite olmadığı için Kütahya’da yapılan ölçümlerin güvenilir olmadığı düşünülmektedir. Bir an önce tesisin çevresinde yaşayan halkın ve tesiste çalışanların kanlarındaki siyanür ve ağır metal miktarlarının da ölçülmesi gerekiyor. Bu durumda 'siyanür barajından bir gram bile sızıntı yoktur' gibi halkı yanıltıcı açıklamaların yapılmaması gerekmektedir. Bölgede yaşayan halkın, büyük bir tehlike ile karşı karşıya olduğu ortadır.”
 
Üst