K
Kristal
Birinci Dünya Harbi'nde, 1915'te; bir güneş doğar bir gün Çanakkale'de!.. Cephede bir kahraman yükselir, yüceleşir!.. Türk Ordusu ölüm kalım savaşında devleşir!.. Göz kamaştıran ışık; siperlerde yanan ateş.. Bir asker, ulusunun yazgısını değiştirir!..Her günü her gecesi bir başka cehennem olan, havası o günlerde kan, barut dumanı ve çürümüş insan eti kokan, bir destan yazılı topraklar üstünde bugün, 92 yıl önce can veren on binlerce Türk'ün fısıltılarıdır rüzgâra karışan: "Biz öldük, size istiklâl bıraktık!.."
Dünya 1914'te, tarihinde görmediği bir büyük harbe gebedir!.. Almanya İngiltere'nin, Fransa Almanya'nın karşısına dikilmiş; Rusya Balkanlar'ı ve Boğazlar'ı ele geçirmek istemektedir!.. Haziran'ın 28'inde, Avusturya Arşidükü Franz Ferdinand ve eşi; Sırp fedaisi Gavrilo Princip'in kurşunlarına hedef olunca, Avusturya aynı gün harp ilan eder Sırbistan'a!..
Ağustos'un 1'inde Alman-Rus Harbi başlar. Osmanlı İmparatorluğu Almanya ile İttifak Antlaşması'nı imzalar!..
3 Ağustos'ta Fransa'ya harp ilan eden Almanya; 4'ünde Belçika'ya taarruza başlar!.. 5 Ağustos'ta İngiltere ültimatom verir Almanya'ya!.. 31 Ağustos'a kadar, Avusturya Rusya'ya; İngiltere'yle Fransa Avusturya'ya; Japonya Almanya'ya harp açar!..
Türkler cephelerde
Osmanlı İmparatorluğu henüz harbe girmemiştir. Ama kader ağır ağır ağlarını örmektedir!.. 16 Ağustos 1914'te, Alman Donanması'nın iki gözdesi, "Breslau" ile "Goben" zırhlısı, İngiliz gemilerinden kaçarak Çanakkale Boğazı'ndan giriş yaparlar ve limanda demir atarlar!.. 29 Ekim'de Karadeniz'e çıkıp Rus limanı Sivastapol'u topa tutarlar!.. Osmanlı İmparatorluğu artık savaşan taraftır!..
Yemen'den Kafkasya'ya, Irak'tan Galiçya'ya kadar, Mehmetçikler cephelere yollanır!..
Fransızlar, İtalyanlar, İngilizler cephelerde ezilince; Batı'da Almanlar, Doğu'da Türkler, İtilaf Devletleri'nin Rusya ile bağlantısını kesince; hep birlikte karar alınır: "Rusya ile irtibat mutlaka sağlanmalıdır!.." Ama nasıl?.. "Baltık kıyılarına çıkalım!..", "Hayır; İskenderun'a çıkalım!..", "Olmaz; donanmayla Boğaz'ı geçelim!.." Ve karar kılınır üçüncüsünde; 1914 Kasımı'nın 3'ünde, İtilaf Kuvvetleri ilk girişiminde bulunur!..
Boğaz'da kanlı mücadele
İnfilak eden mermiler, uçuşan şarapneller kan kusar, düşmana kan kusturur!..
Ve düşman anlar ki ilk kez; "Çanakkale geçilmez!.."
Dünyanın en kudretli donanması Boğaz'ın girişinde kalmıştır!.. Başarısız olmuştur "Amiral Karden"!.. Görevden alınır!.. "Amiral Robeck" Donanma Komutanlığı'na atanır!.. Yeni planlar yapılır, yeni görev grupları hazırlanır!.. Karara göre; "Boğaz tahkimatı tahrip edilecek, mayınlar temizlenecek ve karaya çıkılacak"tır!..
Türk Ordusu Gelibolu Yarımadası'na yamanmıştır!.. 11 mayın hattına 400'den fazla mayın bırakılmış; Boğaz çelik ağlarla kapatılmıştır!..
1915'in 18 Mart sabahı, İtilaf Kuvvetleri 506 toplu 153 gemisiyle yine Boğaz'ı zorlar. Türk siperleri ve tabyalar ateş yağmuru altındadır!.. "Nusrat" ın bıraktığı mayınlar infilak eder birer birer!.. İlk yarayı alan "Infexibil" dır. Ardından "Bouvet", "Irresistible" ve "Ocean" la beraber 11 gemi batınca, "Gaulliot" ve "Souffren" yanmaya başlayınca emir verir Amiral Robeck:" Tüm gemiler tornistan!.."
Kan ve ateş kusan Türk bataryalarından yükselir bir ses: "Çanakkale geçilmez!.."
Mustafa Kemal en ilerde
İkinci girişim de sonuç vermemiştir!.. Düşman anlamıştır ki; "Karadan yardım görmedikçe yalnız donanmayla Boğazı geçmek mümkün değildir!.." Sıra "General Hamilton" a gelmiştir!.. Planlar değiştirilir, çıkarma yerleri seçilir, yeni takviyeler getirilir!.. "Mustafa Kemal" ise düşünmektedir; "Yabancılar Türk askerini yanlış sevk ve idare etmektedir!.. Alman komutanlarının savunma planları mesnetsizdir!.. Düşman içerde değil kıyı hattında imha edilmelidir!.." Ve emir verir: "İşgal edilen mevziler terk edilmeyecektir!.. Düşmanın karaya ayak basmasına müsaade edilmeyecektir!.. Eğer düşman karaya çıkmayı başarırsa; süngü hücumuyla defedilecek; denize dökülecektir!.."
24 Nisan 1915!.. Seddülbahir'den, Arıburnu'ndan karaya çıkan düşman Sarıbayır Sırtları'na doğru ilerlemektedir. Sarıbayır savunmanın belkemiğidir!.. Ha düştü Sarıbayır, ha düşecek!..Ve kıtalar geri çekilmektedir!.. Bir güneş doğar birden Çanakkale'de!..
Cephede bir kahraman yükselir, yüceleşir!.. Türk Ordusu ölüm kalım savaşında devleşir!.. Göz kamaştıran ışık, siperlerde yanan ateş.. Bir asker ulusunun yazgısını değiştirir!.. 5'inci Ordu ihtiyatı 19'uncu Tümen Komutanı "Yarbay Mustafa Kemal" en ilerdedir. Bir müfreze geri çekilmektedir. Emir verir; "Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimizi başka birlikler ve komutanlar alabilir!.."
Mehmetler can verir, Mehmetler dirilir!.. Düşman, Conkbayırı yarlarından aşağıya itilir!.. Arıburnu, Conkbayırı, Anafartalar; 3 Kasım 1914'ten 8 Ocak 1916'ya kadar; İtilaf Kuvvetleri bırakarak on binlerce askerini Yarımada'nın kanla sulanmış toprağına ve Boğaz'ın serin sularına; nasıl geldilerse öyle giderler!.. Ama anlarlar ki son kez; "Çanakkale geçilmez!.."
Bir ezgi söyler şimdi sular Nara Burnu'nda!.. Rüzgâr eşlik eder sese Morto Koyu'nda!.. Galiplerle mağluplar koyun koyunadır artık!.. Seslenmektedir bir Mehmet sanki gaipten; "Biz öldük, size istiklâl bıraktık!.. "
Em.Gen.O.Doğu SİLÂHÇIOĞLU
