BUDA GEÇER...

  • Konbuyu başlatan aydan korkut
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde aydan korkut tarafından oluşturulan BUDA GEÇER... başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,301 kez görüntülenmiş, 3 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı BUDA GEÇER...
Konbuyu başlatan aydan korkut
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan selda
A

aydan korkut

Kullanıcı
17 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
manisa
BUDA GEÇER...



Dervisin biri, uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra bir köye varir...
Karsisina çikan insanlara, kendisine yardim edecek, yemek ve yatacak yer
verecek birileri olup olmadigini sorar...

Köylüler, Dervis'e, kendilerinin de fakir olduklarini, evlerinin küçük

oldugunu söylerler ve Sakir diye birinin çiftligini tarif edip,

oraya gitmesini salik verirler...

Dervis yola koyulur, yolda birkaç köylüye daha rastlar... Onlarin
anlattiklarindan, Sakir'in, o yörenin en zengin kisilerinden biri oldugunu
ögrenir... Bölgedeki ikinci zengin ise, Haddad isimli bir baska çiftlik
sahibidir...

Dervis, Sakir'in çiftligine varir... Çok iyi karsilanir... Iyi misafir
edilir, yer, içer ve dinlenir... Sakir de, ailesi de hem misafirperver ve
hem de gönülleri zengin insanlardir... Sonra tekrar yola koyulma zamani
gelir ve Dervis Sakir'e ve ailesine tesekkür ederken, "Böyle zengin bir
insan oldugun için hep sükret." der... Sakir'den ise söyle bir yanit alir:
"Hiçbir sey oldugu gibi kalmaz... Bazen görünen, gerçegin kendisi
degildir... Bu da geçer...".

Dervis, Sakir'in çiftliginden ayrildiktan sonra, bu yanit üzerine uzun
uzun düsünür... Aradan birkaç yil geçtikten sonra, Dervis'in yolu yine
ayni yöreye düser... Sakir' e ugrayip, ziyaret etmek ister... Yolda
karsilastigi köylülerle konusurken, köylüler: "Haaaa o Sakir
mi?.. O iyice fakirledi, simdi Haddad'in yaninda çalisiyor..." derler.

Dervis, hemen Haddad'in çiftligine gider... Sakir'i bulur... Eski dostu
yaslanmistir... üzerinde eski püskü giysiler vardir... Geçen süre
içindeki bir sel felaketinde bütün sigirlari telef olmus, evi barki
yikilmistir... Topraklari da islenemez hale geldigi için, tek çare olarak,
selden hiç zarar görmemis ve biraz daha zenginlesmis olan Haddad'in
yaninda çalismak zorunda kalmistir... Bu süre zarfinda Sakir ve ailesi,
Haddad'a hizmetkarlik yapmaktadirlar...

Sakir, Dervis'i, bu kez son derece mütevazi olan evinde misafir eder...
Kit kanaat yemegini onunla paylasir...

Dervis, vedalasirken, Sakir'e olup bitenlerden ne kadar çok üzgün
oldugunu söyler ve Sakir'den su yaniti alir: "Üzülme... Unutma, bu da
geçer..."

Dervis, gezmeye devam eder ve aradan uzun yillar geçtikten sonra, yolu
yine ayni bölgeye düser... Ogrendiklerinden saskina döner... Bir süre önce
ölen Haddad, ailesi olmadigindan, bütün varini yogunu, en sadik hizmetkari
ve eski dostu Sakir'e birakmistir... Sakir, Haddad'in konaginda
oturmaktadir... Kocaman arazileri ve binlerce sigiri ile yine o yörenin en
zengin insani olmustur... Dervis, eski dostunu iyi gördügü için ne kadar
çok sevindigini dile getirdiginde yine ayni yaniti alir: "Bu da geçer..."

Birkaç yil sonra Dervis yine Sakir'i arar... Ona bir tepe
gösterirler... Tepede Sakir'in mezari vardir ve mezar tasinda söyle
yazmaktadir: "Bu
da geçer".

Dervis, üzgün bir sekilde, "Allah Allah, ölümün nesi geçecek?" diye
düsünür ve gider...

Ertesi yil, Dervis, Sakir'in mezarini ziyaret etmek için geri döner ama
ortaliklarda mezar falan kalmamistir... Büyük bir sel gelmis, bütün tepeyi
silmis süpürmüs ve Sakir'in mezarindan geriye hiç eser
kalmamistir...



O yillarda, ülkenin sultani, kendisi için çok degisik bir yüzük
yapilmasini ister... Bu öyle bir yüzük olacaktir ki, sultan mutsuz
oldugunda umudunu tazeleyecek, mutlu oldugunda da, mutlulugun rehavetine
kendini kaptirmasini, tembellige düsmesini önleyecektir...

Hiç kimse, sultani tatmin edecek böyle bir yüzük yapmayi basaramaz...
Sultanin adamlari bir gün bilge Dervis'i bulurlar, yardim isterler...
Sultan yüzüge fena halde takmistir...

Dervis, sultanin kuyumcusuna hitaben bir mektup yazar...

Kisa bir süre sonra, yüzük sultana sunulur... Sultan önceleri hiçbir anlam
veremez; çünkü, son derece sade bir yüzüktür bu... Sonra üzerindeki yaziya
takilir gözü... Üzerinde biraz düsünür ve yüzü aydinlanir... Büyük bir
mutluluk isigi parlar gözlerinde... Sonunda tam da istedigi gibi bir
yüzügü olmustur...

Yüzügün üzerindeki yazi mi?

Su yazilidir yüzügün üzerinde: "Bu da geçer".



Yasamin bizlere neler getirecegi hiç belli degil...
Yasam, hiç bir saniyesi bosa harcanmayacak kadar çok degerli...(ALINTI)
 
B

Bülent

Vay be.
Çok güzel bir yazı idi.
Teşekkürler.  :)

(Şu İngilizce klavyenin bir çaresi yok mu?)
 
S

selda

güzel, emeğine sağlık :)
demekki insanların  nelerden mutlu olacağı hiç belli olmuyor :)
bizim için küçük bir yüzük, ama mana olarak  üzerindeki yazıdan dolayı değer kazanmış olan bir yüzük hayatını değiştirmiştir :D
 
Üst