S
syn
Kullanıcı
Bugün izlemiş bulundum.
Filmin konusu : "The Blair Witch Project"i farklı kılan en temel özelliklerinin başında bu filmin yapım sürecinin perdeye aynen yansıması gelir. Filmin açılış sahnesinde yer alan bir tanıtım kartından 1994 Ekim ayında gençlerden oluşan üç kişilik bir film ekibinin Maryland'deki Black Hills Ormanlarında zorlu bir yolculuğa çıktığını öğreniriz. Amaçları yörede dilden dile dolaşan Blair Cadısı efsanesini konu alan bir belgesel çekmektir. Üç kişilik ekipten bir daha hiç haber alınamaz. Ancak aradan bir yıl geçtikten sonra onların çektiği birtakım görüntüleri içeren malzemeler bulunur. Ormanda bulunan görüntü malzemesinin kurgulanmış versiyonu perdede izlediğimiz filmin kendisini oluşturur. Filmin hemen başında seyirciye verilen bu bilgiler, daha ilk andan itibaren seyirciler üzerinde tedirgin edici bir etki yapar. Ormanda birşeylerin yolunda gitmediği bellidir ve seyircinin tedirginliği böylelikle daha en başta garanti altına alınmıştır. ( alıntı )
Filmin özelliğinin yapım sürecinin perdeye aynen aktarılmasından olsa gerek sıkıcı geldi . Ama bana ilginç gelen yaşanan olayların gerçek bir hikayeden uyarlanması . Blair Cadısı efsanesinin çıkış noktasını merak ediyorsanız bir göz atın derim .
Uzak Tarih
Yaygın olarak Blair Witch başlığı altında incelenen, ve aslında cadının kendisinden çok daha geniş bir çerçeveye sahip olan olaylar, günümüzde Burkittsville diye bilinen bir bölgede geçer. Kuzey Washington'da yer alan bu bölge, geniş bir orman ve ormanın dışına yakın bir bölgede kurulmuş olan küçük bir kasabadan ibarettir.
Tüm olayların geçtiği bölgede, yazılı tarih başlamadan önce bir kızılderili kabilesi yaşıyordu. Salishan diye adlandırılan bu kabile, kendilerine has bir dil kullanıyor ve "ilkel" denebilecek çerçevede bir hayat sürüyordu. Kabilenin insanları doğaüstü güçlere inanıyorlardı. Aralarında gerekli özelliklere sahip olan ve gerekli aşamalardan geçmiş kimselerin bu güçlerle temasa geçebiliyordu.
Kızılderililere göre, ormanda barınan çok kötü ve çok büyük bir güç vardı. Hecaitomix adı verilen bu karanlık ve bedenden bağımsız varlık, normal insanların asla nail olamayacağı birçok güce sahipti. Kızılderililer, kendisine ve gücüne saygı duyduğu için onların orman civarında yaşamasına izin veriyordu.
Hecaitomix, dünyaya ve ormana ne zaman geldiği kesin olarak bilinmeyen karanlık bir varlıktır. Zamanın sınırlarına tabi değildir; geçmişte, şimdide ve gelecekte aynı anda vardır. Hecaitomix'in bu özelliği, hüküm sürdüğü ormana da hakimdir. İnsan silüetine benzeyen ve Twana (Tuadhu) adı verilen büyülü ahşap figürler doğru kullanıldığında, orman içerisinde değişik zaman ve mekanlara gitmek mümkün olmaktadır. Aynı figürler, Hecaitomix veya etkisindeki varlıklar tarafından ormandaki kişileri şaşırtmak/ele geçirmek/kontrol etmek amacıyla da kullanılmaktadır.
1634 - 1824
1634 yılında beyazların ortaya çıkmasıyla birlikte söz konusu bölgede The Blair Town kurulur. Küçük ve mütevazi bir yer olan Blair Town, klasik bir Amerikan kasabasının özelliklerini taşır.
1785 yılında, Elly Kedward olayı yaşanır. Edward Kelly adıyla da anılan Elly Kedward, mistik konularda uzmanlaşmış bir simyacı ve Elizabethan okültistti. Bu tarihlerde büyüyle uğraştığından şüphe duyulan herkes cadı damgası yediği ve idam edildiği için, çalışmalarını gizlice sürdürüyordu. Bu gizlilik, günün birinde bir grup çocuğun Elly Kedward'ın kanlarından aldığını söylemesiyle bozuldu. Cadılıkla suçlanan Elly Kedward, mahkemece idama mahkum edildi. Soğuk kış gecesinde, bir arabaya bağlanarak ormanın ortasına bırakılan Elly Kedward'ın cesedi, ertesi gün olması gerektiği yerde bulunamadı.
1786 Kasımı'nda, Elly Kedward'ın yakalanmasından tam bir sene sonra, kendisini suçlayan çocuklar ve ormana götüren kişiler (kısaca idamına karışmış olan herkes) bir anda ortadan kayboldular. Olayı "cadının laneti" diye yorumlayan kasaba halkı, korku ve panik içerisinde Elly Kedward'ın adını bir daha ağızlarına almamaya yemin ederek kasabayı terk eder.
Gerçekte, olayların arkasında ormanda hakimiyetini sürdüren Hecaitomix vardır. Elly Kedward'ın gücünü ve intikam arzusunu kendi hesabına kullanmayı planlayan Hecaitomix, kadının kontrolünü ele geçirir. Belki bir anlaşma, belki de cadının güçlü arzusu sonucu, idamın birinci yıldönümünde olaya aktif olarak karışan çocuk ve yetişkinler, ruhları Hecaitomix'in karanlık egemenliğinde tutsak olmak üzere ele geçirilirler.
Bu sırada, olanları duyan bir cadı avcısı, Jonathan Prye, kasabaya gelir ve şerif, papaz ve Ashgaya adlı yaşlı bir Salishan şamanının yardımıyla Hecaitomix'in gücünü bir süreliğine de olsa kırmayı başarır.
1809 Kasımı'nda, The Blair Witch Cult adındaki el yazması kitap ortaya çıkarılır. Çok kötü ve hırpalanmış durumda olan kitabın çok küçük bir kısmı okunabilmiştir. Okunabilmiş parçalar;
. . .was the Shape of the Prisoner, which was whipped with Iron Rods, to compel her thereunto.
. . .about Sun Rise, he was in his Chamber assaulted by the Shape of this Prisoner : which look'd on him, grinn'd at him, and very much hurt him with a Blow on the side. . .and. . .Shape walked in the Room where he was, and a Book strangely flew out of his Hand, into the. . . six or eight Foot from him.
. . .he wak'd on a Night, and saw plainly a Woman between the Cradle and the Bed-side, which look'd upon him. He rose, and it vanished : tho' he found the doors all fast. . .he saw the same Woman, in the same Garb again ; and said, In God's Name, what do you come for? He went. . .The Child in the Cradle gave a great Screech, and the Woman disappeared. Blood was. . .
.
.
.
.
.
1824 - 1903
1824 yılında, terk edilmiş Blair kasabasının bulunduğu bölgeye Burkittsville adında (günümüzde hala varolan) yeni bir kasaba kurulur. Kasaba ilk kurulduğunda, 194 kişilik nüfusuyla oldukça küçük bir yerleşim birimi olma özelliğini taşır.
1825 Ağustos'unun bir günü, Burkittsville halkından 12 kişilik bir grup olağan işlerini yapmak üzere ormana giderler. Ne var ki, bu gezi bir trajediyle sonuçlanacaktır. Tappy East Creek diye anılan yerde, 10 yaşındaki Eileen Treacle'yi sudan aniden fırlayan bir yaşlı kadın eli yakalamış ve nehre çekmiştir. Olaya kendi gözleriyle şahit olan 11 kişinin tüm aramalarına rağmen, Eileen'in bedeni bulunamamıştır.
Eileen'in kayboluşundan sonraki 13 gün boyunca, nehir nereden geldiği belli olmayan yağlı ahşap figürleri (Twana'lar) ile kaplı kalır. Kasaba halkı olaya mantıklı bir açıklama getiremez. Çubuklardan yayılan yağlar nedeniyle nehir suyu "içilebilir" olma özelliğini uzun bir süre için kaybeder.
886 yılı Mart ayında, Robin Weaver adlı 8 yaşındaki kız çocuğu ortadan yok olur.
Robin Weaver, kasabanın biraz dışındaki bir çiftlikte büyükannesiyle birlikte yaşayan bir kızdır. Büyükannesi gibi, kendisinin de hisleri çok güçlüdür. Tüm kasabanın sevdiği bir kızdır.
5 kişilik bir arama ekibi, Robin'i bulmak üzere ormanın derinliklerine doğru yola çıkarlar ve geri dönmezler. Hem Robin, hem de Robin'in peşinden giden ekip için iyice endişelenen kasaba halkı, yeni ekipler oluşturup ormana yollarlar, ancak bir ekip dışında hiçbiri birşey bulamaz.
Ormana yollanan ekiplerden bir tanesi, Coffin Rock adı verilen yerde, kaybolan ekibi korkunç bir halde bulur. Adamlar, elleri ve ayaklarından şeytan yıldızı oluşturacak şekilde birbirlerine bağlanmış, bağırsakları dışarı dökülmüş ve vücutlarına garip şekiller kazınmış bir halde dev bir kayanın üzerinde yatmaktadır. Gördükleri manzara karşısında şok geçiren ekip, hızla kasabaya koşup gördüklerini anlatırlar. Kasaba halkı Coffin Rock'a geldiğinde, cesetleri olması gereken yerde bulamazlar.
Olaylardan bir süre sonra, Robin Weaver kendiliğinden kasabaya geri döner ve olaylar hakkında hiçbirşey anlatmaz. Robin Weaver kaybolmadan bir süre önce, halen devam etmekte olan iç savaşta yaralanmış bir asker, Lazarus, Robin ve babanesinin evine ulaşmış ve orada kendine gelmiştir. Uyanmadan önce rüyasında Robin'i görmüştür; Robin, kendisine ormandaki yaşlı bir kadının kendisini çağırdığını ve oraya gitmek zorunda olduğunu söylemiştir. Kendisini hayatını kurtarması karşılığında Robin'in büyükannesine karşı sorumlu hisseden Lazarus, küçük kızı karanlığın etkisinden kurtarmak üzere ormana gider. Büyükannenin sezgilerine güvenen Lazarus, ormana giden arama ekiplerinden özellikle uzak durur.
Daha önce Jonathan Prye'a yardım eden Ashgaya adlı şaman, Lazarus'a da yardım eder. Lazarus, geçirdiği sayısız tehlikeden sonra Robin'e ulaşır. Robin, bir Schnellgeist tarafından parçalanan ve bir tür ritüel için uygun şekilde hazırlanan bir grup adamın ortasında durmaktadır. Hecaitomix'in karanlığının hükmettiği varlıklardan biri, bu ritüelin sayesinde Robin'in bedenini ve ruhunu ele geçirip maddesel boyuta direkt geçiş yapmayı planlamaktadır. Lazarus, şamanın direktifleri doğrultusunda gerekenleri yapar ve Robin'i kurtarır.