Filmin adı : İstanbul Hatırası
Orjinal Adı:Crossing the Bridge Sound of İstanbul
Yönetmen: Fatih Akın
Yapım Yılı:2005
Imdb notu: 7,6 Benim notum: 9
‘’Yeni gittiğiniz bir yerdeki kafa yapısını , derinlikleri , sığlıkları anlamak için o yerlerin müziğini dinleyin.Müziğini dinlediğinizde o yerle ilgili her şeyi algılayacaksınız , anlayacaksınız. ‘’ Konfüçyus’un bu sözleriyle başlayan filmde İstanbul’un içine aldığı İstanbul’u İstanbul yapan her şeyi görebilirsiniz. Taksim , tüm çıplaklığıyla Beyoğlu’nun arka sokakları, Beyoğlu otelleri,boğaz , sokak çalgıcıları , İstanbul’un o eşsiz manzarası ,boğazda gün batımı , müzisyenler …
Belgesel; İstanbul’a ilk olarak, yine Fatih Akın’ın bir diğer filmi olan, Duvara Karşı’nın vesilesiyle gelen Alman basçı Alexander Hacke’in ,filmin başlangıcındaki Konfüçyus’un sözünden yola çıkarak , İstanbul’un onda yaratmış olduğu büyüyü ,şehrin barındırdığı müziği keşfederek, anlamaya çalışması yolculuğunu konu alıyor.
İstanbul’daki zıtlıkların varlığını , ondaki zıtlıkların arasındaki uçurumu ,onun karşıkonulmazlığını , herkesin onda kendince bir şey bulduğunu su üstüne çıkarmış harika , akıcı , sıkıcılıktan kilometrelerce uzak bir belgesel . Tabi bu benim şahsi görüşüm . Ama bir düşünün işin içinde İstanbul bir de müzik varsa o şey tadından yenmez.
Peki filmin sonunda Alexander Hacke amacına ulaşabildi mi?Bu sorunun cevabını belgeselin sonunda Alexander Hacke’in kendisi veriyor.
‘’Bu şehrin büyüsünü çözemedim.Belki sadece yüzeyini biraz tırmalayabildim hepsi bu. Ama kesin olan bir şey var İstanbul’un müziğine aşık oldum.’’
Belgeselde kimler yok ki :Müzeyyen Senar , Sezen Aksu , Erkin Koray,Duman ,Orhan Gencebay , Replikas ,Mercan Dede , Baba Zula , Ceza , Ayben , Selim Sesler, Siyasiyabend, Aynur,İstanbul Style Breakers, Brenna MacCrimmon …Bazılarını tanımıyor olabilirsiniz ama belgeselde farklı tatların oluşmasında öyle rolleri var ki adlarını vermeden edemedim
( Ah! İstanbul seni sevmeyen ... ; efkarlanasım geldi birden
)
