Bir İntihar Gibi..

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan crt
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Birazdan kudurur deniz
Birazdan dalgaların sırtından
Üst üste fışkıran rüzgarlar
Bir intikam gibi çıldırınca üstüne
Yüzüne şarkılar çarpar
Yüzüne şiirler çarpar ağlarsın
Sen artık buralarda duramazsın
O büyük sessizliğin bağrımı olur
Kimsenin bilmediği bir ağrımı
Gider kendine gömülürsün
Yoksa bu şehir bu sokaklar
Seni alır kullanır seni alır kullanır
Santim santim çürürsün
Hani el değmemiş bir yanın vardır
Aynalara göstermediğin bir yüzün
Kendine sakladığın hüzün
Hadi durma üzülsende sen üzülürsün
Kim fark eder boşluğunu
Ardın sıra kim ağlar
Bir intikam gibi çıldırmış bu sevdalar
Bazen bir uçurum kalır
Bazende martıların ardından velvele koparan bir leş kalır
Bir intihar gibi puşt olunca sevdalar
Sırtını duvara yaslar sırtını ağaca yaslar susarsın
Sen artık hiç bir sözü kaldıramazsın
Şimdi yeni bir sevdamı olur
Kimsenin kapını çalmadığı bir inzivamı
Tutar sıfırdan başlarsın
Yoksa bu ilişkiler bu zaaflar
Seni yiyip bitirir seni yiyip bitirir
Dirhem dirhem azalırsın
Belki hiç söylenmemiş bir şarkın vardır
Henüz koyvermediğin bir kahkaha
Fırsatın olacakmı bir daha ne bekliyorsun
Yanılsanda sen yanılırsın
Kim hatırlar güzelliklerini senin için kim yanar
Bir intihar gibi puşt olmuş bu sevdalar
 
Güzel eserler bırakmış bir insan,rahmetle anıyorum kendisini...Ahmet Kaya'nın arkasında görünmeyen,sihirli bir eldi.
Teşekkürler crt
 
Ebru : )
Hayaloğlu şiirlerini çok severim sizlerlede paylaşayım istedim..
Beğenmene gerçekten sevindim..
 
çok güzel şiirleri var bende çok beğeniyorum şiirlerini..



Ayrılık Hediyesi

Şimdi saat sensizliğin ertesi
Yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Bir ben kaldım tenhasında gecenin
Avutulmamış bir ben...

Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar
Utangaç boynunun kolyesi olsun
Bu da benden sana
Ayrılığın hediyesi olsun

Soytarılık etmeden güldürebilmek seni
Ekmek çalmadan doyurabilmek
Ve haksızlık etmeden doğan güneşe
Bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
Mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun...
Şimdi iyi niyetlerimi
Bir bir yargılayıp asıyorum
Bu son olsun be... bu son olsun!
Bu da benim sana
Ayrılırken mazeretim olsun!

Şimdi saat yokluğunun belası
Sensiz gelen sabaha günaydın!
İşi-gücü olanlar çoktan gitti
Bir ben kaldım voltasında sensizliğin
Hiç uyumamış bir ben...

Şimdi dişlerimi sıkıp
Dudaklarıma kanamayı öğrettim
Ki bu kızıl damlalar
Körpe yanağında bir veda busesi olsun
Bu da benden sana
Heba edilmiş bir aşkın
Son nefesi olsun...

Kafamı duvara vurmadan
Tanıyabilmek seni
Beyninin içindekileri anlayabilmek
Ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü
Bütün saatleri öylece durdurabilmek için
Çıldırasıya paraladım kendimi
Lanet olsun!
Artık sigarayı üç pakete çıkardım günde
Olsun be! ne olacaksa olsun!
Bu da benim sana
Ayrılırken şikayetim olsun

Gözyaşım utangaç boynunun inciden kolyesi olsun
Her damla vefasız teninde bir veda busesi olsun
İsterim sen de yan ömrüne hep ağla
Hep ağla bu benden son dua
Bu benden ayrılık hediyesi olsun.

Yusuf hayaloğlu
 
"Hani benim sevincim nerde
Bilyelerim, topacım
Kiraz ağacında yırtılan gömleğim
Çaldılar çocukluğumu habersiz.
Penceresiz kaldım anne
Uçurtmam tel örgülere/tellere takıldı
Hani benim gençliğim nerde.

Ne varsa buğusu genzi yakan
Ekmek gibi, aşk gibi
Ah... Ne varsa güzellikten yana
Bölüştüm, büyümüştüm.
Bu ne yaman çelişki anne
Kurtlar sofrasına düştüm
Hani benim gençliğim anne/nerde

Hani benim sevincim nerde
Akvaryumum, kanaryam
Üstüne titrediğim kaktüs çiçeğim
Aldılar kitaplarımı sorgusuz.
Duvarlar konuşmuyor anne
Açık kalmıyor hiç bir kapı
Hani benim gençliğim anne/nerde
Yağmurları biriktir anne
Çağ yangınında tutuştum.
Hani benim gençliğim anne.."
 
Geri
Üst