U
ummuhan1977
Kullanıcı
Söyle bana ya da sen sus manzaran konuşsun..Karşındaki güzel kız yakışıklı erkek ben miyim yoksa? Ay o ben miyim! Kendimi beğeniyorum yok hayır beğenmiyorum… Aynalara küstüm! Hayır küsecek bir aynam bile yok! Bana karşı neden bu kadar acımasızsın ayna? Bana bir bak ayna! Beni ne hale koydun ayna? Sen beni bu hale getirdin, sana bakmak bana acı veriyor! Ömrümden ne kadar kaldı ayna? Şu çizgiler de ne oluyor ayna? Yoksa senin manzaran mı bozulmuş yaşlanmış mısın ayna? Ya da bugün çok hoşum, bugün bana gülümsüyorsun! Seni seviyorum ayna!
Bir günde kaç kez aynaya bakıyoruz acaba? Bilimsel olarak bir sayısı var mı? Varsa bir bilsem! Gereksiz bir bilgi gibi gelebilir ama hayır çok gerekli aslında! Çocukluğumuzun gençliğimizin orta yaş ve yaşlılığımızın aynası kısacası ömrümüzün aynası onlar…El aynası boy aynası banyo tuvalet…Hülasa her türden olan ayna her anımıza şahitlik etmektedir.
Ayna icat edilmeden önce herhalde kendimizi suya bakarak görüyorduk. Neye benzediğimizi görünce çok mu şaşırmıştık acaba?
Ve ayna icat edilince evimizin dört bir yanını onlarla doldurduk…Her taraftan hayatımızı gözlemlemek hoşumuza mı gitti nedir!
Şimdi her gün aynaya bakıyoruz! Sabah kalkar kalkmaz aynanın karşısında buluyoruz kendimizi! Günü uykuya gömerken de öyle! Gün ortasında da aynaya selam veriyoruz! Bazen onun karşısında ilk göz yaşımızı akıtıyor bazen gülüyoruz! Bazen ergenlik sivilcelerimizi patlatıyoruz! En yeni en güzel kıyafetimizi karşısında deniyoruz! Onun karşısında hem geçen ömrümüze ve yüzümüzde oluşan çizgilerin her gün biraz daha derinleşmesine şahit oluyoruz hem de kendimizi yola koymak için onu elimizden düşürmüyoruz. Bazen aynalara kızdığımız onları kırdığımız tuzla buz ettiğimiz oluyor! Şarkılarını bile yapıyoruz! Onları insan yerine koyup onlara küsüyoruz! Onları vicdanımız yapıp işlediğimiz suçu onları üstüne atıyoruz!
Peki aynalara bakıp her gün sürekli acı çekmek mi yoksa aynalara barışık olup kendimizi seyredip hülyalara dalmak sürekli kendimizi güzel,mutlu göstermek mi lazım? Çocukluğum, gençliğim gitti eyvah demek mi yoksa aynalar beni ben onları seviyorum demek mi daha önemli? Zannedersem her ikisi de! Yola devam etmek ya da arada bir durup kendimizi yoklamak için, her ikisi için de aynalara ihtiyacımız var!
Aynalar sadece yiten ömrümüze şahitlik etmek için ya da kendimizi boyayıp kendimize, başkalarına, güne hoş gözükmek için değildir! Her ikisi içindir!
Aynaların sucu yok aynalar masumdur! Aynaya bakan bizler kendimizi aynada gören bizler, gün içinde bazen sevimli bazen öfkeli bazen yaşlı bazen genç bazen mutlu bazen üzgün kısaca farklı bizi görürüz aynada! Ayna bizi saklamak zorunda değildir ki iyi ki saklamıyordur!
Keşke herkes ayna kadar samimi olsa! Samimi olarak bizi bize anlatabilse…
Aynalara yalan söyleyemeyiz biz bize yalan söyleriz! Aynalara kızmayın onları kırmayın aynaları kandırmaya çalışan kendinize dönüp bir bakın! Kendinize ayna kadar samimi olup olmadığınıza!
Ümmühan Yaşar
Rehber öğretmen Psikolojik Danışman
Bir günde kaç kez aynaya bakıyoruz acaba? Bilimsel olarak bir sayısı var mı? Varsa bir bilsem! Gereksiz bir bilgi gibi gelebilir ama hayır çok gerekli aslında! Çocukluğumuzun gençliğimizin orta yaş ve yaşlılığımızın aynası kısacası ömrümüzün aynası onlar…El aynası boy aynası banyo tuvalet…Hülasa her türden olan ayna her anımıza şahitlik etmektedir.
Ayna icat edilmeden önce herhalde kendimizi suya bakarak görüyorduk. Neye benzediğimizi görünce çok mu şaşırmıştık acaba?
Ve ayna icat edilince evimizin dört bir yanını onlarla doldurduk…Her taraftan hayatımızı gözlemlemek hoşumuza mı gitti nedir!
Şimdi her gün aynaya bakıyoruz! Sabah kalkar kalkmaz aynanın karşısında buluyoruz kendimizi! Günü uykuya gömerken de öyle! Gün ortasında da aynaya selam veriyoruz! Bazen onun karşısında ilk göz yaşımızı akıtıyor bazen gülüyoruz! Bazen ergenlik sivilcelerimizi patlatıyoruz! En yeni en güzel kıyafetimizi karşısında deniyoruz! Onun karşısında hem geçen ömrümüze ve yüzümüzde oluşan çizgilerin her gün biraz daha derinleşmesine şahit oluyoruz hem de kendimizi yola koymak için onu elimizden düşürmüyoruz. Bazen aynalara kızdığımız onları kırdığımız tuzla buz ettiğimiz oluyor! Şarkılarını bile yapıyoruz! Onları insan yerine koyup onlara küsüyoruz! Onları vicdanımız yapıp işlediğimiz suçu onları üstüne atıyoruz!
Peki aynalara bakıp her gün sürekli acı çekmek mi yoksa aynalara barışık olup kendimizi seyredip hülyalara dalmak sürekli kendimizi güzel,mutlu göstermek mi lazım? Çocukluğum, gençliğim gitti eyvah demek mi yoksa aynalar beni ben onları seviyorum demek mi daha önemli? Zannedersem her ikisi de! Yola devam etmek ya da arada bir durup kendimizi yoklamak için, her ikisi için de aynalara ihtiyacımız var!
Aynalar sadece yiten ömrümüze şahitlik etmek için ya da kendimizi boyayıp kendimize, başkalarına, güne hoş gözükmek için değildir! Her ikisi içindir!
Aynaların sucu yok aynalar masumdur! Aynaya bakan bizler kendimizi aynada gören bizler, gün içinde bazen sevimli bazen öfkeli bazen yaşlı bazen genç bazen mutlu bazen üzgün kısaca farklı bizi görürüz aynada! Ayna bizi saklamak zorunda değildir ki iyi ki saklamıyordur!
Keşke herkes ayna kadar samimi olsa! Samimi olarak bizi bize anlatabilse…
Aynalara yalan söyleyemeyiz biz bize yalan söyleriz! Aynalara kızmayın onları kırmayın aynaları kandırmaya çalışan kendinize dönüp bir bakın! Kendinize ayna kadar samimi olup olmadığınıza!
Ümmühan Yaşar
Rehber öğretmen Psikolojik Danışman