ATASÖZLERİMİZ

  • Konbuyu başlatan suheda:)
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kim Ne Söylemiş? kategorisinde suheda:) tarafından oluşturulan ATASÖZLERİMİZ başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,954 kez görüntülenmiş, 8 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kim Ne Söylemiş?
Konu Başlığı ATASÖZLERİMİZ
Konbuyu başlatan suheda:)
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan nil_92
S

suheda:)

Kullanıcı
31 Tem 2010
En iyi cevaplar
0
0
Kütahya
  Atalarımızın,bizlere bıraktığı en anlamlı şeylerden biri belki de:ATASÖZLERİMİZ.

  Bu konuda atasözleri ve anlamlarını sizlerle paylaşacağım.


                 



                                                                                              Değerini Bilenlere...
 
S

suheda:)

Kullanıcı
31 Tem 2010
En iyi cevaplar
0
0
Kütahya
Abdalın dostluğu köy görünceye kadar.

Çıkarı için yakınlık gösterip dostluk kuran kimse, beklediği yararı elde ettikten, işini yürütecek başka yollar bulduktan sonra sizinle olan ilişkisini keser.

Acındırırsan arsız olur, acıktırırsan hırsız olur.

Bir kimsenin acınmasına yol açar, başkalarını ona merhamete getirirseniz, o kimse yerli yersiz yardım dilemeye başlar ve gittikçe arsızlaşır; bunun yanında kimilerinin hakkını kısar, emeklerinin karşılığını vermez ve onları aç-yoksul bırakırsanız, onlar da hırsızlık yapmaya başlarlar.

Açık ağız aç kalmaz.

Çalışan, didinen, ne istediğini bilen, bıkmadan usanmadan bunu dile getiren kişi geçim yolunu bulur; muhtaç duruma düşmez, aç kalmaz.


 
M

M

Kullanıcı
31 Tem 2008
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Teşekkürler bu sayede ne anlama geldiğini bilmediğimiz atasözlerimizi öğrenmiş oluyoruz
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
Bıçak sapını kesmez.

Bıçağı bıçak yapan demir kısmı ile sap kısmıdır. Demir kısmı, saplı kısmına ilişemez. Ama başka bıçakların saplarına ilişip zarar verebilir. Bunun gibi insanlar da çok yakınlarına, anne-baba-evlâtlarına ve diğer akrabalarına kolay kolay zarar veremez. Aralarında onları bütünleyen, birbirlerine bağlayan bir kan, bir sevgi bağı vardır.


Çürük tahta çivi tutmaz.

1. Gerçek niteliğini yitirmiş, aslı bozulmuş, eskimiş, işe yaramaz bir hâle gelmiş bulunan bir şeyi, ne kadar uğraşırsak uğraşalım faydalanabilecek bir duruma getiremeyiz. 2. Şahsiyetini yitirmiş, soyluluğu kalmamış, kaypak ve güvenilmez kimselerle bir işe girişilemez. Bu gibi kimselerle kurulacak ilişkilerin sonu hüsranla biter.


Av avlayanın, kemer bağlayanın.

Bir uğraş vererek bir şeyi ele geçiren kimse, onu hak eder; o, onundur. Doğrusu ve yakışık alanı da budur. Aksini düşünmek yanlıştır. Bunun yanında, bir şey, onu kullanmasını becerip faydalanmasını bilenindir.
 
S

suheda:)

Kullanıcı
31 Tem 2010
En iyi cevaplar
0
0
Kütahya
Ben teşekkür ederim 'M' :)

Nil güzeldi.Ellerine sağlık:)

 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
rica ederim :) eklerim arada :)
 
S

suheda:)

Kullanıcı
31 Tem 2010
En iyi cevaplar
0
0
Kütahya
Sağ baş yastık istemez.


Sağlığı yerinde olan bir insanın durup dururken yattığı pek görülmez. Eğer yatmak istiyorsa, bilin ki o hastadır.

Sanat altın bileziktir.


Bir kenarda saklanan altın, günü gelince bozdurulup kullanılır. Sanat da altın bilezik gibidir. Günü gelir gerekli olur. Bir sanata sahip kimse, sanatını uygulama alanına sokarak ondan geçimi için kazanç sağlar, yararlanır. Dolayısıyla sanat, altın gibi değerini hiçbir zaman kaybetmez.

Sinek pekmezciyi tanır.


Çıkarını kollayan, kendini düşünen, işinin ehli olan kimse, kimden yararlanacağını iyi bilir.

 
S

suheda:)

Kullanıcı
31 Tem 2010
En iyi cevaplar
0
0
Kütahya
Su uyur, düşman uyumaz.

Kimi akar sular vardır ki sanki akmıyormuş, durgunmuş gibi görünür. Buna asla kanmamak gerekir. Çünkü durgun akan sular daha ziyade tehlikeli olanlardır, asıl akış ve hareket diptedir. Düşman ise bundan daha tehlikelidir. Ona karşı her zaman çok dikkatli ve uyanık davranmak gerekir. Çünkü ne zaman harekete geçeceği, ne yapacağı belli olmaz. Unutulmamalıdır ki, düşman fırsat düşkünüdür, fırsatı kollar.

Şap ile şeker bir değil.

Dış görünüşleri bakımından kimi nesne ve varlıklar birbirlerinin aynı görünürler. Oysa özde ve nitelikte birbirlerinden çok farklıdırlar.
 
N

nil_92

Kullanıcı
26 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
Baba malı tez tükenir, evlât gerek kazana.

Çoklukla insanlar bir emek vererek kazanmadıkları malın değerini pek bilmezler, meğer ki bu baba malı ola. Babadan kalan mal, mülk ya da para hazır olduğu, değeri de pek bilinmediği için kolay ve çabuk harcanır; tez biter. Bu bakımdan babadan kalan mirasa güvenip çalışmamak, bir kazanç yolu tutmamak son derece sakıncalıdır. Kişilik sahibi olan kimse ise baba malına güvenmez, alın teri dökerek kazanmaya çalışır, kazandığının değerini de bilir, ona sahip çıkar, dolayısıyla onu dikkatle harcar.

Zahmetsiz rahmet olmaz.

Sıkıntı çekmeden, güçlüklere göğsü germeden, yorulup emek vermeden, uğraşıp didişmeden, kimi masraflara da girmeden olumlu, güzel, hoş bir sonuç elde etmek mümkün değildir. Unutmayalım ki, Yüce Tanrı, çalışanları sever; onlara rahmet eder.

Verirsen doyur, vurursan duyur.

Bir yardımda bulunacak, bir iyilik yapacaksanız bu mutlaka bir işe yaramalı; doyurucu ve karşı tarafın ihtiyacını giderici nitelikte olmalıdır. Çünkü gelişigüzel, baştan savma, yarı buçuk yapılan yardımlar pek işe yaramaz. Bir kavgaya tutuşmadan önce hasmını bu kavgadan haberdar etmek de mertlik gereğidir. Ansızın, habersiz saldırmak er kişiye yakışmaz.
 
Üst