DeryaDer
Derya Karacan
Moderatör
Öğrencilerimi tatil dönüşü sonrasında donuklaşmış, sessiz ve mutsuz görmek beni günlerdir düşündürüyordu. Ne oldu da çocuklar böylesine dalgın ve derslere adapte olamıyor ve motivasyon sorunu yaşayıp, mutsuz olmuşlardı. Tatilden önce hepsi neşeli sorduğum sorulara çok açık ve net cevap verebiliyorken, tatil sonrası ağızlarından çeke çeke cevap almaya çalışıyorum. Görünüşleri ise hayli üzücü, ifadesiz bakışlarını gördükçe huzurum iyiden iyiye kaçmaya başladı. Teker teker hepsiyle konuşup kağıda hissettiklerini yazmalarını istedim. Velilerimle görüştüm. Velilerle görüşme sonrası her şeyin cevabını almış oldum. Tatilde bence öğrencilere çok fazla yüklenmek yerine aralıklı olarak sıkılmadan onları sıkmadan çalışmaları her şeyden önce adı üstünde tatillerini yapıp dinlenmeleri gerekir. Bundan dolayı zorlayıcı ödev ve görevler vermedim. Ancak ailelerin çocuk sayısının çok olması nedeniyle televizyonv e bilgisayar karşısında geçirilen vaktin çokluğu öğrencilerin daha çok içlerine kapanmasına ve kendilerini ifade edememelerine zemin hazırlamış.
Kara kara düşünüp ne yapmalıyım sorularıyla boğuşurken nihayet öğrencilerle ve velilerle birebir iletişimim sonuç vermeye başladı. Çocuğu hayata hazırlayan en önemli kurum okuldan önce ailedir. Anne-babaların ilgisizliği çocukların gözü önünde tartışmaları sonucunda çocukların küçük kalplerinde kocaman yaralar açmakta ve dolayısıyla derslerine adapte olamamaktadırlar. Çalışan anne babaların ise çocukları daha çok ilgi beklemektedir. Tüm günlerini dede, nine, teyze, bakıcı yanında geçiren çocuk akşam anne babası eve geldiğinde yemek sonrasında anne dizisinin karşısına baba da internette oyun başına geçtiğinden anne babadan ilgi bekleyen çocuk daha çok içine kapanıyor. Çocuğuyla ilgilenmeyen azarlayarak ya da döverek yola getirmeye çalışan anne babalara da çok rastladım. En kötüsü ise dövün hocam söylemi. Bu hangi yüreğe sığar. Okulda gördüğü ilgiyi anne babadan göremeyen çocuk neticede daha çok içine kapanarak okula adapte olamıyor. Olumsuz hitabet çocuğun kendine olan güvenini ve öz saygısını yitirmesine sebep oluyor. Ailelerin öncelikle bu konuda bilinçlenmesi için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Atalarımız çok güzel söylemiş tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. Çocuklara pamuksu konuşarak başaracakları inancını onlara aşılayarak olumlu davranışlarını üzerinde durarak onların başarılarını artırır ve güçlü karakterler yetiştirebiliriz.
Velilerin çocukların uyku ve beslenme düzenlerine dikkat etmeleri de gerekir, ödevler velilere verilmiyor. Çocuğu yönlendirerek çocuğun ödev yapmasına yardımcı olunmalıdır. Oysa velilerin öncelikli kaygısı not ve şu kişinin çocuğu çok başarılı hırsı olduğu için ne yazıkki çocukta psikolojik baskı oluşmaktadır.
Her şeyden önce öğrencilerin ruh dünyaları için çocuğun her şeyden önce değerli olduğunu bilmesi için velilerin sıklıkla çocuklarıyla sohbet etmeleri, daha çok vakit geçirmeleri ve öğretmenleriyle iletişim halinde olmaları gerekir.
Kara kara düşünüp ne yapmalıyım sorularıyla boğuşurken nihayet öğrencilerle ve velilerle birebir iletişimim sonuç vermeye başladı. Çocuğu hayata hazırlayan en önemli kurum okuldan önce ailedir. Anne-babaların ilgisizliği çocukların gözü önünde tartışmaları sonucunda çocukların küçük kalplerinde kocaman yaralar açmakta ve dolayısıyla derslerine adapte olamamaktadırlar. Çalışan anne babaların ise çocukları daha çok ilgi beklemektedir. Tüm günlerini dede, nine, teyze, bakıcı yanında geçiren çocuk akşam anne babası eve geldiğinde yemek sonrasında anne dizisinin karşısına baba da internette oyun başına geçtiğinden anne babadan ilgi bekleyen çocuk daha çok içine kapanıyor. Çocuğuyla ilgilenmeyen azarlayarak ya da döverek yola getirmeye çalışan anne babalara da çok rastladım. En kötüsü ise dövün hocam söylemi. Bu hangi yüreğe sığar. Okulda gördüğü ilgiyi anne babadan göremeyen çocuk neticede daha çok içine kapanarak okula adapte olamıyor. Olumsuz hitabet çocuğun kendine olan güvenini ve öz saygısını yitirmesine sebep oluyor. Ailelerin öncelikle bu konuda bilinçlenmesi için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Atalarımız çok güzel söylemiş tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. Çocuklara pamuksu konuşarak başaracakları inancını onlara aşılayarak olumlu davranışlarını üzerinde durarak onların başarılarını artırır ve güçlü karakterler yetiştirebiliriz.
Velilerin çocukların uyku ve beslenme düzenlerine dikkat etmeleri de gerekir, ödevler velilere verilmiyor. Çocuğu yönlendirerek çocuğun ödev yapmasına yardımcı olunmalıdır. Oysa velilerin öncelikli kaygısı not ve şu kişinin çocuğu çok başarılı hırsı olduğu için ne yazıkki çocukta psikolojik baskı oluşmaktadır.
Her şeyden önce öğrencilerin ruh dünyaları için çocuğun her şeyden önce değerli olduğunu bilmesi için velilerin sıklıkla çocuklarıyla sohbet etmeleri, daha çok vakit geçirmeleri ve öğretmenleriyle iletişim halinde olmaları gerekir.