APTAL PUMA SENDROMU....

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan ayben
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
A

ayben

         Pumayı bilirsiniz. Hani vahşi kedilerin uzak atalarından. Yaklaşık 2 metre uzunluğundaki benekli yırtıcı.
         Birçok özelliği ile ünlüdür bu ormanların kedisi. Ama en çokta hızlı ve kıvrak koşusu ile tanınır. Avının peşine düştüğü andan itibaren giderek hızlanan ve vücudunun tüm eklem ve kaslarını ortaya koyan hareketlerini seyretmek bir zevktir. Bu ölüm koşusu bazen pumanın, bazen ise hayatı için koşan kurbanın zaferi ile sonuçlanır.
          Peki bir puma, avının peşinden ne kadar koşar? İşte ormanların vahşi avcısını uygarlıkların kurucusu insana örnek yapacak olan da pumanın bu özelliğidir.
          Puma, avının peşinden sürdürdüğü '' ölüm koşusunu'' her zaman avcının cüssesine göre ayarlar. Yani bir ceylan ele geçirmek için koştuğu süre ile, bir tavşanın peşinde geçirdiği süre asla aynı değildir.
          Çünkü puma akıllı bir hayvandır ve koşarken harcadığı enerji miktarı, avdan elde edeceği potansiyel enerji miktarını aştığı anda puma koşmaktan vazgeçer.
          Yenilgiyi kabul edip başka av arar. Bu nedenle ceylanın peşinden fazla, tavşanın peşinden çok daha az koşar.
          İşte ''aptal puma sendromu'' bunun tersini yapan insanların ruh halini ifade etmek için, yani bir tavşanın peşinden yıllarca koşan , sonra da yakaladığı avı bir öğünde bitiren akılsızlar için kullanılır.
           Başarının sırrı pumalıktan, yani harcanan emek, ulaşılan sonuç ilişkisindeki dengeyi iyi tesbit etmekten geçiyor


Başarı; ulaşılacak hedef değil, izlenecek yoldur!



Alıntı
 
Puma, avının peşinden sürdürdüğü '' ölüm koşusunu'' her zaman avcının cüssesine göre ayarlar. Yani bir ceylan ele geçirmek için koştuğu süre ile, bir tavşanın peşinde geçirdiği süre asla aynı değildir.

çok düşündürücü.... bazen önemsiz olaylar için gereğinden fazla enerji harcıyoruz... bizim lehimize olacak bir olayda ise çok az çaba gösterebiliyoruz.... denge insanı olmak lazım... teşekkürler Ayben... ;) ;)
 
Pumayı bilirsiniz. Hani vahşi kedilerin uzak atalarından. Yaklaşık iki metre uzunluğundaki benekli yırtıcı.

Birçok özelliği ile ünlüdür bu ormanların harika kedisi. Ama en çok ta hızlı ve kıvrak koşusu ile tanınır. Avının peşinedüştüğü andan itibaren giderek hızlanan ve vücudunun tüm eklem ve kaslarını ortaya koyan hareketlerini seyretmek bir zevktir. Bu ölüm koşusu bazen pumanın , bazen ise hayatı için koşan kurbanın zaferi ile sonuçlanır.

Peki bir puma avının peşinden ne kadar koşar? İşte ormanların vahşi avcısını uygarlıkların kurucusu insan'a örnek yapacak olanda pumanın bu özelliğidir. Puma avının peşinden sürdürdüğü "ölüm koşusunu" her zaman avının cüssesine göre ayarlar. Yani bir ceylan ele geçirmek için koştuğu süre ile, bir tavşanın peşinden geçirdiği süre asla aynı değildir. Çünkü puma akıllı bir hayvandır ve koşarken harcadığı enerji miktarı, avdan elde edeceği potansiyel enerji miktarını aştığı anda puma koşmaktan vazgeçer. Yenilgiyi kabul edip başka av arar. Bu nedenle ceylanın peşinden fazla, tavşanın peşinden çok daha az koşar.

İşte "aptal puma sendromu" bunun tersini yapan insanların ruh halini ifade etmek için, yani bir tavşanın peşinden yıllarca koşan , sonra da yakaladığı avı bir öğünde bitiren akılsızlar için kullanılır. Başarının sırrı pumalıktan, yani harcanan emek, ulaşılan sonuç ilişkisindeki dengeyi iyi saptamaktan geçiyor.





tekrar düşünün
 
Bu konunun belgeselini izlemiştim, çok ilginçti.
Sonu güzel bağlanmış, çok teşekkürler Şeydacım.
 
teşekkür ederim bana da iginç geldi malesef hayat boyu cins cins sendromlarla karşılaşıyoruz ve yaşıyoruz. çalışan bizler olarak pazartesi salı çarşamba sendromu vb. yaşıyoruz mesela :o
 
Geri
Üst