DeryaDer
Derya Karacan
Moderatör
Anne Baba Tutumları ve Bu Tutumların Çocukların Kişilikleri Üzerine Etkileri
Her anne babanın bilerek ya da bilmeyerek çocuklarına karşı tutumu değişik olabilmektedir. Bazı çocuklara sevildikleri daha çok hissettirilmekte, bazılarına baskı yapılmakta, bazılarına aile ile ilgili konularda söz hakkı verilmekte, bazılarınaysa daha çok hoşgörü gösterilmektedir.
Yapılan araştırmalar incelendiğinde, anne babanın, çocuklarına yaklaşım biçimlerinin, onların kişilik özelliklerinin biçimlenmesinde etkili olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Aile bireyleri ile ilgili tüm konularda olduğu gibi, anne-baba tutumları ve hissiyatlarının çocuklara aksettiriliş biçimleri her ailenin yapı ve özelliklerine göre değişim göstermektedir. Dolayısıyla, her ne kadar her aile için farklı bir tutumun varlığından söz edilse de burada genel hatları ile tutumlar altı başlık içerisinde ele alınabilir. Bunlar aşağıda sırasıyla açıklanmaktadır.
Baskıcı ve Otoriter Anne Baba Tutumu:
Otoriter tutum, çocuğu büyüklerin düşüncelerini ve isteklerini soru sormaksızın benimseyip yerine getirmeye yöneltir. Bu tutuma sahip olan anne-baba, çocuktan, bir erdem olarak kabul ettiği mutlak itaati bekler. Çocuğa yeterli derecede sevgi ve sevecenlik gösterilmemektedir. Böyle ailelerde yetişen çocuklar, zihinsel ve sosyal açıdan yetersizdirler. Genellikle olumsuz kişilik sergileyen bu tip çocukların akran ilişkileri de zayıftır. İlerleyen yıllarda anne babadan bağımsız, özerk bir kişilik geliştirmede çok zorlanmaktadırlar. Baskı altında büyüyen çocuk, çekingen, başkalarının etkisinde kolayca kalabilen, aşırı hassas bir kişilik yapısına sahip olabilir.
Aşırı Koruyucu Anne Baba Tutumu:
Kimi anne-babalar çevreden gelecek tehlikeleri abartarak çocuğun her hal ve koşulda korunup kollanmaya ihtiyacı olduğunu düşünürler. Aşırı koruyucu tutumun beraberinde getirdiği en yaygın anne-baba davranışları ise, çocukla sürekli birlikte olmak ya da çocuğa sürekli bebek muamelesi yapmaktır. Böyle ailelerde yetişen çocuklar, anne-babasının dikkat ve ilgisini her an üzerinde toplama ihtiyacında olduğundan, aile ortamı dışında sağlıklı ilişkiler kurabilmeleri güçtür. Aşırı korunan çocuklar kendi başına karar vermezler ve girişim yeteneklerinden yoksun olurlar. İsteklerini ağlayarak talep eder, mızmızlanır veya inatçı olmaya yönelirler.
İzin Verici Anne Baba Tutumu:
Bu tür tutumun en önemli özelliği, ebeveynlerin, çocuğun yaptıklarına hiç karışmamasıdır. Çocuğun her yaptığı hoş karşılanır. Bu tür ailelerin çocukları ile olan ilişkileri zayıftır. Çocuk, hiçbir şekilde denetim altında değildir. Bu bakımdan çocuklar bir çeşit aile otoritesi eksikliği çekmektedir. Bu tür çocuklar kendi arzu ve isteklerinin denetlenmesini pek öğrenemezler ve bu bakımdan dış dünyada çeşitli problemlerle karşılaşırlar. En büyük sorun, evdeki izin verici tutumun dış dünyada bulunamayışıdır. Kendini denetlemeyi öğrenemeyen çocuk, bu bakımdan kendini denetleme ve zamanını iyi kullanmayı öğrenmenin şart olduğu okul ve iş hayatı çevresinde başarısız olmaktadır. Başarısızlığın ise tatminsizlik, engellenmişlik hislerini ve hayal kırıklığını beraberinde getirmesi kaçınılmazdır.
Tutarsız Anne Baba Tutumu:
Bazı anne-babaların çocuk yetiştirme konusunda tutarsız ve dengesiz bir tutum sergilemekte olduğu gözlemlenmektedir. Buradaki dengesizlik ve tutarsızlık, anne-baba arasındaki görüş ayrılığında olabildiği gibi, anne veya babanın gösterdiği değişken davranış biçimlerinde de görülebilir. Bu tür tutum sergileyen anne babaların çocukları ise genellikle bir süre sonra ebeveynlerinin söylediklerini ciddiye almamaya başlamaktadır.
Mükemmeliyetçi Anne Baba Tutumu:
Mükemmeliyetçi tutum sergileyen anne-babalar çocuklarını, ihtiyaçları doğrultusunda değil, kendi istek ve beklentileri doğrultusunda yetiştirirler. Bu anne babaları memnun etmek zordur. Sıklıkla çocuklarını başka çocuklarla kıyaslarlar. Mükemmeliyetçi ebeveyn, kendini de çocuğunu da yüksek standartlara ulaşmaya zorlar. Bu bakımdan endişeli ve aşırı korumacı özellikler de sergiler. Bu tutumla yetişen çocuklar koşullu sevgiye odaklanırlar. İyi olduklarında anne babaları onları sevecek, başarısız olduklarında ise sevmeyecek sanırlar ve ne yazık ki, hayatın mükemmel olmasını isterler ama hayatın gerçek yüzüyle karşılaştıklarında mutsuz olurlar.
Demokratik Anne Baba Tutumu:
Demokratik anne ve babalar çocuklarını ayrı bir kişi olarak kabul etmektedirler. Çocuklarına değer verirler ve onların özerk ve bağımsız olarak kişilik geliştirmesine destek olurlar. Bu tip aileler çocuklarına karşı hoşgörü sahibidirler, ona insan olarak saygı gösterirler. Çocuklarını çok az kısıtlarlar. Çocukların arzularını diledikleri gibi gerçekleştirmelerine izin verirler. Çocuğun kabul edilme ve onaylanma isteklerini göz ardı etmezler. Çocuğun kendine has gelişimine destek olurlar. Bu tür aileler çocuklarının kendilerini gerçekleştirmesine izin verirler. Çocuk, belli sınırlar içinde özgürdür. Söz hakkı vardır ve duygu ve görüşlerine saygı duyulur. Çocuk, ailesinden sevgi ve saygı görmektedir.
Demokratik tutumdan yana olan anne-babaların çocuklarına yönelik eleştirileri, hiçbir zaman çocuğun kendini aşağılanmış ve örselenmiş hissetmesine, değersizlik duyguları yaşamasına yol açacak biçimde olmaz. Bu tür tutum sergileyen ebeveynlerin çocukları, sorumluluklarını bilen, kendine güvenli, hata yapma riski alabilecek, dolayısıyla kendi doğrularını keşfetme cesareti olan ve huzurlu ve mutlu yetişmiş bireyler olacaklardır.
Kaynak:
Uzm. Psikolog Yegan Sasık
kaynak: www.bebekolay.com
Her anne babanın bilerek ya da bilmeyerek çocuklarına karşı tutumu değişik olabilmektedir. Bazı çocuklara sevildikleri daha çok hissettirilmekte, bazılarına baskı yapılmakta, bazılarına aile ile ilgili konularda söz hakkı verilmekte, bazılarınaysa daha çok hoşgörü gösterilmektedir.
Yapılan araştırmalar incelendiğinde, anne babanın, çocuklarına yaklaşım biçimlerinin, onların kişilik özelliklerinin biçimlenmesinde etkili olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Aile bireyleri ile ilgili tüm konularda olduğu gibi, anne-baba tutumları ve hissiyatlarının çocuklara aksettiriliş biçimleri her ailenin yapı ve özelliklerine göre değişim göstermektedir. Dolayısıyla, her ne kadar her aile için farklı bir tutumun varlığından söz edilse de burada genel hatları ile tutumlar altı başlık içerisinde ele alınabilir. Bunlar aşağıda sırasıyla açıklanmaktadır.
Baskıcı ve Otoriter Anne Baba Tutumu:
Otoriter tutum, çocuğu büyüklerin düşüncelerini ve isteklerini soru sormaksızın benimseyip yerine getirmeye yöneltir. Bu tutuma sahip olan anne-baba, çocuktan, bir erdem olarak kabul ettiği mutlak itaati bekler. Çocuğa yeterli derecede sevgi ve sevecenlik gösterilmemektedir. Böyle ailelerde yetişen çocuklar, zihinsel ve sosyal açıdan yetersizdirler. Genellikle olumsuz kişilik sergileyen bu tip çocukların akran ilişkileri de zayıftır. İlerleyen yıllarda anne babadan bağımsız, özerk bir kişilik geliştirmede çok zorlanmaktadırlar. Baskı altında büyüyen çocuk, çekingen, başkalarının etkisinde kolayca kalabilen, aşırı hassas bir kişilik yapısına sahip olabilir.
Aşırı Koruyucu Anne Baba Tutumu:
Kimi anne-babalar çevreden gelecek tehlikeleri abartarak çocuğun her hal ve koşulda korunup kollanmaya ihtiyacı olduğunu düşünürler. Aşırı koruyucu tutumun beraberinde getirdiği en yaygın anne-baba davranışları ise, çocukla sürekli birlikte olmak ya da çocuğa sürekli bebek muamelesi yapmaktır. Böyle ailelerde yetişen çocuklar, anne-babasının dikkat ve ilgisini her an üzerinde toplama ihtiyacında olduğundan, aile ortamı dışında sağlıklı ilişkiler kurabilmeleri güçtür. Aşırı korunan çocuklar kendi başına karar vermezler ve girişim yeteneklerinden yoksun olurlar. İsteklerini ağlayarak talep eder, mızmızlanır veya inatçı olmaya yönelirler.
İzin Verici Anne Baba Tutumu:
Bu tür tutumun en önemli özelliği, ebeveynlerin, çocuğun yaptıklarına hiç karışmamasıdır. Çocuğun her yaptığı hoş karşılanır. Bu tür ailelerin çocukları ile olan ilişkileri zayıftır. Çocuk, hiçbir şekilde denetim altında değildir. Bu bakımdan çocuklar bir çeşit aile otoritesi eksikliği çekmektedir. Bu tür çocuklar kendi arzu ve isteklerinin denetlenmesini pek öğrenemezler ve bu bakımdan dış dünyada çeşitli problemlerle karşılaşırlar. En büyük sorun, evdeki izin verici tutumun dış dünyada bulunamayışıdır. Kendini denetlemeyi öğrenemeyen çocuk, bu bakımdan kendini denetleme ve zamanını iyi kullanmayı öğrenmenin şart olduğu okul ve iş hayatı çevresinde başarısız olmaktadır. Başarısızlığın ise tatminsizlik, engellenmişlik hislerini ve hayal kırıklığını beraberinde getirmesi kaçınılmazdır.
Tutarsız Anne Baba Tutumu:
Bazı anne-babaların çocuk yetiştirme konusunda tutarsız ve dengesiz bir tutum sergilemekte olduğu gözlemlenmektedir. Buradaki dengesizlik ve tutarsızlık, anne-baba arasındaki görüş ayrılığında olabildiği gibi, anne veya babanın gösterdiği değişken davranış biçimlerinde de görülebilir. Bu tür tutum sergileyen anne babaların çocukları ise genellikle bir süre sonra ebeveynlerinin söylediklerini ciddiye almamaya başlamaktadır.
Mükemmeliyetçi Anne Baba Tutumu:
Mükemmeliyetçi tutum sergileyen anne-babalar çocuklarını, ihtiyaçları doğrultusunda değil, kendi istek ve beklentileri doğrultusunda yetiştirirler. Bu anne babaları memnun etmek zordur. Sıklıkla çocuklarını başka çocuklarla kıyaslarlar. Mükemmeliyetçi ebeveyn, kendini de çocuğunu da yüksek standartlara ulaşmaya zorlar. Bu bakımdan endişeli ve aşırı korumacı özellikler de sergiler. Bu tutumla yetişen çocuklar koşullu sevgiye odaklanırlar. İyi olduklarında anne babaları onları sevecek, başarısız olduklarında ise sevmeyecek sanırlar ve ne yazık ki, hayatın mükemmel olmasını isterler ama hayatın gerçek yüzüyle karşılaştıklarında mutsuz olurlar.
Demokratik Anne Baba Tutumu:
Demokratik anne ve babalar çocuklarını ayrı bir kişi olarak kabul etmektedirler. Çocuklarına değer verirler ve onların özerk ve bağımsız olarak kişilik geliştirmesine destek olurlar. Bu tip aileler çocuklarına karşı hoşgörü sahibidirler, ona insan olarak saygı gösterirler. Çocuklarını çok az kısıtlarlar. Çocukların arzularını diledikleri gibi gerçekleştirmelerine izin verirler. Çocuğun kabul edilme ve onaylanma isteklerini göz ardı etmezler. Çocuğun kendine has gelişimine destek olurlar. Bu tür aileler çocuklarının kendilerini gerçekleştirmesine izin verirler. Çocuk, belli sınırlar içinde özgürdür. Söz hakkı vardır ve duygu ve görüşlerine saygı duyulur. Çocuk, ailesinden sevgi ve saygı görmektedir.
Demokratik tutumdan yana olan anne-babaların çocuklarına yönelik eleştirileri, hiçbir zaman çocuğun kendini aşağılanmış ve örselenmiş hissetmesine, değersizlik duyguları yaşamasına yol açacak biçimde olmaz. Bu tür tutum sergileyen ebeveynlerin çocukları, sorumluluklarını bilen, kendine güvenli, hata yapma riski alabilecek, dolayısıyla kendi doğrularını keşfetme cesareti olan ve huzurlu ve mutlu yetişmiş bireyler olacaklardır.
Kaynak:
Uzm. Psikolog Yegan Sasık
kaynak: www.bebekolay.com