Codex
Özgür Şahin
Site Kurucusu
Türkiye nüfusu 2023’te 85 milyona yaklaşacak. İktisatçı Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, TÜİK verilerine göre 2023’te 15-34 yaş arasında çalışan nüfusun 25.5 milyon kişi olacağını söylüyor. Gürsel’e göre, 10 yıl sonra daha çok hemşire, doktor ve avukata ihtiyaç duyulacak.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıldönümü olan 2023 yılı, Türkiye için sembolik bir milat oldu. Bir düşünce ve sivil toplum kuruluşu olan Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (TASAM) inisiyatifinde başlatılan Türkiye’nin Stratejik Vizyonu 2023 Projesi, ilgili otoritelerin de katkısıyla 5 yıldır sürdürülüyor. 6 ana temada makro öngörülerin tamamlanmasının ardından Türkiye’yi 2023 hedeflerine taşıyabilecek öncelikli 9 stratejik sektör belirlendi ve 2012-2013 çalışma/eylem planı hazırlandı. Stratejik lokomotif sektörler içinde başta finans ve bankacılık olmak üzere, hedefe yönelik çalışmalar yürütüyorlar.
Türkiye’nin 2023 vizyonunun en başta gelen hedeflerine göre Türkiye;
- 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girecek. (Şu an 16. sırada)
- Kişi başına milli gelir 20 bin doların üzerine çıkacak. (2012’de milli gelir 10.327 dolar oldu.)
- İhracat 500 milyar doları bulacak. (2012 ihracatı 151.9 milyar dolar.)
- İstanbul dünyanın en büyük finans merkezlerinden biri haline gelecek.
Bu planlar, tabii ki ülke nüfusunun demografik olarak gelişiminin de önemini ortaya koyuyor. Zaten geleceğe yönelik politika üretme noktasında nüfus projeksiyonları büyük önem taşıyor. Çünkü mevcut nüfus eğilimlerinin tespit edilmesi ve bu eğilimlerini devamı, gelecekteki nüfus yapısı hakkında kestirimlerde bulunulması ve daha sağlıklı politikalar üretilmesini sağlıyor.
2023’te 84 milyonu geçeceğiz
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçen Şubat ayı ortasında açıkladığı “Nüfus Projeksiyonları 2013-2075” araştırmasını baz alarak 10 yıl sonra yani 2023 yılında, Türkiye’deki çalışan nüfusu irdeledik. Konuya, çalışanlar ve insan kaynakları açısından yaklaştık.
TÜİK’in yaptığı projeksiyonlara göre Türkiye nüfusu 2023 yılında 84.247.088 kişi olacak. Demografik göstergelerdeki mevcut eğilimler devam ettiği takdirde Türkiye nüfusu yaşlanmaya devam edecek. 2012 yılında yaşlı nüfus olarak tabir edilen 65 yaş ve üzerindeki nüfus 5,7 milyon kişi, bunların toplam nüfusa oranı yüzde 7,5. 2023 yılına gelindiğinde bu nüfus 8,6 milyon kişiye, oran ise yüzde 10,2’ye yükselecek.
Yarım milyon genç piyasaya girecek
TÜİK’in yayınladığı verilerden yola çıkarak, iktisatçı Prof. Dr. Seyfettin Gürsel’e 2023 yılındaki çalışan nüfusuna yönelik sorular sorduk. Aynı zamanda Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (BETAM) direktörü olan Gürsel, TÜİK’in özel anketlerine dayanarak 2009 verilerine göre 2013 ve 2023 tahminlerinde bulundu. Bizim için, 2023 yılına yönelik 20-29 yaş arası ve 15-34 yaş arası nüfus profilleri hazırladı.
Önce 20-29 yaş arasını ele aldık. Gürsel’in yaptığı değerlendirmelere göre bu yıl 20-29 yaş grubunda yaklaşık 12.5 milyon kişi var. 2023’te aynı yaş grubunda yaklaşık 13 milyon kişi olacak. Yani yarım milyon daha fazla genç girecek piyasaya. Gençlerin işgücü piyasasına girişini, okullaşma oranındaki artışı da baz alarak 20-29 yaş arası olarak belirlersek, halen 12,5 milyon kişinin bu yaş aralığında olduğu görülüyor. Bu rakam 2023’te 13 milyona çıkacak. Öte yandan eğitim düzeyi arttıkça gençler daha büyük sayıda işgücü piyasasına giriyor. Özellikle kadınlar. BETAM’ın yaptığı araştırmalara göre, Kasım 2011-Kasım 2012 arası değerlendirmeler, mevsim etkisinden arındırılmış tarım dışı kadın istihdamında artışın hızlandığını ve belirgin biçimde işgücü artışının üzerine çıktığını gösteriyor.
15-34 yaş arası profillere göre ise, bu yılın sonunda 25.498.000 kişi 15-34 yaş arasında olacak. Aynı yaş grubu arasındaki çalışanlar, 2023’te 25.552.000 kişiye ulaşacak.
Gürsel, “Bugün bu kadar 15-34 yaş arası nüfus varsa 2023’te de bu kadar olacak” diyor ve nedenlerini şöyle açıklıyor:
“Bu, yaşlanan nüfusun bir sonucu. Bugün 15-34 yaş arası işsiz sayısı aşağı yukarı 2 milyon 300 bin kişi. Bu grupta işsizlik oranı yüzde 18 civarında. 2023’te işgücü daha da yüksek olacak. Yaş grubu çok değişmeyecek, ama daha büyük bir işgücü bekliyoruz. Çünkü kadınların işgücüne katılım oranı gittikçe artıyor. Kadınlardan dolayı daha büyük bir işgücü beklememiz lazım. Bence, 13 milyon civarında olur.”
Daha fazla iş yaratmak gerek
Seyfettin Gürsel, kadınlar nedeniyle 2023’te daha fazla bir işgücü olacak olmasını, kritik bir gelişme olarak görüyor. Dolayısıyla bugüne kıyasla daha fazla iş yaratmak gerektiğinin altını çiziyor. Ama bunun bir taraftan büyümeye bağlı olduğunu, bir taraftan da sadece büyümeden ibaret olmadığını belirtiyor. “Sorun, meslekler arasında çok büyük işsizlik farklılıkları” diyor ve şöyle konuşuyor:
“Türkiye yüzde 5 civarında büyümeyi becerebilirse bu miktar işi yaratır. Ancak mesele sadece iş yaratmakla bitmiyor. Piyasa tarafından talep edilen meslekler ile arz edilen meslekler arasında büyük farklar gözlemleniyor. Bu da mesleklere göre işsizlik oranları büyük ölçüde farklılaştırıyor. Demek ki işsizliğin yüksek olduğu mesleklerde daha az insanı eğitmemiz lazım ki arzı kısalım, buna karşılık talebin yüksek olduğu yerlerde de daha fazla eğitime ağırlık vermemiz lazım. Daha çok hemşireye doktora ihtiyaç var. Açıkça gözüküyor.”
YÖK kotaları ile uyumsuzluk var
Seyfettin Gürsel, TÜİK’in yayınladığı diplomaya göre işsizlik oranları tablosundaki işsizlik oranlarının yüksek olduğu mesleklere gençlerin yönelmemelerini öneriyor. Eğer hiçbir şey yapılmazsa 2023’te de aynı eğitimlerin devam edeceğini söylüyor:
“Bu tablo açıkça gösteriyor. Gençlerin yüksek işsizliği olan bölümlere yönelmemeleri lazım. İşsizlik oranları düşük mesleklere gençlerin yükselmesi gerek. Ama burada YÖK’ün kotaları ile bir uyumsuzluk var. YÖK’ün yüksek öğrenimdeki bölümlerin öğrenci kontenjanlarını bu tabloya göre yeniden gözden geçirmesi lazım.”
Oranın yüksek olduğu bölümlerde daha az eğitime ağırlık verilmeli
Tabloya göre işsizlik oranının yüksek olduğu mesleklere fazla talep yok. Buna karşılık işsizlik oranının çok düşük olduğu meslekler var.
Örneğin sağlık ve hukuk düşük işsizlik oranlarıyla dikkat çekiyor. Önceki yıla göre bilgisayar mezunlarında işsizlik 2011’de 16.5 iken 2012’de rakam 12.5’e düşmüş. Gazetecilik ve enformasyonda ise önceki yıl 14.3 iken oran 2012’de işsizlik oranı artarak yüzde 22.1’e yükselmiş. Yukarıdaki tablo, diğer mesleklerdeki durumla ilgili fikir veriyor.
Diplomalara göre işsizlik oranlarına bakıldığında mezun olunan alanlardan bilgisayar ile gazetecilik ve enformasyon dışında; sanat, imalat ve işleme, sosyal ve kişisel hizmetler ile ulaştırma ve çevre koruma alanlarındaki işsizlik oranları 2011 yılına göre 2012’de yüksek görünüyor.
Sanatta işsizlik oranı yüzde 21, imalat ve işlemede yüzde 17, sosyal ve kişisel hizmetlerde yüzde 14.1, ulaştırma hizmetleri ve çevre korumada ise yüzde 17 olarak dikkat çekiyor.
Dünya ülkeleri arasında 24’üncü sıraya düşeceğiz
Birleşmiş Milletler’in 2012 yılı nüfus projeksiyonlarına göre dünya nüfusu yaklaşık 7 milyar 52 milyon kişi. 2012’de dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 1,1’ini oluşturan Türkiye, nüfus bakımından dünyanın en büyük 18’inci ülkesi. 2050 yılında dünya nüfusu 9 milyar 306 milyon kişi olurken, temel nüfus projeksiyon senaryosuna göre Türkiye 20’nci sıraya gerileyecek. 2075 yılına gelindiğinde dünya nüfusu 9 milyar 905 milyon kişiye yükselecek, Türkiye’nin sıralamadaki yeri ise 24 olarak değişecek.
İstanbul’un nüfusu 16,6 milyon olacak
2012 Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına kıyasla 2023 yılında 60 ilin nüfusu artarken 21 ilin nüfusu azalacak. Nüfusu en fazla olan dört ilin sıralamasında bir değişiklik olmayacak. Ankara’nın nüfusu 5,9 milyona yükselirken İzmir’in nüfusu 4,4 milyon, Bursa’nın nüfusu 3,1 milyon olacak. 2012’de en büyük 5’inci il olan Adana’nın yerini 2,6 milyonluk nüfusu ile Antalya alacak.
Şanlıurfa’nın çocuk nüfus oranı yükselecek
2012’de çocuk nüfus (0-14 yaş grubu) oranının en yüksek olduğu il Şırnak. (yüzde 42). Şırnak’ı yüzde 41,5 ile Şanlıurfa takip ediyor. 2023’te Şanlıurfa çocuk nüfusun en yüksek olduğu il olacak. Şanlıurfa’nın ardından yüzde 35,2 ile Ağrı gelecek.
Ortanca yaş 34’ün üzerine çıkacak
Bir bölgedeki insanların yaşlarının ortalamasına ‘ortanca yaş’ deniyor. Türkiye nüfusunun ortanca yaşı geçen yıl 30,1 idi. 2023’te 34’e çıkacak. 2012 yılında erkeklerde 29,5 olan ortanca yaş, 2023 yılında 33,3’e ulaşacak. Kadınlarda ise 2012 yılında 30,6 olan ortanca yaş, 2023’te 34,6 olacak. Yani Türkiye nüfusunun yarısı 34 yaşın üzerinde olacak.
Sinop, 2023’te de ortanca yaşı en yüksek il olacak
2023 yılında ortanca yaşı en yüksek olan Sinop (44,4) ilini, 42,9’luk ortanca yaş değeri ile Çorum izleyecek. En düşük ortanca yaş, 2012 yılında Şırnak’ta (18,5) iken, 2023 yılında 20,8’lik değeri ile Şanlıurfa’da olacak.
Yaşlı nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 10.2’ye çıkacak
65 yaş ve üzeri yaştakiler ise 10 yıl sonra 8.6 milyon kişi olacak. 2050’de bu rakam 19,5 milyona, 2075’te de 24,7 milyona çıkacak. Yaşlı nüfusun toplam nüfusa oranı 2023’te yüzde 10,2’ye çıkacak. 2050’de yüzde 20,8’e, 2075’te yüzde 27,7’ye yükselecek. 2050’de ortalama çocuk sayısı kadın başına 2,5 olursa, 2075’te toplam nüfus 119 milyon olacak.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıldönümü olan 2023 yılı, Türkiye için sembolik bir milat oldu. Bir düşünce ve sivil toplum kuruluşu olan Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (TASAM) inisiyatifinde başlatılan Türkiye’nin Stratejik Vizyonu 2023 Projesi, ilgili otoritelerin de katkısıyla 5 yıldır sürdürülüyor. 6 ana temada makro öngörülerin tamamlanmasının ardından Türkiye’yi 2023 hedeflerine taşıyabilecek öncelikli 9 stratejik sektör belirlendi ve 2012-2013 çalışma/eylem planı hazırlandı. Stratejik lokomotif sektörler içinde başta finans ve bankacılık olmak üzere, hedefe yönelik çalışmalar yürütüyorlar.
Türkiye’nin 2023 vizyonunun en başta gelen hedeflerine göre Türkiye;
- 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girecek. (Şu an 16. sırada)
- Kişi başına milli gelir 20 bin doların üzerine çıkacak. (2012’de milli gelir 10.327 dolar oldu.)
- İhracat 500 milyar doları bulacak. (2012 ihracatı 151.9 milyar dolar.)
- İstanbul dünyanın en büyük finans merkezlerinden biri haline gelecek.
Bu planlar, tabii ki ülke nüfusunun demografik olarak gelişiminin de önemini ortaya koyuyor. Zaten geleceğe yönelik politika üretme noktasında nüfus projeksiyonları büyük önem taşıyor. Çünkü mevcut nüfus eğilimlerinin tespit edilmesi ve bu eğilimlerini devamı, gelecekteki nüfus yapısı hakkında kestirimlerde bulunulması ve daha sağlıklı politikalar üretilmesini sağlıyor.
2023’te 84 milyonu geçeceğiz
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçen Şubat ayı ortasında açıkladığı “Nüfus Projeksiyonları 2013-2075” araştırmasını baz alarak 10 yıl sonra yani 2023 yılında, Türkiye’deki çalışan nüfusu irdeledik. Konuya, çalışanlar ve insan kaynakları açısından yaklaştık.
TÜİK’in yaptığı projeksiyonlara göre Türkiye nüfusu 2023 yılında 84.247.088 kişi olacak. Demografik göstergelerdeki mevcut eğilimler devam ettiği takdirde Türkiye nüfusu yaşlanmaya devam edecek. 2012 yılında yaşlı nüfus olarak tabir edilen 65 yaş ve üzerindeki nüfus 5,7 milyon kişi, bunların toplam nüfusa oranı yüzde 7,5. 2023 yılına gelindiğinde bu nüfus 8,6 milyon kişiye, oran ise yüzde 10,2’ye yükselecek.
Yarım milyon genç piyasaya girecek
TÜİK’in yayınladığı verilerden yola çıkarak, iktisatçı Prof. Dr. Seyfettin Gürsel’e 2023 yılındaki çalışan nüfusuna yönelik sorular sorduk. Aynı zamanda Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (BETAM) direktörü olan Gürsel, TÜİK’in özel anketlerine dayanarak 2009 verilerine göre 2013 ve 2023 tahminlerinde bulundu. Bizim için, 2023 yılına yönelik 20-29 yaş arası ve 15-34 yaş arası nüfus profilleri hazırladı.
Önce 20-29 yaş arasını ele aldık. Gürsel’in yaptığı değerlendirmelere göre bu yıl 20-29 yaş grubunda yaklaşık 12.5 milyon kişi var. 2023’te aynı yaş grubunda yaklaşık 13 milyon kişi olacak. Yani yarım milyon daha fazla genç girecek piyasaya. Gençlerin işgücü piyasasına girişini, okullaşma oranındaki artışı da baz alarak 20-29 yaş arası olarak belirlersek, halen 12,5 milyon kişinin bu yaş aralığında olduğu görülüyor. Bu rakam 2023’te 13 milyona çıkacak. Öte yandan eğitim düzeyi arttıkça gençler daha büyük sayıda işgücü piyasasına giriyor. Özellikle kadınlar. BETAM’ın yaptığı araştırmalara göre, Kasım 2011-Kasım 2012 arası değerlendirmeler, mevsim etkisinden arındırılmış tarım dışı kadın istihdamında artışın hızlandığını ve belirgin biçimde işgücü artışının üzerine çıktığını gösteriyor.
15-34 yaş arası profillere göre ise, bu yılın sonunda 25.498.000 kişi 15-34 yaş arasında olacak. Aynı yaş grubu arasındaki çalışanlar, 2023’te 25.552.000 kişiye ulaşacak.
Gürsel, “Bugün bu kadar 15-34 yaş arası nüfus varsa 2023’te de bu kadar olacak” diyor ve nedenlerini şöyle açıklıyor:
“Bu, yaşlanan nüfusun bir sonucu. Bugün 15-34 yaş arası işsiz sayısı aşağı yukarı 2 milyon 300 bin kişi. Bu grupta işsizlik oranı yüzde 18 civarında. 2023’te işgücü daha da yüksek olacak. Yaş grubu çok değişmeyecek, ama daha büyük bir işgücü bekliyoruz. Çünkü kadınların işgücüne katılım oranı gittikçe artıyor. Kadınlardan dolayı daha büyük bir işgücü beklememiz lazım. Bence, 13 milyon civarında olur.”
Daha fazla iş yaratmak gerek
Seyfettin Gürsel, kadınlar nedeniyle 2023’te daha fazla bir işgücü olacak olmasını, kritik bir gelişme olarak görüyor. Dolayısıyla bugüne kıyasla daha fazla iş yaratmak gerektiğinin altını çiziyor. Ama bunun bir taraftan büyümeye bağlı olduğunu, bir taraftan da sadece büyümeden ibaret olmadığını belirtiyor. “Sorun, meslekler arasında çok büyük işsizlik farklılıkları” diyor ve şöyle konuşuyor:
“Türkiye yüzde 5 civarında büyümeyi becerebilirse bu miktar işi yaratır. Ancak mesele sadece iş yaratmakla bitmiyor. Piyasa tarafından talep edilen meslekler ile arz edilen meslekler arasında büyük farklar gözlemleniyor. Bu da mesleklere göre işsizlik oranları büyük ölçüde farklılaştırıyor. Demek ki işsizliğin yüksek olduğu mesleklerde daha az insanı eğitmemiz lazım ki arzı kısalım, buna karşılık talebin yüksek olduğu yerlerde de daha fazla eğitime ağırlık vermemiz lazım. Daha çok hemşireye doktora ihtiyaç var. Açıkça gözüküyor.”
YÖK kotaları ile uyumsuzluk var
Seyfettin Gürsel, TÜİK’in yayınladığı diplomaya göre işsizlik oranları tablosundaki işsizlik oranlarının yüksek olduğu mesleklere gençlerin yönelmemelerini öneriyor. Eğer hiçbir şey yapılmazsa 2023’te de aynı eğitimlerin devam edeceğini söylüyor:
“Bu tablo açıkça gösteriyor. Gençlerin yüksek işsizliği olan bölümlere yönelmemeleri lazım. İşsizlik oranları düşük mesleklere gençlerin yükselmesi gerek. Ama burada YÖK’ün kotaları ile bir uyumsuzluk var. YÖK’ün yüksek öğrenimdeki bölümlerin öğrenci kontenjanlarını bu tabloya göre yeniden gözden geçirmesi lazım.”
Oranın yüksek olduğu bölümlerde daha az eğitime ağırlık verilmeli
Tabloya göre işsizlik oranının yüksek olduğu mesleklere fazla talep yok. Buna karşılık işsizlik oranının çok düşük olduğu meslekler var.
Örneğin sağlık ve hukuk düşük işsizlik oranlarıyla dikkat çekiyor. Önceki yıla göre bilgisayar mezunlarında işsizlik 2011’de 16.5 iken 2012’de rakam 12.5’e düşmüş. Gazetecilik ve enformasyonda ise önceki yıl 14.3 iken oran 2012’de işsizlik oranı artarak yüzde 22.1’e yükselmiş. Yukarıdaki tablo, diğer mesleklerdeki durumla ilgili fikir veriyor.
Diplomalara göre işsizlik oranlarına bakıldığında mezun olunan alanlardan bilgisayar ile gazetecilik ve enformasyon dışında; sanat, imalat ve işleme, sosyal ve kişisel hizmetler ile ulaştırma ve çevre koruma alanlarındaki işsizlik oranları 2011 yılına göre 2012’de yüksek görünüyor.
Sanatta işsizlik oranı yüzde 21, imalat ve işlemede yüzde 17, sosyal ve kişisel hizmetlerde yüzde 14.1, ulaştırma hizmetleri ve çevre korumada ise yüzde 17 olarak dikkat çekiyor.
Dünya ülkeleri arasında 24’üncü sıraya düşeceğiz
Birleşmiş Milletler’in 2012 yılı nüfus projeksiyonlarına göre dünya nüfusu yaklaşık 7 milyar 52 milyon kişi. 2012’de dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 1,1’ini oluşturan Türkiye, nüfus bakımından dünyanın en büyük 18’inci ülkesi. 2050 yılında dünya nüfusu 9 milyar 306 milyon kişi olurken, temel nüfus projeksiyon senaryosuna göre Türkiye 20’nci sıraya gerileyecek. 2075 yılına gelindiğinde dünya nüfusu 9 milyar 905 milyon kişiye yükselecek, Türkiye’nin sıralamadaki yeri ise 24 olarak değişecek.
İstanbul’un nüfusu 16,6 milyon olacak
2012 Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına kıyasla 2023 yılında 60 ilin nüfusu artarken 21 ilin nüfusu azalacak. Nüfusu en fazla olan dört ilin sıralamasında bir değişiklik olmayacak. Ankara’nın nüfusu 5,9 milyona yükselirken İzmir’in nüfusu 4,4 milyon, Bursa’nın nüfusu 3,1 milyon olacak. 2012’de en büyük 5’inci il olan Adana’nın yerini 2,6 milyonluk nüfusu ile Antalya alacak.
Şanlıurfa’nın çocuk nüfus oranı yükselecek
2012’de çocuk nüfus (0-14 yaş grubu) oranının en yüksek olduğu il Şırnak. (yüzde 42). Şırnak’ı yüzde 41,5 ile Şanlıurfa takip ediyor. 2023’te Şanlıurfa çocuk nüfusun en yüksek olduğu il olacak. Şanlıurfa’nın ardından yüzde 35,2 ile Ağrı gelecek.
Ortanca yaş 34’ün üzerine çıkacak
Bir bölgedeki insanların yaşlarının ortalamasına ‘ortanca yaş’ deniyor. Türkiye nüfusunun ortanca yaşı geçen yıl 30,1 idi. 2023’te 34’e çıkacak. 2012 yılında erkeklerde 29,5 olan ortanca yaş, 2023 yılında 33,3’e ulaşacak. Kadınlarda ise 2012 yılında 30,6 olan ortanca yaş, 2023’te 34,6 olacak. Yani Türkiye nüfusunun yarısı 34 yaşın üzerinde olacak.
Sinop, 2023’te de ortanca yaşı en yüksek il olacak
2023 yılında ortanca yaşı en yüksek olan Sinop (44,4) ilini, 42,9’luk ortanca yaş değeri ile Çorum izleyecek. En düşük ortanca yaş, 2012 yılında Şırnak’ta (18,5) iken, 2023 yılında 20,8’lik değeri ile Şanlıurfa’da olacak.
Yaşlı nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 10.2’ye çıkacak
65 yaş ve üzeri yaştakiler ise 10 yıl sonra 8.6 milyon kişi olacak. 2050’de bu rakam 19,5 milyona, 2075’te de 24,7 milyona çıkacak. Yaşlı nüfusun toplam nüfusa oranı 2023’te yüzde 10,2’ye çıkacak. 2050’de yüzde 20,8’e, 2075’te yüzde 27,7’ye yükselecek. 2050’de ortalama çocuk sayısı kadın başına 2,5 olursa, 2075’te toplam nüfus 119 milyon olacak.
Hürriyet İK - Hayriye MENGÜÇ